- 28.07.2019 00:00
Beyaz Saray ve Pentagon, Türkiye'nin F-35 projesine katılımının şimdilik askıya alındığını resmi olarak açıkladı, bu kararın sonuçlarını daha iyi analiz etmek için olayı tekrardan ele almak faydalı olabilir.
Pentagon sözcüleri, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini satın almaktan vazgeçmeleri durumunda, Patriot füzelerini satmayı teklif ederek Türkiye'nin meşru hava savunma ihtiyacını karşılamak için her şeyi yaptıklarını ve Ankara’yı sürekli olarak her seviyede, hem S-400 hem de F-35’e sahip olamayacakları konusunda bilgilendirdiklerini iddia ediyorlar.
ABD’nin, Türkiye’nin taleplerini karşılayabilmek amacıyla elinden geleni yaptığı doğrudur; ancak bütün bu Amerikan çabalarının Türkiye’nin beklentilerini yerine getirmekte yetersiz kaldığı de bir diğer gerçektir.
İlk olarak Washington, ABD Başkanı Donald Trump Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenen G-20 toplantısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiğinde, Obama yönetimini suçladı. Ve Trump’ın şahsen belirttiği üzere, Türkiye'ye Patriot satmayı reddetti.
İkincisi, Trump yönetiminin Türkiye’nin yenilenen talebine cevap vermesi de 17 ay sürdü ve bu cevap da Türkiye’nin talebini karşılamada yetersiz kaldı. O zamana kadar, Türkiye zaten Rus S-400 sistemini satın almak için siparişini vermişti.
Üçüncüsü, Türkiye Suriye'den IŞİD tehdidine maruz kaldığında, NATO ülkeleri Patriot füzelerini Türkiye’nin Suriye sınırına yerleştirdiler, ancak tehdit tam olarak ortadan kalkmadan önce füze sistemleri geri çekildi.
Dördüncü olarak, Amerikalılar da dâhil olmak üzere askeri uzmanlar Patriot’larin S-400'den üstün olup olmadığını sorguluyor. Bu, Türkiye’nin S-400’ü tercih etmesinde başka bir ölçüt olabilir.
Beşinci olarak, S-400 sistemi Patriot’lara göre 1 milyar dolar daha ucuz.
Altıncı olarak, Türkiye anlaşmaya teknoloji transferini dâhil etmek istedi ve ABD talebin bu kısmına cevap vermedi. Rus yetkililer ise, Türkiye'de S-400'ün çeşitli bileşenlerinin üretimi için Ankara ile müzakerelerin sürdüğünü söylediler.
Türk medyası, S-400 sisteminin yakın mesafedeki makineli tüfekler ve kısa menzilli Panstir-C1 füzeleriyle korunduğunu ve Rusya'nın atıfta bulundukları şeyin, Türkiye'nin zaten ürettiği bu bileşenler olabileceğini belirtti. Gelecekte, Rusya'nın daha karmaşık teknolojileri paylaşmaya hazır olup olmayacağını göreceğiz.
Türkiye'deki askeri analistlere göre, Türk firmaları F-35 bileşenlerinin yaklaşık yüzde 7'sini üretiyor. Türk üreticileri ikame etmek imkânsız değil, ancak proje için 500 ila 600 milyon Amerikan doları ek maliyet oluşabileceği belirtiliyor.
Türk üreticilerin yokluğunda, her F-35 uçağının 7 ila 8 milyon dolar daha fazlaya mal olacağı ve 50 ila 70 uçağın teslimatının iki yıl kadar gecikeceği de bildiriliyor. Türkiye, Washington'dan yazılı bir bildirim aldıktan sonra ABD'ye konu ile ilgili resmi itirazını yapacak.
ABD bu atışmaya farklı bir bakış açısıyla bakıyor. Pentagon yetkilileri, bugüne kadar 10 Türk şirketinin F-35 için 1 milyar ABD doları değerinde parça ürettiğini söylüyor.
Türkiye, F-35 programının ömrü boyunca kazanılması beklenen 9 milyar ABD doları değerinde işi kaybedecek. ABD, Mart 2020'ye kadar Türkiye'nin katılımını azaltmayı öngörüyor ve Pentagon, Türkiye'nin programda askıya alınması ve olası çıkarılmasının etkisinin, bu yumuşak geçiş nedeniyle asgari düzeyde olacağına inanıyor.
İki tarafın da diğer tarafın gözüyle olayları görmediği çok açık. Dikkatlerini, argümanlarının daha güçlü olduğuna inandıkları alanlara yoğunlaştırıyorlar.
Ayrıca, Türk pilotlarının ve bakım personelinin durumu, doğru bir şekilde ele alınmamış gibi görünüyor. Arizona'daki eğitimleri sırasında edindikleri tecrübeyi kullanmalarına izin verilecek mi? Bu kişiler Türk Hava Kuvvetleri personeli olduklarından, Türkiye'nin bu deneyimlerden faydalanması engellenebilir mi?
Şimdiye kadar ABD'nin beklentisi, Türkiye'nin S-400'ü konuşlandırmaktan vazgeçebileceği yönünde idi, ancak ABD'nin bu aşamada Türkiye'den bunu beklemesi gerçekçi değil.
Sonuçta, bunlar bir şekilde çözülebilecek teknik sorunlardır. Asıl zor olan, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in NATO’nun dayanışmasına verdiği zararın nasıl onarılacağıdır.
Yorum Yap