Çözümün yöntemi 'pazarlık' değil

  • 1.05.2013 00:00

 Çözüm sürecine karşı olan kesimlerin ürettiği vehim ve korkular temelde iktidarın terör örgütüyle pazarlık– yaptığı ve milletin kabul etmeyeceği sözler verdiği şeklinde ortaya çıkıyor. Bütün siyasi hayatı ortada olan ve defalarca büyük siyasi sınavlardan geçmiş olan Başbakan Erdoğan ise sürecin kesinlikle pazarlık, al-ver şeklinde yürümediğini, bir 'taviz ilişkisi' şeklinde yorumlanamayacağını söylüyor. Sürecin başından bu yana AK Parti iktidarı samimi şekilde olup biteni anlatmasına rağmen muhalefet aynı tezviratları sürdürüyor. Oysa demokratik bir ülkede işlerin nasıl yürüdüğü, kanunların nasıl çıktığı, reformların nasıl yapıldığı bellidir. Gizli kapaklı işler, oldu bittiler, 'ben yaptım oldu'lar demokratik rejimlerde mümkün değildir. Atılacak adımlar anayasa veya yasa değişikliği gerektiriyorsa zaten Meclis'e gelmek ve belli bir sayısal destek bulmak durumundadır. Bu yüzden demokrasiyle iş başına gelen hiçbir yönetim halka rağmen bir adım atamayacağı gibi, halkın bilgisi olmadan, Meclis'in onayı olmadan hukuki düzenleme de yapamaz.

BDP ve PKK çevresi önceleri Hükümetin bu söylemlerini 'projesi yok', 'ne yapacağını bilmiyor', 'hiçbir hazırlığı yok' gibi çıkışlarla eleştiriyordu. Hükümetin 'yeni anayasa' tartışmalarında bütün konu başlıklarında bir fikri ve duruşu elbette var. Süreçle ilgili muhtevayı da gayet iyi biliyor. Örgütün bu çıkışları, sürece destek veren toplum kesimlerinde başka türlü soru işaretleri uyandırıyordu. Gelinen noktada BDP ve Kandil'den yapılan bazı açıklamalar, yeni duruma uyum sağlayan bir pozisyon geliştirdiklerini, varolan durumu içselleştirerek bir politik tutum üretmeye başladıklarını gösteriyor.

'Ne aldınız' baskısı farklı bir yönüyle BDP ve PKK'ya da yapılıyor. Son açıklamalar bu baskıyı kıran BDP yönetiminin kendi pozisyonunu dile getirmeye başladığını ortaya koyuyor.

Önce Gülten Kışanak bir açıklama yaparak, 'verilen bir şey olmadığını', ikinci aşamanın 'toplumsal müzakere' aşaması olduğunu söyledi. Ardından Duran Kalkan 'hazır bir şey almadıklarını' siyasi mücadeleyle haklarını arayacaklarını söyledi. Selahattin Demirtaş önceki gün yaptığı açıklamalarda 'Ortada gizli saklı bir mutabakat, gizli saklı bir pazarlık, bilinmeyen, üstünde anlaşılmış da kamuoyuna açıklanmayan bir protokol, bir uzlaşma metni veya herhangi bir anlaşma metni sözkonusu değil. Böyle varmış gibi davranarak bir karanlık nokta, bir gri nokta yaratmaya çalışıyorlar' dedi.

Örgüt ve BDP, devletin 'lütuf' şeklinde bir şeyler vermesi yerine kendisinin demokratik mücadeleyle istediklerini alması şeklinde bir siyasi duruş geliştirmiş görünüyor.

Doğru olan da, süreçte bir pazarlık olmadığı, arzu edilen demokratikleşme adımlarını siyaset kurumunun müzakere ederek hayata geçirmesi gerektiğidir. Tüm siyasi aktörler ve toplum kesimleri bu müzakere ve tartışmanın tarafıdır. Ülkenin ihtiyacı olduğu düşünülen hangi hususlar varsa bu siyaset kurumunca değerlendirilecektir.

Nitekim Demirtaş, 'Biz, AKP ile oturup anayasa, yasalar konusunda gizli kapaklı anlaşmış, uzlaşmış değiliz. Biz AKP'ye karşı demokratik bir mücadele yürütüyoruz muhalefet olarak. Türkiye'nin demokratikleşmesi için elimizden gelen bütün gayreti meydanlarda, alanlarda, parlamento da göstereceğiz, ortada bir uzlaşma falan yok…' diyor.

'Devlet bakalım hangi adımları atacak, ödevini yapacak mı, bize ne verecek' türü yaklaşımlar geride kalan ve sürecin ruhunu anlamayan yaklaşımlardır.

Nihai amacı silahlara son verilmesi olan bu sürecin ana fikri, 'yöntem değişikliği'ne gidilmesidir. Örgüt açısından silahlı mücadelenin son bulması, demokratik siyasetin tek yöntem olarak kabul edilmesi büyük bir paradigma değişikliği olacaktır.

Terör sorunundan kurtulmuş bir Türkiye, ileri demokrasi yolunda daha emin adımlarla ilerleyecektir. Kimse kimseye bir şeyler lütfetme makamında da değildir, şantaj ve tehditlere boğun eğerek taviz verme durumunda da değildir. Demokratik siyasetin gücü, imkan ve kabiliyetleri neyse ortaya da ona göre bir tablo çıkacaktır.

 YASİN DOĞAN

Yeni Şafak

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums