Din devleti 'ha geldi, ha gelecek'miş...

  • 6.06.2012 00:00

 Son günlerde bayatlamış bazı söylemlerin tekrar ısıtıldığını, milletin bilgi ve zeka düzeyiyle alay edercesine söylemler ortaya konulduğunu görüyoruz. Neymiş, Türkiye hızla din devletine gidiyormuş. Dini, milletin vicdanına hapsetmeyi özgürlük sanan bazı yazarlar, bastırılan dini özgürlüklerin gelişmesini, haklar zemininde yaşanan normalleşmeyi tehlike olarak gösteriyorlar. Beyefendiler dini duymaktan, dindar görmekten çok rahatsızlar. İstiyorlar ki, ne din konuşulsun, ne dindar görünsün, ne dini hak ve özgürlükler yaşansın. Yıllarca yaşam tarzına müdahale ediliyor paranoyasıyla yaygara koparanlar, aslında kendi yaşam tarzını dayatmanın, başkasının yaşam tarzını yok saymanın derdindeler. Farklı yaşam tarzlarının görünürlük kazanmasına karşı müthiş bir tahammülsüzlük ortaya konuyor. Başörtülü veya çarşaflı bir kadının, sosyete muhitine girmesi modern yaşam tarzına saldırıya kalkışan bir canlı bomba muamelesi görüyor. Ataşehir'de yapılan Mimar Sinan Camisi, bölgenin yaşam tarzına müdahale gibi takdim ediliyor. Dini olana karşı tahammülsüzlük, 'din devleti' korkutması şeklinde tezahür ediyor. Bu konudaki delilleri ise cami inşaatları, kürtaj ve dindar nesil tartışmalarından ibaret...

Siyasetin, hukukun, toplumun hiçbir tartışma konusunda din referans alınamazmış. Laikçi anlayış, dini tüm tezahürleriyle ve sonuçlarıyla mahkum etmenin gayreti içinde...

Günah ile suç arasındaki ilişki yüzyıllardır tartışılır. Günah olup da suç olmayanlar olabildiği gibi, suç olup da günah olmayanlar da vardır. Örneğin cinayet ve hırsızlık suçtur. Din de cinayeti ve hırsızlığı yasaklar. Din ile modern hukuk arasındaki ilişki ve geçişkenlik yok sayılabilir mi? Din, insanlık için 'ortak iyi'leri veya 'ortak kötü'leri vaz eder. Hukuk da bir yönüyle iyi ve kötüyü suç formatında tanımlar. Haram ve günah ile suç arasındaki bazen örtüşen, bazen ayrışan ilişkiler ortaya çıkabilir. Örneğin zina ve fuhuş günahını suç sayan var, saymayan var. Kumar günahını suç sayan var, saymayan var. Fuhuş ve kumarı suç sayan ülkeler ise sadece din devletleri değil. Allah kuluna cüz'i irade verdiği ve imtihana tabi tuttuğu için günah işleme serbestisi de getirmiş. Günah işlemek mümkün olmasa, imtihan da olmazdı. İşlenen günaha karşı takınılacak tavırlar da farklıdır. Günahın doğuracağı olumsuzluklar veya başkasına vereceği zararlar doğal olarak bir müdahale çerçevesi de ortaya koyar. Gıybet, hakaret, iftira günahtır; dedikodu suç değildir ama, hakaret başkasının haklarını çiğnediği için suç formatında tanımlanmıştır.

Kürtaj da hem inanç alanının bir konusudur, hem de modern hukukun... Laik ülkelerde siyaset yapan Hıristiyan Demokrat Partiler, Protestan sağcılar veya Muhafazakar Partiler inançtan bağımsız şekilde bu konuyu ele almazlar, değer-siyaset ilişkisini kesmeyi de laikliğin gereği olarak görmezler.

Kürtajı kabul etmeyen laik ülkelerde dini kurumların kanaatleri hiç de yabana atılmaz. Dini kurum ve öğretilere doğrudan atıf yaparak siyasi tartışma yürüten siyasetçiler de az değildir. ABD seçimlerinde kürtaj, toplumu neredeyse ikiye böldü, ama kimse ülke din devletine dönüşüyor demiyor.

Kürtajı reddeden insanların önemli bir kısmı elbette ahlaki-dini hassasiyetle hareket ediyorlar. AK Parti Hükümeti başından bu yana bu konuyu 'tercih hakkı-yaşam hakkı' ekseninde tartışıyor. Yaşam hakkı, en temel insan hakkıdır. Bunu anlatırken Fransa'yı, Almanya'yı örnek veren çağdaş, İslam'ı örnek veren çağdışı mı oluyor? Yaşam hakkını savunan insan dini hassasiyet taşırsa laikliğe aykırı mı hareket etmiş olur? Hak-hukuk meselesi öncelikle laikliğin dar alanına sıkıştırılamayacak bir aşkınlığa sahiptir. Laik olup da bu hakları savunmayan bir sürü insan vardır.

'İslam ülkelerinde yaşayanlar köledir, laik ülkelerde yaşayanlar özgürdür' gibi bir yaklaşım ortaya koymak, kapkara bir cehaleti yansıtır. Bugün Katar emiresi dünyanın dört bir yanında kadının adını duyuruyor, erkekleri gölgede bırakan bir liderlik ve toplumsal duyarlılık örneği sergiliyor. İran'daki muhalif felsefecilerin zekatı bile bir çok Avrupa ülkesinde yetişmemiştir. İslam dünyasının kendi bağlamında elbette birçok sorunu vardır, bunlar eleştirilmeli ve sorgulanmalıdır. Ama bizim cahil laikçilerin klasik ezberleriyle bugünün Türkiye'sini anlamaya kalkmak abesle iştigal olur.

İslami düşünler arasında yaşanan 'din-devlet ilişkileri' tartışmalarından bihaber olan yazarların bir cami veya dindar gördüğünde 'din devleti geliyor' gürültüsü koparması sadece komik oluyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    13.03.2014 01:56

    Mizah kullanarak AK Partinin ve Erdoganin savunmasini yaptiginizi sanmissiniz ama olmamis. Mizah yeteneginiz cok zayif. AK Partiyi savunma isini de artik iyi yapamiyorsunuz. Zaten dunyanin en keskin avukati olsaniz, savunamazdiniz bunlari. Rusvetci eski bakan 700 binlik kol saatini gostere gostere Yahudi, Ateist ve Zerdustlere irkci gondermede bulunuyor. Sizden cit yok. Varsa-yoksa AKPnin oylari azalmaz da, secimi kaybetmez de bilmem ne. Neden kendinizi bu duruma dusuruyorsunuz, anlamis degilim.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums