Yaşam biçimleri, hayat standartları, gelenekleri, inançları, dünyaya bakışları, espri anlayışları, sosyolojileri, reaksiyonları, gelir düzeyleri…  vs. Birbirine fersah fersah uzak 2 farklı kesim aynı düşünce çatısı altında, farklı güdüler ve beklentilerle “birlendi” ama nasıl? Hangi saiklerle?

Aynı cümlede durmaları bile tuhafken siyaseten aynı kefeye girmiş 2 ayrı/uç kesim.

Fakat bu 2 farklı kesimin 1 araya gelme nedenleri, birbirine düşman olan tarafların “muhalefet” adına 1 araya gelme sebepleriyle aynı değil.

Bunun siyaseten ve hayattaki karşılığı nedir, neye tekabül eder/etti?

Belki 2 ana sebep altında konuşabiliriz bunu; Kürtler açısından kimlik aidiyeti önemliydi. Kürt milliyetçiliği dürtüsüyle, barajı aştırma adına, Çözüm Süreci’nde HDP’nin elini hem devlete hem Pkk’ya karşı güçlendirmek, işini kolaylamak, Kobani, “Akp Işid’i destekliyor” yalanı… için verilen oyların başlıca gerekçeleri.

Peki, durum Beyaz Türkler açısından nedir? “Yüksek yoğunluklu Erdoğan nefreti” haricinde bu kesimi HDP ye sinek gibi çeken şey Demirtaş’ın “harika” saz çalması, türkü söylüyor olması değil herhalde! Veya yağız esmer yakışıklı genç olması “emanet” oy vermek için yeterli sebep sayılabilir mi? Yahut HDP’nin hiç duymadığımız ama onların hissettiği “mucizevi ekonomi politikaları” vaadiyle heyecanlanan Beyaz Türk’ün, HDP’ye oy vermiş işçisiyle Nişantaşı’nda aynı mekânda kahve içme aşkı da olamaz!

Demirtaş mı bu kesimi kullandı yoksa Demirtaş mı kullanıldı?

Kürtler ve bağzı Türklerin Siyasi çıkarları, beklentileri farklıyken, Demirtaş 2 zıt kutuptan oy alabildi. Bu O’nun şahsi başarısı mı yoksa zamanla geliştirdiği yakın ilişkilerin/ittifakların sonucu mu? Kürtlere başka, Batı’ya başka konuşmasından mı?

Zira Demirtaş dün söylediğini bugün de yine “Batıda” söylüyor; Yarının şekillenecek Türkiye’sinde CHP’yi demokrasi, adalet ve barış konusunda kendimize daha yakın görüyoruz.

“Kendimize yakın görüyoruz”söyleminin dayanağı nedir?

Kürtler buna “neden?” diye sorsa, ne cevap verecek Demirtaş? Çünkü seçimin sonucundan 1 taraf “kârlı” çıktı. Kürtler maddi manevi zararda, Beyaz Türkler ise memnun!

Pkk tek taraflı Çözüm Sürecini bitirdi, ardından yatırımlar durdu mevcut çalışmaların iş makinaları yakıldı, HDP’nin oy aldığı yoksul mahalleler çatışma sahası haline dönüştürüldü, çok insan öldü fakat lüks sitelerin villaların olduğu Kürt mahallelerine dokunulmadı! Beyaz Türkler ise asla desteklemedikleri Çözüm Süreci bitince “Çözüm Süreci” diye bağırıyorlar lakin memnunlar!

Pkk dindar Kürtleri katlediyor, Beyaz mahalle alkışlıyor! Katledilen her 1 anti-Pkk’lı Kürt 1er Işidçi çünkü. Öldürülen her 1 asker/polis “Işid’e destek veren Saray’ın askeri/polisi” çünkü. Hatta Halk TV’nin muhtemelen yargıya intikal edecek olan “Genelkurmaydan PKK’ya hain saldırı” başlığı bile 1 çok soruya cevap oldu.

Demirtaş için de durum farksız.

Buradan dahi 2 kesimin HDP’ye oy verme gerekçelerinin zıtlığı ortaya çıkıyor.

Hele de CHP’nin “Kürt dosyasını” açarsak tonla zulüm çıkar içinden hâlbuki. Nasıl 1 “yakınlık” kastediyor Demirtaş ve Kürtlere bu “yakınlıkla” neyi vaat ediyor?

Bu “yakınlıkla” neyi eşitleyecek? Demokrasi? Adalet? Barış?

Kürtlere, “Kürt sorununun faili” CHP’ye duyduğu yakınlığı nasıl açıklayacak?

Değişen CHP mi? CHP’yle benzeşen Kürt siyaseti mi? diye sorarken CHP’den gelen açıklama şöyle; HDP bizim için denklem dışıdır.

“Başından beri Ak Parti ve tabanı için asla denklem dışı bırakılmayan”Demirtaş’ın CHP ve etrafına sonuç alamadığı mütemadiyen yanaşma çabasındaki aşağılık kompleksinin siyasi çıkarımını, reel hayatta okuyabilecek çok sağlam 1 toplum pratiğimiz var çok şükür.

Her anlamda tezatlık içeren söylem ve nedenlerin, olaylar ve sonuçlarının, siyaseten mümkün ama reelde imkânsız bileşenlerin/ilişkilerin sorgulamasını yapacak/yapabilen Kürtlerin gelecekleri hakkında 1 nebze de olsa ipucu elde etmesini sağlayacaktır.

2015 Nobel Kimya Ödülü alan Prof. Aziz Sancar

“Kanser tedavisinde DNA onarımı”alanındaki 35 yıllık 1 çalışmanın sonucu 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü aldı.

Tanımıyorduk, tanıdığımıza çok sevindik.

“Kendim ve memleketim için çok sevindim. Buradaki başarımın kaynağı Türkiye’nin bana verdiği eğitimdir. Türk milletine sevgi ve selamlarımı iletiyorum.”

Sancar’ın “kimliği” üzerinden yine malum kesimin saçmalıklarını okuduk tüm gün Twitter da. Bunlar “müzik evrenseldir” deyip Ahmet Kaya’ya çatal fırlatan kesim,  “bilim evrenseldir” diyemedi, Kürtlüğü üzerinden kısır sığ tartışmalara sebep oldular.

Tebrikler Aziz Sancar, biz gurur duyduk. Şifa bekleyenlere umut oldunuz. Rabbim sayılarınızı başarınızı artırsın.

@yildirimyasemin