Anadilin zorunluluğu ve zihinsel şekillenme

  • 20.09.2013 00:00

 Bireyin zihinsel işleyişinin önemli bir kısmı dış dünyadan alınan duyusal verilere bağlı olarak şekillenir. Ancak bu şekillenme toplumun o verilere yüklediği anlamlara göre biçim kazanarak bireyde yer edinir.  Bu nedenle bireyin zihinsel işleyişi toplumun o veriler üzerinden oluşturduğu algısal kodlamalara göre gerçekleşecektir.

Bireye ait zihinsel şekillenme, içinde yetiştiği toplumun oluşturduğu algısal kodlamalardan etkilenerek biçimlenir. Bireyin toplumsal yaşama dair oluşturduğu zihinsel algı dünyası ise çarklarından geçerek şekillendiği toplumun eğitim formlarına göre biçimlenerek oluşur.

Bireyin zihinsel işleyişi üyesi olduğu toplumun değerler skalasına göre biçimlenerek varlık kazandığından oluşturduğu aidiyet duygusunun gerçekliğinin belirlenmesinde de toplum etkili olur.

Oluşan aidiyet duygusunun gerçeklik taşıyıp taşımaması birey üzerinde etki oluşturan asimilasyonun belirlenmesi açısından önemlidir. Oluşan aidiyet duygusunun gerçeklik taşıması birey açısından geleceğe yönelik sağlıklı sonuçlar üretir. Eğer oluşturulan aidiyet duygusu gerçekliğe dayanmayıp oluşturulmuş algılar üzerinden şekillenmiş ise gelecek açısından olumsuz sonuçlar doğurur.

Bireyin oluşturduğu zihinsel aidiyet duygusu gerçeklik üzerinden şekillenmemişse yaratıcının insana bahşettiği farklı olma niteliğinin yok oluşa doğru gitmeye başladığı ileri sürülebilir. Yani bireyin kendisine ait olan toplumsal değerler yerine dayatılmış değerler üzerinden şekillendirilmesi ontolojik gerçekliğe da aykırılık ifade eder.

Bu nedenle asimilasyonun toplumsal gelecek üzerindeki etkisi bireyden topluma doğru giden ontolojik gerçekliğin yok oluşa doğru sürüklenmesinde aranmalıdır. Eğer birey asimilasyon düşüncesinden arındırılmış bir aidiyet duygusu oluşturabilmiş ise ontolojik gerçekliğini de yok oluştan kurtulmaya başladığı ileri sürülebilir.

Konuyu somut veriler üzerinden ele almaya çalışalım. Türkiye devleti sınırları içinde yaşayan farklı etnik kökene sahip milletlerin varlığı herkesin malumudur. Devletin yönetim anlayışının dayanağı felsefi temeller ise farklılıkların ret ve inkârını hedeflemektedir. Bu düşünüşe ait uygulamanın varlık kazanmasına dayanak olan hedef ötekilere yönelik uygulanan asimilasyonun temel sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Cumhuriyet tarihi boyunca hedeflenen temel amaç, farklılık arz eden her toplumsal yapı ve etnik unsurun kendi aidiyet duygusundan kopartılarak dayatılan aidiyet duygusuyla yetiştirilmeye çalışılmasıydı. Bunun sonucu olarak da kendi reel ontolojik gerçekliğinden kopmuş ucube niteliğinde aidiyet duygu ve anlayışları ortaya çıktı.

Buna ait temel göstergeleri zaman zaman öğrencilerim üzerinde çok net biçimde gözlemleme şansı buluyorum. Özellikle memleketlerinden herhangi bir şekilde göç etmek zorunda kalanların/bırakılanların çocuklarında aidiyet duygusuna yönelik bunalımlar yaşanmaktadır.

Bu çocukların yaşadığı bunalımın temel gerekçelerinden birisi de anadilleriyle aralarına konulan settir. Çünkü yeni yerleşme yerlerine adapte olmaları için dayatılan kültürel öğeleri benimsemek zorundadırlar. Bu nedenle göç bölgesinin çocukları anadillerini ya kısmen ya da hiçbir şekilde kullanmamaya başlarlar.

 Dolayısıyla ebeveynlerinin konuştuğu anadillerini anlamakta zorlandıklarından onlarla aynı aidiyet duygusunu taşımamaya başlarlar. Bunun en önemli göstergesi, bu nesle nerelisiniz sorusu sorulduğunda kolaylıkla belirlenebilir. Bu çocuklar genellikle şu cevabı vermektedirler. - Ben buralıyım (yaşanılan, zorunlu göç edilen yer) derler. Ebeveynleri için sorulduğunda (Anem-Babam) şuralıdırlar, cevabını veriler.

Oysa bu çocuklarla, anadilleriyle bir kelime bile konuştuğunuzda tüm benlikleriyle size yönelip gözlerinin fal taşı gibi açıldığını hissedersiniz. Bu onların gerçek aidiyetlerine yönelik duydukları iştiyakın göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu durum anadilin önündeki engellerin neden kaldırılması gerektiğini bize açıkça ortaya koymaktadır.

Birey ve toplum açısından bağımsız düşünebilme ancak anadille mümkün olduğundan, birey düşünme eyleminde başka dil kullanıyorsa, o dilin dayatmalarıyla düşünmeye başlar. Ki bu durum birey ve toplum açısından yok oluşa doğru gidiştir.

Anadil bir millete ait geleceğin garantisidir. O halde milletlerin geleceklerinden umutlu olabilmek için anadilde eğitim temel şart olarak karşımıza çıkmaktadır. UNESCO’nun yok olma tehlikesi altında olduğunu belirlediği dillerde ancak bu şekilde kurtarılabilir. Bu nedenle anadili kullanmak ve öğrenmek her etnik topluluk için mutlak şart ve zorunludur.

İnsan bilincinin açık ve seçik biçimde anadil konusunda çevresinde olup biteni algılayabiliyor olması, onun için dayanılması güç problemlere yol açabilir. Ancak İnsanı insan yapan unsur da bilinciyle bu güçlüklere göğüs gererek kendisini var kılabilmesidir. Anadil konusunda Türkiye sınırları içerisindeki tüm farklı etnik kökenliler bu tür bir güçlükle karşı karşıyadırlar.

Anadil bir milletin ulusal bilinci için olmazsa olmazlarının başında yer alır. Dil unutulursa, biliniz ki aidiyet duygusuna dayalı benlik bilinci daha kolay unutulur. Dil ontolojik gerçekliği açıklayan temel unsur olduğundan buna dayalı ifade edilen farklılığın da Allah’ın ayeti olması gerçekliğini ortadan kaldırmış olur.

Anadil temel insani hak olduğundan bir milletin geleceği (istikbal) de anadilindedir. Öyleyse her toplum anadiline sahip çıkarak geleceğini garantiye alma hakkı vardır. Bireysel bilinç ve varoluş kendi seçme ve seçmeleriyle anlam kazanacağından anadil doğrudan doğruya bu seçime bırakılmalıdır. Devlet kendi resmi ideolojisini kaim kılmak için bireyleri kendisine göre oluşturduğu aidiyet duygusuyla şekillendirmemelidir.

Benzer bir dayatma olan and içerme eylemi 1930’lardan beri çocuklara faşizan bir şekilde benimsetilmek istenmektedir. Eğitimin temel hedefi dürüst ve bağımsız bireyler yetiştirmek olduğuna göre devletin her gün bu çocuklara yalan söyletmesi de neyin neyisi olduğu pekte anlaşılamamaktadır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums