Değişen dengeler ve öncelikler

  • 13.06.2014 00:00

 Maliki yönetiminin Irak’ı ne hale getirdiğini izlemeye devam ediyoruz. Tahammülsüz, sığ ve burnunun dikine giden bir siyaset anlayışı dünyanın gözü önünde duvara tosladı.Mezhepçi, klikçi, çatışmacı bir yönetim anlayışı ülkesini ve bölgeyi uçurumun kenarına getirdi. Ülkenin birlik ve bütünlüğünü bir türlü sağlayamayan yönetimin ayrıştırıcı, dışlayıcı, tahrik edici yaklaşımı yönetilemeyen, kaosa sürüklenen ve silahlı örgütlerin antrenman sahası olan bir Irak ortaya çıkardı. 

Ülkenin bir bölümünün radikal silahlı örgütler tarafından işgal edilmesi bir kişinin veya yönetimin başarısızlığının ötesinde Irak’a ve Ortadoğu’ya yönelik bir bakış açısının ve stratejinin çöküşüdür. Türkiye yıllardır bu tarzın sorunlu olduğunu vurguladığı için ‘geçimsiz’ gibi takdim ediliyordu. Irak merkezi yönetimiyle sağlanmaya çalışılan‘normalleşme’ gayreti aslında bu kötü gidişin önünü almak açısından büyük bir şanstı. Türkiye hala bu çizgide duruyor ve Irak’ın bütünlüğünü vurgulayan bir yaklaşımla Irak hükümetine yapıcı katkıda bulunmaya dönük mesajlar veriyor.

***

Son yaşanan Konsolosluk işgalinden sonra Türkiye’nin birinci önceliği buradaki vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak, insanlarımızın hayatlarını güvence altına alabilmek olmuştur. Böyle süreçlerde yapılan afaki değerlendirmeler, sorumsuz ve tahrik edici açıklamalar son derece zararlı oluyor. İlk gün muhalefet sözcülerinin ortaya koydukları tahrik edici söylemler bu hassasiyeti gözetmemiştir. Ardından Bahçeli’nin devletin ve hükümetin arkasında durdukları açıklaması, CHP’nin ise Başbakan’la ilgili gensoruyu geri çekmesi doğru ve yapıcı bir tavır olmuştur.

Türkmenlerin güvenliği ve menfaatleri Türkiye’nin öncelikleri arasındadır.

Çatışma, istikrarsızlık ve kaos ortamının sınırlarımıza yaklaşması ve bir güvenlik sorunu üretme riski diğer bir öncelikli konudur.

Hem petrol anlaşması yapan Kürtlerin başına bela olan, hem farklı iddialar içine giren Sünnilerin görünümüne zarar veren bir yapıya Merkezi yönetimin dur diyememesi farklı değerlendirmelere sebep olmuştur.

IŞİD meselesi Irak’ı aşan boyutlar taşıdığı için, Musul’da atılacak bir adım veya yapılacak bir hamle sadece o bölgeyi değil, IŞİD’in etkili olduğu birkaç ülkeyi etkileyebilir.

***

Batılı ülkelerin de Irak ve Ortadoğu politikasını yeni baştan ele alması gerektiği anlaşılıyor.

Önümüzde paradoksal bir durum var. Bu tür örgütler hem tahammülsüz yönetimlerin yanlış politikalarının sonucu gelişiyorlar ve onlara karşı savaş veriyorlar, hem de onların amaçlarına hizmet eder şekilde manipüle edilebiliyorlar. Düşmanı oldukları yapılarla mücadele ederken onların taktiklerine de alet olabilen, zaman zaman da taktiksel önaçmaları avantaja çevirerek büyüyen, büyüdükçe ise kontrolden çıkan örgütler bunlar...

Bir üst akıl bu kaosu ve anarşiyi kendi lehine kullanmak istiyor ama kullanım gayreti bazen karşılıklı faydaya, bazen de kontrolsüz durumlara yol açıyor.

Yaşanan gelişmelerde Türkiye’nin Ortadoğu politikasını eleştirmek, haksızlıktan öteye geçmez. Herkesin çok yanlış yaptığı bir bölgede Türkiye en doğrusunu yapmaya ve cadı kazanından en az şekilde etkilenmeye çalışıyor.

Büyük devletlerin paradigmalarının, strateji ve senaryolarının çöktüğü bir coğrafyada Türkiye, ahlaki ve ilkesel duruşuyla milli menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums