Acaba dünya genelinde herhangi bir konuda seferberlik ilan edip halkın olumlu katılımını sağlayabilen kaç lider vardır?

Mesela Alman şansölyesi ‘İşadamlarına çağrı yapıyorum, herkes istihdama katkı sağlamak için işçi almalı’ dese…

Mesela Fransa Devlet Başkanı, “Ailelere çağrı yapıyorum, uyuşturucu kullanımına karşı hep birlikte mücadele edelim” dese…

Mesela ABD Başkanı “Diğer ülkelerdeki Amerikalılara çağrı yapıyorum, komşunu da al gel düğününü burada yap” dese…

Mesela Japon Başbakanı, “Sigara kullanımına karşı seferberlik ilan ediyorum” dese…

Acaba halkın tepkisi, tavrı, katkısı ne olur?

Bir liderin halkı mobilize edebilmesi ve ortaklık ruhuyla harekete geçirebilmesi kolay bir iş değil. Batılı zihnin bunu anlayabilmesi de kolay değil.

Devletler belli hallerde kanunun sağladığı yetkiyle seferberlik ilan edebilirler. Devletin güç ve kaynaklarını harekete geçirmek pekâlâ mümkündür. Ama asıl olan milletin imkân ve kabiliyetinin harekete geçirilebilmesidir.

Bu daha büyük bir inanmışlık, güven ve sahiplenme gerektiriyor.

Liderle halkın özdeş olduğu haller çok nadirdir.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan terör saldırılarından sonra tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan etti.

Aslında bu uygulama ilk değil. Erdoğan Başbakan olduğunda ‘haydi kızlar okula’ kampanyası başlatmış, yüzbinlerce kız çocuğunu eğitime kazandırmıştı.

Erdoğan’ın ‘en az üç çocuk’ ve ‘sigarayı bırakma’ konusundaki çağrılarını da biliyoruz.

Erdoğan son dönemde üç önemli çağrı daha yaptı.

Birincisi, ekonomideki manipülasyonlara karşı ‘dolar bozdurma,’ TL’ye dönme çağrısıydı.

İkincisi, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik ‘komşunu da al gel ve düğününü burada yap’ kampanyasıydı.

Üçüncüsüise işadamlarına, özel ve kamu kuruluşlarına yönelik istihdama katkıda bulunma, işçi alma çağrısıydı.

Tüm bu çağrıların toplumda karşılık bulması bir şeyi gösteriyor: Erdoğan toplum üzerinde müthiş bir etkiye sahip. Bu etki elbette büyük bir güvenin varlığını ortaya koyuyor.

Haddizatında en büyük çağrı 15 Temmuz gecesi gerçekleşendi. Çünkü orada doğrudan hayati bir durum sözkonusuydu. Millet de Cumhurbaşkanının çağrısına uyarak tankların önüne çıktı.

Şimdi birileri 16 Nisan referandumuna hayır demek için ‘Erdoğan’a büyük güç aktarıldığı’ yönünde aleyhte propaganda yapıyor. Ben de soruyorum: Sadece kanun çıkarmakla bir kişiyi lider yapabilir veya ona halka tesir edecek bir siyasi güç aktarabilir misiniz?

Erdoğan’ın toplumu harekete geçirme gücünü hangi kanun, hangi anayasa değişikliği ona verebilir veya ondan alabilir?

Bu güç, kanuni düzenlemeyle değil millet sevgisiyle oluşan bir siyasi güçtür.

Her zaman söylediğim gibi Erdoğan hiçbir makamı ve sıfatı olmadığı siyasi yasaklı günlerinde bile ülke gündemini etkileyen bir güce sahipti.

Bu yüzden topluma dönüp ‘çok güç aktarılıyor’ demek anlamlı değil. Çünkü ona asıl gücünü veren zaten milletin kendisi…