Kürt kurumsal yapılarının birbirini görmeleri

  • 18.06.2013 00:00

 Bir toplumdaki sosyal sistemin işleyiş biçimi bize o toplumdaki sosyal bütünleşmeye yönelik önemli veriler sunar. Toplumun sosyal dinamiklerine ait olan etkinliklerin ön plana çıkarılarak yeniden üretilip dönüştürülmesi toplumun diğer toplumlar tarafından tanınması açısından da önemlidir.

Toplumlara ait sosyal dinamiklerin canlı kalmasını sağlayan unsur, bu dinamiklerin toplumsal anlamdaki kuşatıcılığı ve yeniden üretebilmeleridir. Toplumsal dinamiklik ise ancak topluma ait olan kurumlar aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Bir toplumdaki kurumların işleyiş biçimi ve bu işleyişe yönelik geliştirilen bakış açısı toplumu değiştirerek özgürleştirebileceği gibi toplumsal değişim ve dönüşüme de engel oluşturabilir. Toplumdaki değişim ve dönüşümlerin gerçekleşmesinde ise toplumsal kapsayıcılık etkililidir.

Bugün Kürtler kendi toplumsal geleceklerini inşa etme iradesini ortaya koyarken Kürt coğrafyasında yaşayan tüm renkleri içine alan bir kapsayıcılık oluşturmalıdırlar. Bu kapsama hem düşünsel anlamda kuşatıcı olmalı hemde toplumdaki her bireyin kendisini görebileceği renkleri taşımalıdır.

Kürtler kendi toplumsal değişimini gerçekleştirirken düşünsel ve inançsal duruşlarını referansa alarak benzer düşünsel ve inançsal duruşa sahip olmayanları öteki ilan etmekten kaçınmalıdırlar. Dar kalıplı kurumsal yapılardan kaçınarak ne toplumunu nede kendilerini bu dar alana hapsetmemelidirler.

Birbirlerini anlamayı ve çözümlemeyi öncellikli hedef olarak ele alıp ötekileştirmeden mutlak suretle kaçınmaları gerekir. Ki ötekileştirmenin işin basitine kaçmaktan başka anlam taşımayacağı da herkesin malumudur. Bu tür bir anlayış ve bakış farklı sosyal yapıların ayrışmasına, çatışmasına yol açarken oluşrurulmak istenilen bütünleşmeyi de sıkıntıya sokar.

O halde Kürtlerin oluşturdukları gruplar, partiler ve STK'lar gibi toplumsal yapılar kurumsal organizasyonlarıyla kendi milletinin geleceğine ait önceliklerini belirlemelidirler ve işe bu önceliklerden başlamalıdırlar.

Fakat hiçkimse kendi kurumsal organizasyonlarının diğerlerinin organizasyonlarından daha değerli ve mutlak olduğu düşüncesi taşımamalıdır. Bunu yapmaktan düşünsel olarak bile vazgeçmelidirler.

Eğer bunu dikkate almazlarsa sonuçta doğal olarak öteki üzerinde otorite kurma güdüsü devreye girecektir ki bu milletlerinin gelecekleri açısından yeni sıkıntıların ortaya çıkmasına yol açar. 

Tıpkı ötekini görmeden aynı mekânda yaşamının imkânsız olduğunu 90 yıllık Cumhuriyet sürecinde müşahade etmiş olmalarına rağmen, aynı gövdeden filizlenmiş farklı dallar olarak birbirlerini görememelerinin ve birbirlerinin bilincine varamamalarının yaratacağı kaotik ortamın ne kendi hayırlarına ne de milletinin hayrına olmayacağını bilmeleri gerektiği gibi.

Kürtlere ait kurumsal yapılar arasında meydana gelebilecek herhangi bir sıkıntının da çözümü yine onlara ait kadim geleneğin adalet ölçülerine uyan aracılarla çözülmesi gerekir. Buna uyulmadığında bilmeleri gerekir ki tüm Kürtlerin yüreğini sızlatmış olacaklardır.

Toplumda bir görüş, düşünce, inanç veya toplumsal kesim susturulduğu zaman, bilinmeli ki hem bugünkü hem de gelecekteki kuşaklara zarar verilmiş olur. Ki John Stuart Mill'in dediği gibi “Ne devletin ne de halkın çoğunluğunun, başka birisine zarar vermeyen bir bireyin özgürlüğüne müdahale hakkı yoktur.

Bugün varoluş mücadelesi vermekte olan Kürtler, mutlaka birbirlerini görmek zorundadırlar. Birbirlerine suhulet tavrıyla yaklaşmanın sonuç doğurmayacağı yüzde yüz bilseler bile bunu yapmaktan bir adım geri duramamak Kürtlere ait tüm organizasyonlar ve kurumlar için gerekli ve zorunludur. Tıpkı "devletsiz bir halkın rejim kavgası yapması kadar naif bir eylemden söz edilemmemesi" gibi.

O halde yapılması gereken toplumun ortak vicdanına hitap eden ve adaletten şaşmayan üst kurumsal akılların oluşturulması gerekir. Bu kurumsal üst akıl aracılığıyla öncelikle statüsel varoluşu sağlayacak ve bunu dünyada görünür kılacak mücadele sürdürülmelidir.

Kürtlerin bu Kurumları yerelde bütünleşmeyi sağlayacak veriler ortaya koyarak İçinde yaşadıkları devlete karşı toplumlarının ve kendilerinin ellerini böylece güçlendirmelidirler.

Ki Kürtler daha ne kadar kendilerine ait olmayan kurumlar için kendilerinden olanların yüreklerini yakacaklar. Kendilerini de diri tutma adına diğerlerine ve topluma daha ne kadar acı çektirecekler. Bunu unutmamak her Kürt için mutlak şarttır.  

Bu nedenle; Einstein’ın dediği gibi “Var olan bir sosyal yapıyı dönüştürmeyerek kendi istekleri doğrultusunda yönetmeye çalışanlar eski zihinsel yönelimlerinden ve Albert Camus’un Veba’sından kurtulamayanlardır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums