Ya KCK başarılı olsaydı...

  • 18.11.2011 00:00

 Başarılı liderlik, büyük sorunları yaşanmadan önce sorun olmaktan çıkarmaktır. Yani başarı, hem kriz çıkarmamaktır, hem de dahliniz dışında, harici faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan krizleri en az zararla atlatacak şekilde idare edebilmektir. 2000'deki krizler kendi kendimize ürettiğimiz, olmasını engelleyemediğimiz ve iyi de yönetemediğimiz krizlerdi. 9-10 yıl sonra yaşanan küresel mali kriz ise bizim dışımızda gelişmesine rağmen, iyi bir performansla başarılı bir şekilde yönettiğimiz ve en az hasarla atlattığımız bir kriz oldu. Meseleleri, büyük soruna dönüşmeden önce hal yoluna koymak asıl başarıdır ama bunlar gereken takdiri almazlar ve görünür bir toplumsal tepkiyle karşılanmaz. Bu durum özellikle güvenlik güçlerinin önceliyici hizmetlerinde daha somut bir şekilde kendisini gösterir. Büyük çapta patlayıcılar ele geçirilir, canlı bombalar yakalanır, kimse aldırış etmez. Ama bunlardan bir tanesi sonuca ulaşırsa, büyük bir başarısızlık olarak yansıtılır.

Örneğin geçen haftaki feribot olayında bomba patlayıp onlarca kişi hayatını kaybetse, herkes 'niçin gereken müdahalenin yapılmadığı'nı tartışacaktı. Bombacı teröristin etkisiz hale getirilmesi ise bazı kesimlerce bir başarı olarak görülmenin ötesinde eleştirilen bir konuya dönüştürüldü.

Seçimden önce strateji değiştiren PKK, Devrimci Halk Savaşı adı altında yeni bir kalkışma başlattı. Eş zamanlı olarak DTK, HPG, BDP farklı hamlelerle bunu destekleyici adımlar attılar. Amaç, Arap Baharı gibi Güneydoğu'da bir isyan başlatmak ve PKK'nın ütopyasını terör ve başkaldırı ile hayata geçirmekti. KCK operasyonları bu ham hayalleri akamete uğrattı. Bugün bir kısım tutuklamalar tartışılıyor. Eğer bunlar olmasaydı bugün farklı konuları tartışıyor olabilirdik. Sokakları savaş alanına çeviren örgüt yandaşları, silahlı unsurlarını ve milislerini şehirlerde etkin hale getiren terör örgütü, iç çatışmalar ve kaos... Önü alınamayacak terör ve şiddet olayları, şehirlerdeki kamu binalarının toplu olarak basılması, ilçelerin işgal edilmesi, farklı kesimlerin ve kamu görevlilerinin linç kampanyalarına maruz kalması... Devrimci Halk Savaşı denilen olgu, dayatmayla bir oldu bitti oluşturmayı amaçlıyordu. Böyle bir durumun yaşanması halinde insanlar 'nerede bu devlet' diye bağaracaklar, hükümetin basiretsizliğini eleştirecekler, yöneticileri yerden yere vuracaklardı. Nitekim KCK'nın halk üzerindeki baskılarının artması sebebiyle bir çok vatandaş devletin varlığını sorgulamaya, PKK'nın baskı ve zulümlerinden dert yanmaya başlamıştı. Şu an PKK'nın psikolojik çöküntü yaşamasının sebebi, çok ümitli oldukları bir hamlenin boşa çıkartılmış olmasındandır. Bu operasyonların ihtimaller üzerine değil, göz yumulamayacak fiili eylem ve girişimler üzerine yürütüldüğü aşikardır. Nitekim örgüt bir çok ilçeye işgal ve imha amaçlı saldırılar gerçekleştirmiş ama netice alamamıştır. Toplumsal provokasyonlar da amacına ulaşamamıştır.

Başbakan Erdoğan'ın KCK operasyonlarını eleştiren BDP'lileri teröre destek vermekle suçlaması ifade özgürlüğünü kısıtlamak değil, terörün teşvik edilmesinin yanlışlığını vurgulamak içindir. Terör ve terörizm konusunda bir kanıksama durumu yaşanması, terörün kendisinden daha tehlikelidir. Devletin terörle mücadelesindeki bir kısım uygulamalarını partiler eleştirebilirler, operasyon üzerinden yorumlar yapabilirler. Ancak terör eylemlerini teşvik eder ve över gibi söylemlerin artması kaçınılması gereken bir durumdur. Eğer siz bombayla feribot kaçırıp, sivil vatandaşların hayatına kasteden birisini 'kahraman' ilan ederseniz, sivilleri öldüren canlı bombayı mücahid gibi kutsarsanız, doğrudan terörizme çanak tutan, terörü destekleyen bir tutum takınmış olursunuz. Bunun dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde kabul edilmesi mümkün değildir. BDP'lilerin terörist cenazelerinde ortaya koydukları tavırlar meselenin insani zemini aştığını, terörizmi meşrulaştıran bir siyasi tavıra dönüştüğünü gösteriyor.

Kürt meselesinin çözümüne samimi olarak destek veren demokrat kalemlerin BDP'nin terörizmi normalleştirmeye çalışan bu hallerine ses çıkarmamaları Türkiye'deki demokrasinin gelişimine katkı yapmamaktadır. Öcalan'ın bile legalle illegalin birbirine karıştırılmamasını söylediği, silahlı örgütle siyasetçinin farklı kulvarlarda farklı işler yaptığını vurguladığı bir ortamda sağduyu sahibi yazarlardan beklenen kendisini PKK ve KCK içinde konumlandırarak terörizmi meşru bir yöntem gibi kanıksatmaya çalışanlara da eleştiri getirebilmeleridir.

BDP yöneticileri örgütün kan akıtan eylemlerini eleştirmek yerine himaye eden bir tutum içindedirler. Daha fazla insanın örgütü sahiplenmesiyle örgütün terörist vasfını ortadan kaldıracağı yanılgısına düşmektedirler. Demirtaş'ın 'bizi de tutuklayın, bizi de yargılayın' kampanyası, bugüne kadar izledikleri dayatmacı yaklaşımın sonuç alınamayacak yeni bir versiyonudur. KCK'nın illegal faaliyetleri amacına ulaşsaydı bugün Kürt sorununun konuşulabileceği bir zemin kalmaz, demokratik çözüm alanı da tamamen yok olurdu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums