Vahap COŞKUN Köşe Yazıları

Aklileşmeye dönüş

Erdoğan, genel olarak, makul isimlerden oluşan bir “kabine” kurdu. Popülist, içeride ve dışarıda birçok soruna sebebiyet veren, liyakatsiz ama aşırı partizan, devlet yönetme adabına aykırı davranan tartışmalı isimleri kenara koydu. Bürokrasiyi tanıyan, liyakatli, teknokrat ve devlet ciddiyeti taşıyan isimleri sahaya çekti. Kabine, bu haliyle, üç kritik konuda akli hamleler yapılacağının bir işareti olarak okunabilir.

  • 6.06.2023

Güçlü dönmek için verilen bir ara

Selahattin Demirtaş’ın aktif siyasetten çekilmesi ve HDP çevresinde seçim yenilgisi üzerinde yapılan tartışmalar, HDP için ne ifade ediyor? Vahap Coşkun, Demirtaş’ın inzivasını ve HDP’nin geleceğini yorumladı.

  • 4.06.2023

Fokurdayan kazan

Başarısızlığı tek bir tarafa mal etmek hakşinas sayılmaz, Demirtaş’ın da sorumluluğu var. Zannımca bu sorumluluk, bundan böyle daha çok gündeme gelecektir. Evvelden kapalı kapılar ardından kalan kimi eleştiriler, gün yüzüne çıkacaktır. Demirtaş kılıçları çekti; eşyanın tabiatı gereği bu da onun hem genel tercihlerinin ve hem de seçim sürecinde izlediği siyasetin daha çok sorgulanmasına neden olacaktır.HDP’de kaynayan kazan birçok gelişmeye gebe!

  • 1.06.2023

Limana yaklaşan gemi

Şimdi muhalefetin önünde duran soru şu: İktidara gelmesini sağlayacak kadar bir güveni nasıl elde edecek? Değişim talebini iktidara nasıl taşıyacak? Bunun için eski yola mı dönecek yoksa yeni yolda devam mı edecek? Eski yolun yol olmadığına şüphe yok; onunla muhalefetinin yanına yöresine yaklaşılmayacağı açık. Çare, yeni yolda ısrar etmekte; onu geliştirmekte, daha doğru dürüst hazırlık yapmakta, eksiğini gediğini tamamlamakta yatıyor.

  • 29.05.2023

Çalan Çanlar

Yüzde 13-14 umulan bir seçimde HDP yüzde 10’un altına düştü; bu, partinin küçülme trendine girdiğini gösteren güçlü bir uyarıcı. HDP yönetiminin bu sonuç üzerinde ciddiyetle düşünmesi ve vaziyetinin ayrıntılı bir muhasebesini yapması gerek. Önü alınmazsa, bu küçülme trendi hızlanabilir. Velhasıl, duyan kulaklar için tehlike çanları çalıyor!

  • 27.05.2023

Kürtlerin bulguru

Özdağ için bu mutabakatın büyük bir başarı olduğuna kuşku yok; % 2’lik bir oyla bütün koşullarını % 45 almış bir adaya dayatmak, az buz bir iş değil. Lakin Kılıçdaroğlu için bir başarı hikâyesi çıkmaz bu mutabakattan. İlk turda da Kürt illerinde seçime katılım, Türkiye ortalamasının altında kalmıştı. Özdağ ile verilen resmin ve imzalanan mutabakatın ardından, Kürt seçmenlerin sandıkla mesafesi daha da açılabilir. Elbette bu da Kılıçdaroğlu’nun aleyhine yazar. Hülasa Kılıçdaroğlu, büyük bir işta

  • 25.05.2023

İyileşmenin ilk şartı

20 yıldır kaybedilen her seçimden sonra etrafı kaplayan söylemler, muhalefetin bir bölümünün gerçeği görmesini, yenilgiyi kabullenmesini engelliyor. Seçmenin neden kendilerini tercih etmediğini anlamalarını imkânsız kılıyor. Başarısızlıkla yüzleşmekten imtina ediliyor ve teselli, komplo teorilerinde bulunuyor.

  • 23.05.2023

14 Mayıs 2023: Cumhur İttifakı

14 Mayıs’ın arifesinde, biraz da 1950’nin 14 Mayıs’ından hevesle, değişimi arzulayan bir dip dalgadan bahsediliyordu. Lakin bu, milliyetçi bir dip dalga çıktı. Cumhur İttifakının beka ve güvenliği öne çıkaran, muhalefeti terör örgütleriyle özdeşleştiren, dini ve milli değerlerin tehdit altında olduğunu söyleyen, HDP destekli bir yapının ülke için tehlike teşkil ettiğini belirten söylemi seçmende ciddi karşılık buldu. Kendi adıma, iktidarın 2018 ve 2019 seçimlerinde abartarak kullandığı bu dilin

  • 17.05.2023

Tarihe eziyet etmek

İktidar destekleyen bazı kanaat önderlerinde, bazı kalem erbabında tarihe dönük yakın bir alaka var bu aralar. Lakin tarihi kullanma biçimleri büyük bir problemle malûl: İktidara arka çıkmak için geçmişi eşeliyorlar ama nedense dönüp şimdiye bakmıyorlar. İktidara meşruluk üretmek için tarih içinde var güçleriyle geziniyorlar ama içinde bulunulan zamanla ilgilenmeye tenezzül etmiyorlar. Geçmişteki mağduriyetleri elden geldiğince duyuruyorlar ama bugünkü mağduriyetlere kör ve sağırlar.

  • 9.05.2023

Erdoğan çok rahat!

“Erdoğan, çok rahat!..” En fazla bir kahve sohbetinde söylenebilecek bu laf, kanaat önderi postunda oturanlar tarafından rahatlıkla ve büyük bir iddiayla ifade edilebiliyor. Oysa gerçek hayat, onların kerameti kendinden menkul bir özgüvenle dillendirdikleri istikamette akmıyor, hatta tam tersi bir seyir izliyor: Erdoğan hiç rahat gözükmüyor!

  • 2.05.2023

Anketlerin dili

14 Mayıs’a gidilirken ilk kez Erdoğan ve AK Parti’nin seçimi kaybetmesi ciddi bir ihtimal olarak belirdi. Artık iktidara namzet iki rakip arasında devasa bir güç farkı yok; ikisi de aynı sıkletteler. Sonucu önceden belli bir yarış yapılmayacak; iki aday da gerek cumhurbaşkanlığını almak ve gerek parlamentoda çoğunluğu elde etmek noktasında benzer iddiaya sahipler

  • 28.04.2023

Balzac: Toplumsal yaşamın patologu

Tutkulu insanları, vahşi ve acımasız bir yükselme hırsı ile dolup taşan insanları resmeder Balzac. Onun kahramanları, bir hedef tayin eder ve o hedefe müthiş bir konsantrasyon ile sarılırlar. Gözlerini başka bir yere çevirmezler, yollarından asla sapmazlar. Durgun insanlar, Balzac’ın ilgi sahasının dışındadır; o, kendini baştan aşağı tek bir şeye -aşka, paraya, sanata, cimriliğe, fedakârlığa, politikaya, cesarete vb.- vakfeden insanlarla alakadardır.

  • 28.04.2023

Muhalefetin kampanyası ve sınırları

İktidar, muhalefeti kendi belirlediği bir alana hapsetmek, hep suçlamaların gölgesi altında tutmak ve bu gölgelerle mücadeleye etmeye zorlamak ister. Muhalefetin yapabileceği en büyük yanlış, iktidarın bu oyununa gelmek olur. İktidarın ithamlarına sürekli cevap yetiştirmeye çalışmak muhalefetin enerjisini emer. Eğer muhalefet bu kısırdöngüye kapılırsa, geçmiş olsun!

  • 24.04.2023

İktidarın kampanyası ve sınırları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kampanyasında üç unsurun öne çıktığı görülüyor. Birincisi, toplumdaki kültürel ve dini/mezhebi kırıklıkların derinleştirilmesidir. İkincisi, muhalefetin gayri-milli ve gayri-yerli diye tanımlanması ve terörle irtibatlandırılmasıdır. Üçüncüsü ise, yeniden inşa ve ihya söylemidir. Acaba seçmen, bu üç sütunlu kampanyaya nasıl tepki verir?

  • 18.04.2023

Laik fetvaların işlevi

İktidarın salvolarına cevap vermek adına, acele ve toplumsal karşılığının ne olduğu düşünülmeden geliştirilen bazı argümanların, muhalefete yarar yerine zarar verdiği unutulmamalıdır. Misal, seccadeye toplum büyük bir ihtimam gösterirken “Abartmayalım, seccade de sonuçta bir kumaş parçası” demenin muhalefete bir getirisi olmaz. Dün olduğu gibi bugün de laik fetvaların tek işlevi, iktidarın değirmenine su taşımaktır.

  • 17.04.2023

İnce bir köpük

Kendisini üçüncü bir aday olarak lanse eden İnce’nin adaylığının toplumda bir karşılığı var mı? Muharrem İnce’nin tüm iddialarına karşı halkın kararı seçimlerde ne olacak?

  • 11.04.2023

Cemal ve Çandar meselesi

Seçimleri Cumhur ve Millet ittifaklarından hangisi kazanırsa kazansın, Meclis de son derece belirleyici bir konumda olacak. Eğer bu Meclis, beklendiği üzere hem hükümet sistemi değişikliğinin hem de Kürt meselesinin demokratik çözümünün tartışılacağı bir mekân olacaksa, HDP’nin Meclis grubunun hem nitelik hem de sembolik olarak güçlü isimlerden teşekkül etmesi hayati bir önem taşır. HDP kurmayları da herhalde bu niyetlerle Cemal ve Çandar’ın kapısını çalmışlardır.

  • 10.04.2023

Milletin aklı ve seccade

Kılıçdaroğlu’nun seccadeye bilerek basmadığına şüphe yok; ama Erdoğan buna rağmen onun bunu bilinçli bir şekilde yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu’nu binbir nedenle eleştirebilir ve zayıf gördüğünüz taraflarından vurabilirsiniz. Ama insanları, onun seccadeye bilerek bastığına inandıramazsınız. Makuliyet ile bağlarını koparmamış, aklıselimi terk etmemiş kimseyi buna ikna edemezsiniz. Milletin aklını hafife alan bu dilin istiap haddini doldurduğunu düşünüyorum.

  • 5.04.2023

Arife Tarif

HDP, kendisini aday göstermemeye zorlayan dinamiklere karşın yine de aday çıkarsaydı, seçmen düzeyinde hatırı sayılır bir fire verir ve bu da parti yönetimini dara sokardı. HDP yönetimi de muhtemelen bu durumu göz önünde bulundurarak bir cumhurbaşkanı adayı göstermedi.

  • 1.04.2023

Millet Nedir?

Ernest Renan’a göre “Bir millet, bir ruhtur, bir manevi varlıktır.” Bu manevi varlığın biri düne, biri bugüne ait olan iki hususiyeti vardır. Düne ait olan, zengin bir hatırlar mirasına sahip olmaktır. Bugüne ait olan ise, birlikte yaşama arzusudur, sahip olunan hatıralar mirasını sürdürme iradesidir.

  • 27.03.2023

Siyasetin matematiği

HÜDA PAR’ın dâhil edilmesi, Cumhur İttifakı’na yarardan çok zarar getirebilir. Oy zeminini tahkim etme ve genişletme amacıyla atılan bu adım, oy zemininin zayıflaması ve daralmasıyla nihayetlenebilir. Zira siyasetin matematiği farklıdır; 2+2’den her zaman 4 çıkmaz; bu, bazen 5 olur ama bazen de –burada olduğu gibi- 3’e yakın durur.

  • 20.03.2023

HDP ve HÜDA PAR üzerinden “tencere dibin kara” oyunu

HDP ve HÜDA PAR üzerinden sürdürülen tartışmaların en meşum tarafı, Kürtlerin bir nevi terörle özdeşleştirilmeleri ve bu partilerin programlarında ifadelerini bulan taleplerin kriminalize edilmesidir. HDP de HÜDA PAR da ağırlıklı olarak Kürtlerden oy alıyor ve siyasetlerinin odağına Kürt meselesini koyuyorlar. Bu tartışma Kürtlerde karşılığı olan en makul talepleri konuşulamaz kılıyor.

  • 16.03.2023

Sıfırlanan kronometre

1982 Anayasası, 2010 ve 2017 yıllarında iki büyük değişikliğe uğradı. Ancak cumhurbaşkanının adaylığını ve seçimini düzenleyen maddeye dokunulmadı. 2014 ve 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri de buna göre yapıldı. Madde metni çok açık: Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı olabilir. Tek bir okuyuşta bile herkes bu hükmü anlayabilir. Öylesine sarih ve kesin bir dille kaleme alınmış ki, bu maddeden başka bir netice çıkartılamaz.

  • 14.03.2023

Kılıçdaroğlu ve HDP’deki rüzgâr

İYİP ile olan krizin ardından Altılı Masa’da HDP’ye karşı nasıl bir tutum belirleneceği tartışma konusu. Madalyonun diğer yüzünde, HDP’nin Kılıçdaroğlu’nun kesinleşen adaylığı hakkında, şimdilik verdiği açık çek duruyor. Vahap Coşkun, politikyol.com’a HDP’nin olası tutumunu yazdı.

  • 13.03.2023

Katillerle saf tutmak

Bursa’da lümpen bir taraftar grubunun her yerde görülebilecek sıradan bir eylemi ile değil, tam tersine siyasi gönderimleri iyi hesaplanmış, bilinçli ve organize bir kötülükle karşı karşıya kaldık. Bu kötülük alelusul soruşturma ve görevden uzaklaştırmalarla açığa çıkartılmaz. Eğer, TFF’si ve diğer kurumlarıyla devlet bu kötülüğün peşine düşmez ve bütün sorumluları kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit etmezse, yapılan bu barbarlığı kabul ettiğini ve meşru bulduğunu göstermiş olur.

  • 6.03.2023

Siyasetin günü

Toplum olmak ancak siyasetle mümkün olabilir. Mesele ister deprem olsun ister futbol, toplumsal yaşantı siyaset olmadan tanzim edilemez. Siyaseti devre dışı bırakarak ne bir kamu oluşabilir ne de bir kamusal yarar gerçekleştirilebilir. Velhasıl toplumsal bir varlık olarak insan, siyasete muhtaçtır. O halde salt bugün değil her gün siyasetin günüdür ve sadece şimdi değil her daim siyaset konuşmak gerekir.

  • 5.03.2023

Sisifos’un laneti

“Hükümet istifa” diyemeyeceksiniz hiçbir şey söyleyemezsiniz. Hatta “Hükümet istifa” sözünden bir suç, bir güvenlik sorunu çıkartmak ve bunu söyleyenlerin üzerine mafyayı ve polisi sürmek, sıfır noktasından bile daha geri bir noktaya tekabül ediyor. Eksilerdeyiz artık! O kayayı yeniden yukarı taşımak zorundayız. Türkiye’de yaşamak, Sisifos’un kaderiyle lanetlenmek gibi!

  • 2.03.2023

Nazın Fazlası

Akşener’in çok fazla seçeneği yok. Oyun böyle kuruldu. Kendisinin de dahlinin olduğu oyunun yarattığı tablodan memnun olmayabilir ama oyundan çıkmak için de çok geç kaldı. İYİ Parti cenahından ikide bir dillendirilen şikâyetler, artık “fazla naz” kapsamına girer oldu.

  • 27.02.2023

Nefret kazanı kaynarken seyretmemek

Depremin şerrinden bir hayır çıkması, bir başka ifadeyle depremin ayrıştırıcı değil birleştirici bir işlev görmesi için hukukun surunda gedik açılmasına müsaade edilmemeli. Ayrımcılığı, şiddeti ve başka her türlü hukuksuzluğu yasaklayan kurallar kırılgan gruplara gelince esnetilmemeli. Onları koruyan hukukun herkes için en sağlam güvence olduğu göz ardı edilmemeli. Aksi takdirde, o kazandan taşan nefret hepimizi yakar.

  • 21.02.2023

Kuyudaki taş

Herkes mesaisini seçimlerin ertelenmesine değil, tam aksine seçimlerin zamanında, güvenlik içinde ve adil bir biçimde yapılmasına vakfetmelidir. Elbette aklıevvel birileri her zaman kuyuya çok sayıda taş atacaktır. Ülkenin geleceğini dert edinenler buna karşı daima uyanık olmalı ve bu taşların demokratik siyaseti bloke etmesine izin vermemelidir.

  • 20.02.2023

Gözden ilk çıkarılan

İktidar, üniversiteler için uzaktan eğitim kararı aldı. Gerekçe, öğrenci yurtlarının depremzedeler için kullanılacak olması… Buna göre, Türkiye’nin dört bir tarafındaki öğrenciler yurtlarından çıkarılacak, onlardan boşalacak yerlere depremzedeler yerleştirilecek. Artıları ve eksileri üzerinde durup düşünülmeden aceleyle alınmış bu karar, neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

  • 16.02.2023

Hayatımın en uzun iki dakikası

Bilhassa ikinci depremde her şeyin bittiğini düşünüyorum. Sarsıntı durur durmaz tekrar aşağıya yollanıyoruz. İnerken, komşumun kucağından taşımakta zorlandığı bebeğini alıyorum. Yaşlı bir teyze “Oğlum siz geçin, biz yaşadığımız kadar yaşadık hamdolsun, çoluk çocuğunuz var, siz kendinizi kurtarın” diyor. “Olur mu teyze?” diyorum “hep birlikte kurtulacağız inşallah!” İniyoruz.

  • 10.02.2023

Son düzlüğe girilirken

Altılı Masa, “Aday kim olacak?” sorusu ilk başta gelmek üzere, seçime ilişkin kritik kararları almadığından yoğun olarak seçim sonrasına odaklandı. 30 Ocak’ta açıklanan Ortak Politikalar Mutabakat Metni de bu yaklaşımın bir ürünü olarak ortaya çıktı. Bir başka ifadeyle, vitrinin nasıl düzenleneceği hususunda kafalar karışık olduğundan, mutfağa ağırlık verildi.

  • 6.02.2023

Diyarbekir’in havası özgürleştirir

Diyarbekir, kadim bir şehir; burada özgürlük rüzgârları güçlü eser ve ister istemez herkesi tesiri altına alır. Mamafih, Diyarbekir’in özgürleştirici havası, bilhassa siyasi dimağlara daha fazla etkide bulunuyor sanki! Zira bir vesile ile bu surlarla kaplı şehrin sokaklarından geçen her siyasi aktörün dili değişiyor; üslubuna bir dinginlik ve feraset çöküyor; mesajlarına rengini barış, uzlaşma ve özgürlük temaları veriyor. Diyarbekir havası, son olarak Meral Akşener’de de kendisini hissettirdi.

  • 25.01.2023

Gönülde yatan aslan ve matematik

Altı partinin kendi aralarında bir yönetim şeklinde mutabık kalmaları “vesayet” olarak nitelenemez. Vesayet, dışarıdan dayatılan ve iradeyi sınırlayan bir hali ifade eder; aktörlerin iradeleriyle bir anlaşmaya varmalarına “vesayet” demek, en iyi niyetli yorumla, bu kavramın içeriğini boşaltmaktan başka bir mana taşımaz.

  • 21.01.2023

Devletin gölgesinde nöbetleşe zorbalık

Türkiye’de hemen her kesimin temel gayesi devleti ele geçirmek ve ele geçirdiği devleti, karşıtı olarak damgaladığı kesimlerin üstüne sürmek. Nöbetleşe bir zorbalık bu ve maalesef, kimse bundan imtina etmiyor. Zayıfken müşteki olduğu ne varsa gücü eline geçirdiğinde aynıyla tatbik edenlerin olduğu bir yerde ise, doğal olarak, aranan huzura bir türlü ulaşılamıyor.

  • 18.01.2023

“Kurbanlık koyun değiliz, mecburi istikametimiz de yok”

HDP’nin aday çıkarma kararı muhalefetin kendisiyle medeni ve demokratik bir irtibat kurmamasından duyulan rahatsızlığın bir dışa vurumu. HDP, muhalefete “Mecburi istikametimiz değilsiniz” diyor ve cumhurbaşkanlığı adaylığında dikkate alınmadıkları takdirde devreye sokulacak alternatiflerinin olduğuna işaret ediyor.

  • 15.01.2023

Dönüm Noktası

“Sudan” bile sayılamayacak sebeplerle güçlü bir siyasetçinin tasfiye edilmesine yönelik bitmez tükenmez çabalar bir kere daha teyit etti ki, Cumhur İttifakı iktidarı korumak hiçbir hudut tanımadı, tanımayacak. Dolayısıyla muhalefet, ancak birliğini koruduğu ölçüde iktidarla mücadele etme, iktidara galebe çalma şansına sahip olacak. İmamoğlu kararının, bu anlamda da bir dönüm noktası işlevi gördüğü söylenebilir.

  • 26.12.2022

“Sistem Hep Aynı Sistem”

Hürriyet sayesinde iktidar olan hürriyetten korkar ve tek el idaresinden vazgeçemez. O nedenle sistemde esaslı bir değişiklik olmaz. İktidar koltuğuna oturan mazlumlar, eline geçirdikleri güçle düşman belledikleri muhalifleri ezmeye, olmadı tasfiye etmeye gayret eder. Hülasa sistem ana hatlarıyla hep aynı kalır, sadece isimler değişir.

  • 19.12.2022

İki eli kanda da olsa!

Anlaşılan o ki, MİT’ten gelen görüşme talebi tektir ama Demirtaş-Öcalan hattında bu tek teklif iki ayrı yoruma tabi tutulmuştur: Demirtaş bu teklifte, HDP ile PKK’yi, kendisi ile Öcalan’ı karşı karşıya getirme tehlikesi sezdiği için görüşmeye yanaşmamıştır. Öcalan ise, bunu bir fırsatın heba edilmesi olarak görmüştür.

  • 12.12.2022

Küçük bir sorun!

Muhalefet bir türlü siyasi özne hüviyetine bürünemediği için binbir emekle oluşturdukları metinlere, halka verilmiş bir söz ya da bir siyasi program olarak değil, neredeyse bir düşünce kuruluşunun fikri egzersizleri olarak muamele ediliyor. Muhalefet seçim sonrasına hazır ama seçime değil. Oysa seçim sonrası planların bir işe yaraması için önce seçimi kazanmak lazım, değil mi?

  • 6.12.2022

Uzun Soluklu Bir Mücadele

Savaşçı bir iklimin etkisini kırmak için; işlevsel ve kuvvetli müzakere yapılarına, sabırlı bir tavra ve sert rüzgârlara direnç gösterebilecek kararlı ve güçlü bir siyasi liderliğe ihtiyaç duyulur. Barışın inşası uzun soluklu bir mücadeledir; o nedenle barışı dillendirmekten, aramaktan ve yeniden denemekten imtina etmemek gerekir

  • 25.11.2022

Ayazda kalmak

AK Parti ve MHP, uzunca bir süredir HDP’yi şeytanlaştırdılar ve HDP’ye dokunanın yanacağı hissiyatını veren bir iklim yarattılar. Muhalefet, iktidarın bu kurgusuna itiraz etmedi, aksine bu kurgu içinde hareket etti ve iktidarın arzusuna uygun olarak HDP ile bir siyasi ilişki kurmadı. Akabinde iktidar bu siyasetin kendine zarar verdiğini görüp HDP ile masaya oturunca, muhalefet ayazda kaldı.

  • 17.11.2022

“Bana helal ama sana haram”

AK Parti yeri geldiğinde, HDP bir yana PKK ile bile görüşür. Lakin söz konusu muhalefet olunca durumlar değişir. PKK şöyle dursun, muhalefet, Meclis’in üçüncü büyük partisi olan HDP‘ye az buçuk yanaşmaya görsün, AK Parti kıyameti kopartır. Mamafih, konuları kendine yontma, kendi yapıp ettiklerini hep haklı ve başkalarını hep haksız bulma tavrı bir tek iktidarda yok. Muhalefet de aynı hastalıkla malul.

  • 15.11.2022

Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti: Bitmiş bir hikâyenin hüznü

  • 1.11.2022

AYM, sansüre geçit vermez

  • 24.10.2022

Akşener’in imtihanı

  • 13.10.2022

İsviçre çakısı

  • 10.10.2022

Bucak ile kol kola “temiz ve demokratik” siyaset

  • 19.09.2022

İktidar Kazanamaz ama Muhalefet Kaybedebilir

  • 19.09.2022

Toplumun geniş bir kesimini dışlayarak ‘merkez’ olunabilir mi

  • 9.09.2022

Cadılardan korkup kadınları yakmak

  • 9.09.2022

Kutu içindeki kemikler

  • 9.09.2022

“O bayrağı öpebilir misin?”, “İstiklal Marşı’nı biliyor musun?..”

  • 26.08.2022

En heyecan verici taahhüt

  • 23.08.2022

HDP neden muhalefete, “AKP’ye dönüp ‘Siz Öcalan’la görüşüyorsunuz, biz de görüşmek istiyoruz’ deyin” çağrısında bulundu?

  • 9.08.2022

Yeni demokratik ittifak ihtiyacı

  • 8.08.2022

CHP’nin kabuğunu kırmak

  • 7.08.2022

Hukuk

  • 5.08.2022

Demirtaş’ın yeni liderlik testi

  • 29.07.2022

Çıkış yolunu aramak

  • 29.07.2022

Odadaki fil

  • 24.07.2022

Kürtlerin Türkiye medyası algısı

  • 24.07.2022

Yeni dönemde HDP

  • 24.07.2022

Kürtler ve muhalefet

  • 12.07.2022

Vesayet karşıtlığından vesayet mimarlığına

Dün siyasi yasaklarla mücadele ederek zafere uzanan AK Parti, bugün siyasi yasaklardan medet umuyor ve hatta ülkeyi siyasi yasaklarla tanınan bir ülkeye dönüştürüyor. Dün brifinglerle karar veren bir yargıya karşı yükselen itirazı temsil eden AK Parti, bugün kendisi talimatla işleyen bir yargı mekanizmasına bel bağlıyor. Ve dün bürokratik vesayet karşıtlığının keskin sözcüsü olan AK Parti, bugün kendi eliyle dört başı mamur bir vesayet rejimi inşa ediyor.

  • 27.06.2022

Sri Lanka: Askeri zafer barış getirir mi?

Sri Lanka, 21’inci yüzyılda bir devletin bir isyancı grubu bütünüyle mağlup etmesinin ilk misali olması hasebiyle, bu neviden sorunlar yaşayan ülkeler bakımından bir çatışma çözüm seçeneğine dönüştü. Fakat gerçek bir barışın inşası için çalışılmazsa, askeri zaferle halının altına süpürülen sorunlar gün gelir tekrardan oraya çıkar. Sri Lanka, işte bugünlerde tam da bunu tecrübe ediyor.

  • 21.06.2022

Yıpranmadan kazanılmaz

Muhalefetin adayını yıpratacak hamlelerin sadece iktidardan geleceği varsayılıyor. Fakat aday belirsiz kaldıkça muhalefetin kendi içinde giderek hararet kazanan tartışmaları, potansiyel adayları iktidardan daha fazla hırpalar hale getiriyor. Muhalefette her bir adayı destekleyen çevreler var. Her çevre kendi adayını parlatmak için diğer iki adayı soluklaştırmaya çabalıyor.

  • 16.06.2022

Öcalan eylemleri ve iktidarın ‘kazan-kazan’ı

  • 14.06.2022

Netlik Ayarı

  • 12.06.2022

Müspet ama sınırlı bir değişim

  • 9.06.2022

Kürtler ve Mansur Yavaş: Laboratuvardan çıkıştan sonrası…

  • 2.06.2022

“Vur kır parçala, bu maçı kazan”

  • 29.05.2022

“Hukuk herkese lazım”

  • 18.05.2022

Adaylığın üç tarz-ı siyaseti

  • 16.05.2022

Serbest Fırka Hatıraları

  • 9.05.2022

Yargı bağımsızdır, bize tâbi oldukça!

  • 6.05.2022

Kürd Kadınları Teâli Cemiyeti (1919)

  • 27.04.2022

Birlikte ama farklı

  • 22.04.2022

Diyarbakır’ın insan hakları algısı

  • 12.04.2022

Daha Türkiyeli bir Kürt

  • 10.04.2022

“Yarının Türkiyesi”nde Kürtler

  • 24.03.2022

Önüm arkam sağım solum komplo!

  • 21.03.2022

Kürt milliyetçiliği (1): “Kürdistan Doğu’dadır”

“Kürt Milliyetçiliği: İlk Kürt Gazetelerinde Siyasal Kavramlar ve İslam (1898-1918)”* başlıklı kitap (2021), Murat Issı’nın doktora tezi. Orijinal dili Yunanca olan bu tez, Osmanlı İmparatorluğu içinde gelişen ve Osmanlı tarihiyle doğrudan irtibatlı olan Kürt milliyetçiliğinin gelişimine odaklanıyor. Issı’ya göre resmi Kürt tarih tezinin yazımının başlangıç dönemi ve radikal Kürt milliyetçi hareketinin doğum tarihi 1918’dir.

  • 17.03.2022

Ayı ve dans

  • 7.03.2022

Güçlü Meclis, istikrarlı hükümet ve özgürlükçü demokrasi

  • 1.03.2022

Kurucu siyaset ihtiyacı

  • 13.02.2022

Beştepe’deki hesap sandığa uyar mı?

  • 2.02.2022

Komünistin Eşkâli – II: Su Uyur Komünist Uyumaz

  • 1.02.2022

Komünistin Eşkâli – I: Ordu Gençlik El Ele Komünistler Hergele

  • 31.01.2022

Konu gerçekten Sezen Aksu değil!

  • 28.01.2022

Kürt meselesi: Otoriterliğin anahtarı mı yoksa özgürlüğün yolu mu?

  • 24.01.2022

Sopaya talip muhalefet

  • 19.01.2022

Değişim arzusu

  • 11.01.2022

Dindarların gözünden CHP

  • 2.01.2022

Makul seçenek

  • 29.12.2021

Tuğluk, düşman ceza hukuku ve vicdana çağrı

  • 26.12.2021

Asgari siyaset mecburiyeti

  • 13.12.2021

HDP’nin oyu

  • 30.11.2021

Atatürkçülüğün 'Sivil' hali

  • 25.11.2021

Helalleşme hem CHP hem de Türkiye için hayırlı

  • 19.11.2021

Hava değişiyor

  • 16.11.2021

On büyükelçi krizi

  • 25.10.2021

Muhafazakârların endişesi

  • 13.10.2021

Ahmet Arif’in hasreti

  • 12.10.2021

Endişeli kararsızlar

  • 27.09.2021

Hitler Üzerine Notlar – 1

  • 6.09.2021

Bir Almanın hikâyesi – 2

  • 24.08.2021

Bir Alman’ın Hikâyesi (1)

  • 19.08.2021

Sağduyu

  • 9.08.2021

Turnusol kâğıdı

  • 26.07.2021

Çok geç çok az

  • 23.07.2021

Baraj altı

  • 10.07.2021

Erken uyarı

  • 5.07.2021

Bir çözüm süreci muhasebesi

  • 22.06.2021

Savaşı haram kılmanın kıymetini bilmek

  • 14.06.2021

Peker’in kutusu

  • 6.06.2021

Cumhuriyet’in Diyarbakır’da kimlik inşası

  • 3.06.2021

Suskunluğun anlattığı

Sanırım bunu artık “konuşmamak” değil “konuşamamak” olarak tanımlamak gerekir. Daha açık bir ifadeyle, mevcut şartlar karşısında susmak, mecburen susuyor.

  • 28.05.2021

Derin acziyet

  • 21.05.2021

Kürdistan’da iki yıl

  • 17.05.2021

Kendi başına çorap örmek

  • 14.05.2021

Eve giden yol

  • 12.05.2021

Çekirdek kitlede kırılma

  • 8.05.2021

Eski yol

  • 1.05.2021

“Babanız Atatürk”

  • 27.04.2021

Yanlış hesap

  • 22.04.2021

“Barış karşısında bütün savaş gerekçeleri bir hiçtir”

  • 18.04.2021

HDP ve üçüncü ittifak

  • 17.04.2021

Erasmus: Ortanın adamı ve ezeli uzlaştırıcı

  • 13.04.2021

Akşener’in Büyük Oyunu

  • 12.04.2021

Kinin acı tadı

  • 10.04.2021

İktidar her türlü eleştiriyi bununla ilintilendirecek

  • 6.04.2021

Düşmanla oynamak

  • 6.04.2021

Yeni bir sürecin imkânı

  • 4.04.2021

Kürdistan 1919

  • 28.03.2021

Newroz’un açtığı siyaset kapısı

  • 26.03.2021

Hukukun emri değil ortağın talebi

  • 23.03.2021

Türk milliyetçileri arasında

  • 16.03.2021

“Plan” tamam, darısı “eylem”e

  • 14.03.2021

Karabekir’in Kürt meselesi (2)

  • 8.03.2021

Mümkün olanın sanatı

  • 5.03.2021

Karabekir’in Kürt meselesi – 1

  • 1.03.2021

Zaman ayarlı

  • 26.02.2021

İktidar rıza üretemeyince

  • 19.02.2021

Yeni anayasa mayası tutmaz

  • 8.02.2021

Değişim kararsızlara ve muhalefetin birliğine bağlı (*)

  • 29.01.2021

Politikada 45 yıl

  • 26.01.2021

MHP, şiddet ve siyaset (*)

  • 25.01.2021

Trump’tan sonrası (*)

  • 15.01.2021

Dersim Defterleri (2)

  • 11.01.2021

Yeni Kürt partisi (*)

  • 8.01.2021

Dersim defterleri (1)

  • 4.01.2021

Bir virüsün ettiği (*)

  • 1.01.2021

AİHM’in Demirtaş Kararı ve Görüş Kaybı

  • 29.12.2020

Amaç dayağı bitirmek değil dayak atan olmak!

  • 26.12.2020

Reform mecburiyeti ve MHP esareti arasında AK Parti (*)

  • 24.12.2020

Kıyıdan uzakta (*)

  • 18.12.2020

‘Her diktatörlük ahlak dışıdır’ (1)

  • 15.12.2020

Kararsızların iktidarı

  • 9.02.2020

AK Parti’den arta kalan (1)

  • 3.02.2020

Yeniden Birakujî mi?

  • 27.11.2020

Reform dönemi!

  • 25.11.2020

Biden Rüzgârı

  • 14.11.2020

Nefes borusunu tıkamak (*)

  • 13.11.2020

İki yanlış muhalefet tarzı (*)

  • 2.01.2020

Küçülen iktidar, büyümeyen muhalefet

  • 26.10.2020

Sükûnet içerisinde netlik (*)

  • 18.10.2020

Babacan bize misafir geldi

  • 13.10.2020

Anadil ve sancısı (*)

  • 10.10.2020

Seçim, aday ve algı*

Oyunu bozmak için siyaseti savunmak gerek (*)

  • 29.09.2020

Helikopterden düşen hukuk (*)

  • 27.09.2020

Güvenlik esareti (*)

  • 24.09.2020

Milli spor (*)

  • 13.09.2020

Sorunun iki yüzü

  • 3.09.2020

Çok ‘sağcı’ ama az ‘Kürtçü’ (*)

  • 29.08.2020

Geç kalmış bir fırtına*

  • 23.08.2020

Orwell abiye demli bir çay!

  • 17.08.2020

Herkes kendi evinde

  • 13.08.2020

Sosyolojiye ayak uyduramamak

  • 12.08.2020

CHP’de ‘İnce’ sızı!

  • 6.08.2020

Roller değişirken

  • 1.08.2020

Muhalefetin tuşları ve iktidarın sıkıntısı (*)

  • 25.07.2020

Ayasofya (*)

  • 18.07.2020

Metal yorgunluğunun ötesi

  • 9.07.2020

Davutoğlu siyasetinin beş ayırım noktası

  • 7.07.2020

Kırmızılar kazanınca biz de kazanmış sayıldık!

  • 2.07.2020

Üç parçalı muhalefet (*)

  • 27.06.2020

Ne herkes kör, ne de âlem sersem!

  • 22.06.2020

Sokağa düşmüş muhalefet (*)

  • 20.06.2020

Ahlaki zafiyete karşı topyekûn mücadele

  • 18.06.2020

O vekiller AK Partili ve MHP’li olsaydı? (*)

  • 14.06.2020

Bile bile lades

  • 12.06.2020

Muhalefet ve siyasî aklın gereği

  • 8.06.2020

Sıradanlaşan işkence

  • 4.06.2020

Tüpten çıkan macun

  • 30.05.2020

İktidarın ekmeğine yağ sürmek

  • 22.05.2020

Bir susturucu olarak darbe iddiaları

  • 14.05.2020

HDP ve Sancar

  • 8.05.2020

HDP: Yüzleşme ve İnşa

  • 4.05.2020

Muhalefet artık koyun güdebiliyor (*)

  • 2.05.2020

Politik körlük (*)

  • 24.04.2020

Tencerenin kapağı açıldı (*)

  • 16.04.2020

Devlet İçinde Devlet Olmak

  • 10.04.2020

Ulus-devletin itibarı ve sosyal devletin dönüşü

  • 9.04.2020

İnfazda eşitlik adaletin gereğidir (*)

  • 3.04.2020

Yardım kampanyasını sabote etmek

  • 2.04.2020

Kürt gençlerini anlamak (2): Mitler ve gerçekler

  • 13.03.2020

Kürt gençlerini anlamak (1): Müslüman, Kürt ve özgürlükçü

  • 6.03.2020

HDP’de yeni dönem (*)

  • 1.03.2020

Kelepçe (*)

  • 25.02.2020

Suskunluk perdesi yırtılınca

  • 22.02.2020

Türkiye kurulurken Kürtler (2) “Türk ve Kürt millî sınırlarıyla sınırlanan Türkiye” (*)

  • 20.02.2020

Kadınların gözünden Türkiye

  • 16.02.2020

Kürt meselesi ve yeni oyun alanı

  • 14.02.2020

İdlib düğümü

  • 10.02.2020

Türkiye Kurulurken Kürtler (1): Kürtleri bize bağlayan ana kuvvet dindir

  • 6.02.2020

Siyaset yapma! (*)

  • 3.02.2020

‘Oyun’ üstüne oyun

  • 24.01.2020

Diyarbekir’de Kürt ulusçuluğu (*)

  • 16.01.2020

İktidara can simidi (*)

  • 13.01.2020

Yeni bir felaket davetiyesi

  • 3.01.2020

İki Ziya (3) Dinmeyen yara: Kürtler (*)

  • 28.12.2019

Geçmiş ve “Gelecek” (*)

  • 26.12.2019

Davutoğlu’nun “hodri meydan”ı (*)

  • 17.12.2019

Kürtler ve yeni partiler (*)

  • 15.12.2019

İki Ziya (1) “Başı kurşunsuz Ziya” ve “başı kurşunlu Ziya” (*)

  • 13.12.2019

Bir iç güvenlik tehdidi (*)

  • 8.02.2019

Sine-i millet

  • 2.02.2019

Elde var “zaman” (*)

  • 25.11.2019

Kemalizm yeniden şahlanırken (*)

  • 16.11.2019

Soçi’den sonra SDG (*)

  • 10.11.2019

Soçi’den sonra Türkiye (*)

  • 2.01.2019

Ateşe benzin döken akıl (*)

  • 26.10.2019

Tehlikeli yalnızlık

  • 18.10.2019

Fıratın doğusuna operasyon: Belirsizlikler ihtimaller

  • 11.10.2019

CHP’nin tarihi fırsatı (2): Avantajlar

Berlin ile konuşmalar (2) Yumurtalar, omlet ve ölüm (*)

CHP’nin tarihî fırsatı (1) zorluklar (*)

  • 28.09.2019

Ölümü kutsayarak bir gelecek kurulamaz (*)

  • 25.09.2019

Anneler, çocuklar ve siyaset (*)

  • 12.09.2019

İmamoğlu’nun uzun yolu (*)

  • 9.09.2019

Giyotinin altındaki kelleler (*)

  • 31.08.2019

Güvenli bölge, süreç ihtimali ve kayyım (*)

  • 28.08.2019

Bir siyasî intikam operasyonu (*)

  • 25.08.2019

Güvenli bölgeden ötesi (*)

  • 21.08.2019

Bambaşka bir AK Parti (*)

  • 9.08.2019

23 Haziran’dan sonra CHP (*)

  • 5.08.2019

Kürt fobisi (*)

  • 29.07.2019

Fabrika ayarları (*)

  • 20.07.2019

Reisi yanıltmak

  • 5.07.2019

Demokrasiye esaslı katkı (*)

  • 2.07.2019

Dünyayı felç eden virüs (1) Küreselleşme ve otoriterleşme (*)

  • 20.03.2020

Reisi yanıltmak

  • 4.07.2019

Demokrasiye esaslı katkı (*)

  • 2.07.2019

Halkla inatlaşılmaz

  • 29.06.2019

O sandığa dokunmayacaksın!

  • 24.06.2019

Kürdistan’a dönüş (*)

  • 14.06.2019

Bayramlar aynı, tadı kaçan biziz (*)

  • 7.06.2019

Yeni siyasal arayışlar ve Kürtler (2) aktörler (*)

  • 4.06.2019

Yeni siyasal arayışlar ve Kürtler (1) genel eğilimler (*)

  • 3.06.2019

Ayrılık rüzgârı

  • 31.05.2019

250 sayfalık olmayan gerekçe

  • 24.05.2019

Zemin kayıyor

  • 23.05.2019

Kader seçiminde Kürtler

  • 18.05.2019

Erdoğan’ın büyük kumarı

  • 15.05.2019

Mutfakta pişen bir şey var (*)

  • 12.05.2019

İpler koparken (*)

  • 7.05.2019

Kendi altındaki halıyı çekmek

  • 3.05.2019

31 Mart dersleri (*)

  • 30.04.2019

İlk okumalar - 3 (*)

  • 19.04.2019

İlk okumalar - 2 (*)

  • 18.04.2019

Çuvala sığmayan mızrak

  • 14.04.2019

İlk okumalar-1 (*)

  • 6.02.2019

Son düzlükte (*)

  • 31.03.2019

Cumhur İttifakı ve korku siyaseti 3 (*)

  • 25.03.2019

Tolstoy ve Gandhi

  • 22.03.2019

Cumhur İttifakı ve korku siyaseti 2 (*)

  • 17.03.2019

Cumhur İttifakı ve korku siyaseti 1 (*)

  • 13.03.2019

Çözüm Kürtlerle konuşmakta

  • 1.02.2019

Demokrasiyi zehirlemek*

  • 23.02.2019

Aslolan hayatı savunmaktır (*)

  • 17.02.2019

PYD’nin Esed rejimiyle müzakeresi (*)

  • 10.02.2019

İntikamın ekşi tadı (*)

  • 1.02.2019

Güvenli bölge için üç plan (*)

  • 25.01.2019

Kapsayıcı siyaset ile dışlayıcı siyaset arasında CHP (1)

  • 24.01.2019

Bir ileri, bir geri

  • 18.01.2019

Taşlar yerinden oynarken - 3 (*)

  • 11.01.2019

Taşlar yerinden oynarken (2)

  • 9.02.2019

Taşlar yerinden oynarken - 1 (*)

  • 29.12.2018

31 Mart’a giderken (*)

  • 22.12.2018

Siyasî ayak oyunlarına hukukî kılıf

  • 12.12.2018

“Akil İnsanlar”: Meşruiyete açılan kapı (*)

  • 2.02.2018

AİHM’nin "ağır" Demirtaş kararı*

  • 23.11.2018

Malatya (1) BİLSAM ve kayısı ezmesi

  • 16.11.2018

Son iki yılda HDP ve Demirtaş*

  • 9.01.2018

İttifakta çatlak

  • 3.01.2018

Çözüm süreçlerinde medyanın sorumluluğu*

  • 29.10.2018

Siyasete ayarlı hukuk*

  • 20.10.2018

ABD’nin kafasındaki Suriye (*)

“Terör uzantısı parti”

Aman kafanız karışmasın!

  • 23.09.2018

Soçi'nin anlamı

  • 21.09.2018

Tahran’dan sonrası (*)

  • 18.09.2018

İdlib'de adım adım kıyamete

  • 10.09.2018

Karanlık geçmişi sahiplenmek (*)

  • 1.02.2018

On Ders

  • 28.08.2018

HDP’de çarşı karıştı (*)

  • 21.08.2018

İki partili siyasete devam*

  • 15.08.2018

24 Haziran (6): MHP ve İYİ Parti

  • 8.02.2018

24 Haziran (5) HDP’nin oyu kimin oyu? (*)

  • 30.07.2018

24 Haziran (4) HDP ve Demirtaş (*)

  • 21.07.2018

24 Haziran (3): CHP, Kılıçdaroğlu ve İnce

  • 17.07.2018

24 Haziran (2) Erdoğan ve AK Parti (*)

  • 10.07.2018

Suruç (2) İktidarın ölümcül günahları

  • 7.02.2018

24 Haziran (1) Genel manzara (*)

  • 30.06.2018

Suruç (1) Medyanın ölümcül günahları

  • 24.06.2018

Kaybedince sevineceğim bir iddia (*)

  • 22.06.2018

Saadet Partisinin Kürt raporu*

  • 19.06.2018

“Çatışmadan en fazla zararı toplum görüyor” (*)

  • 14.06.2018

HDP ve seçim barajı meselesi

  • 10.06.2018

Marmara’da bir ada (3) “Sokakta leşi sürünmeyen siyasetçi kalmayacak”

  • 7.02.2018

Zihnimin rengi

  • 6.02.2018

HDP ve kamburu

  • 1.02.2018

Ters tepme listesi (*)

  • 25.05.2018

Marmara’da bir ada (1) Efsanenin silik gölgesi

  • 24.05.2018

24 Haziran’a doğru bölgede durum (*)

  • 20.05.2018

Psikolojik üstünlük kaybı

  • 16.05.2018

24 Haziran ve Akşener’in Yazgısı

  • 14.05.2018

Barışın zamanı ve adresi

  • 11.05.2018

İYİ Parti kimin için “İYİ”? *

  • 5.02.2018

Şapkadan çıkan tavşan

  • 1.02.2018

Etik sorgulamanın doğru adresi

  • 24.04.2018

Göz boyama ve gözdağı

  • 20.04.2018

Taşeron işçinin ekmeğine göz koymak

  • 16.04.2018

Batı, Suriye’ye müdahale eder mi?

  • 12.04.2018

ABD için dönüş vakti mi?

  • 6.02.2018

Zeytindağı (2) “Tarihin hakkı tarihe, Cemal’in hakkı Cemal’e”

  • 3.02.2018

ABD’de Şahinlerin Dönemi

  • 29.03.2018

Afrin’in Ötesi

  • 24.03.2018

Mehmet Altan kararı (*)

  • 15.03.2018

“Paranız yoksa onurunuz var”

  • 12.03.2018

Resmî ideolojinin gücü (4)

  • 3.02.2018

HDP’nin Yeni Dönemi

  • 25.02.2018

Resmî ideolojinin gücü (3)

  • 8.02.2018

Resmî ideolojinin gücü (2)

  • 29.01.2018

OHAL, nasıl bir hal (3) Zorunlu kıyafet

  • 12.01.2018

Irak Kürtleri ve 2018*

  • 6.02.2018

OHAL, nasıl bir hal? (1) Hukuksuz yöntem

  • 4.02.2018

ABD’nin denge siyaseti ve PYD (*)

  • 26.12.2017

Kürdistan neresi?

  • 17.12.2017

Trump'ın kuyuya attığı taş

  • 15.12.2017

Sarraf vakasıyla yüzleşmek (*)

  • 12.12.2017

Korku siyaseti kime yarar?

  • 2.02.2017

Kişi kültü ve demokratik normalleşme

  • 15.11.2017

“Halkın itimadına küfranı nimet etmem”

  • 13.11.2017

Kürdistn referandumu (7) Kürtlerin kaybı, Türkiye’nin kazancı mı?

  • 11.11.2017

Kürdistan referandumu (6) açlık-yokluk tehdidi

  • 6.01.2017

Kürdistan referandumu (5) beş bin Ülkücü

  • 3.01.2017

Kürdistan referandumu (4) beka meselesi

  • 20.10.2017

Kürdistan referandumu (3) İkinci İsrail

  • 16.10.2017

Kürdistan referandumu (2) zamanı değil

  • 10.10.2017

“Bildiğin gibi değil”

Hukuk ötesi SİHA

  • 24.09.2017

Kürt anasını gömmesin

  • 21.09.2017

“Ulus-devletçik”

  • 18.09.2017

Masum olsan ne fayda?

  • 15.09.2017

Suspus Meclis

  • 9.02.2017

Meclisin ruhuna fatiha

  • 2.02.2017

Rasyonel seçmen

  • 26.08.2017

Uzun vâdeli mücadele

  • 25.08.2017

“Dâvâ” bizden uzak olsun!

  • 22.08.2017

İşkenceye sıfır toleranstan, sıra dayağına

  • 15.08.2017

15 Temmuz’un ardından (5)

  • 10.08.2017

15 Temmuz’un ardından (4)

  • 7.02.2017

15 Temmuz’un ardından (3)

  • 31.07.2017

Onlar hem vatandaş, hem rehin/e

  • 27.07.2017

Akıldan uzakta

  • 26.07.2017

15 Temmuz’un ardından (2)

  • 23.07.2017

15 Temmuz’un ardından (1)

  • 20.07.2017

İnsan hakları ve AKP: Dün ve bugün

  • 19.07.2017

“Terörist”

  • 15.07.2017

Kürtler devlete “eyvallah” etmedi; PKK’ye de etmez!

  • 11.07.2017

Adalet yürüyüşünün karşılığı

  • 5.02.2017

Sanki bütün sorun “anlatamamak”mış gibi!

  • 26.06.2017

“Sayılı gündür, gelip geçer”

  • 20.06.2017

Damat tahliyeleri ve vekil tutuklamaları

  • 17.06.2017

Şüphe bulutlarını dağıtmak

  • 7.02.2017

Dava

  • 5.02.2017

Tabela ve bellek

  • 3.02.2017

Halkla inatlaşılmaz

  • 27.05.2017

Tarihî kişilikleri tartışmak

  • 26.05.2017

Ergenekon’un akibeti, 15 Temmuz’un başına olmasın!

  • 23.05.2017

Tarafsızlık süsü verilmiş ayırımcılık

  • 20.05.2017

Hangi cephe, hangi blok?

  • 17.05.2017

2019 arayışları ve Gül’ün adı

  • 13.05.2017

Erdoğan’ın dönüşü

  • 9.02.2017

CHP ve siyasetin kaynayan kazanı

  • 7.02.2017

16 Nisan’a vurulan mühür

  • 26.04.2017

16 Nisan’dan sonra AKP ve HDP ne yapmalı?

  • 22.04.2017

17 Nisan'a uyanmak

  • 19.04.2017

Neden hayır?

  • 16.04.2017

Dost ve post

  • 15.04.2017

Milleti denize dökmek

  • 7.02.2017

Anayasa değişikliğinin içeriği - 5

  • 4.02.2017

Anayasa değişikliğinin içeriği - 4

  • 31.03.2017

Anayasa değişikliğinin içeriği - 3

  • 29.03.2017

Anayasa değişiklik teklifinin içeriği-1

  • 28.03.2017

Anayasa değişikliğinin içeriği - 2

  • 27.03.2017

Nerden baksan tutarsızlık!

  • 14.03.2017

Bitpazarına nur yağmaz

  • 12.03.2017

15 Temmuz’un tapusu

  • 6.02.2017

Evet ve mağduriyet

  • 27.02.2017

Evet ve statüko karşıtlığı

  • 26.02.2017

Evet ve statüko karşıtlığı

  • 21.02.2017

KHK’lar, ihraçlar ve hukuk

  • 18.02.2017

Suret-i haktan görünmek

  • 16.02.2017

Bir susturma aracı olarak KHK

  • 12.02.2017

Evet ve özgürlük açığı

  • 9.02.2017

Evet ve avantajları

  • 6.02.2017

Halk oylamasına giderken

  • 4.02.2017

Bir kitap (2) “Öyle ise Türkiye’de cumhuriyet idaresi yoktur”

  • 29.01.2017

Bir kitap (1) “Ne o! Memlekette inkılâp mı yapmak istiyorsun?”

  • 28.01.2017

Tüketilmiş söylem

  • 26.01.2017

Sert muhalefet

  • 23.01.2017

Yüksek gerilim hattı

  • 20.01.2017

Aslında hepimiz bir parça milliyetçiyiz

  • 17.01.2017

15 Temmuz sonrası Türkiye (3)

  • 14.01.2017

15 Temmuz sonrası Türkiye (2)

  • 12.01.2017

15 Temmuz sonrası Türkiye (1)

  • 9.02.2017

Adı konmamış bir savaş

  • 6.02.2017

Bombalarla özdeşleşmek

  • 30.12.2016

Bir örtü olarak TAK

  • 22.12.2016

Hamasetten selâmete yol çıkmaz

  • 19.12.2016

Makul seslere hasret kalmak

  • 11.12.2016

Mevcut ve yakın tehlike

  • 8.02.2016

Sessizlik bir onay mı?

  • 1.02.2016

Sessizlik, mutlak bir vazgeçiş mi?

  • 26.11.2016

Sosyolojinin duvarına çarpmak

  • 23.11.2016

Perşembenin gelişi

  • 9.01.2016

Rüzgâr ekmek

  • 2.01.2016

‘Sonuçta hepimiz insanız’

  • 26.10.2016

Güneş'in kıymetini bilmek

  • 23.10.2016

Cirminden fazla yer yakmak

  • 18.10.2016

Süngünün üstüne oturmak

  • 16.10.2016

En büyük kötülük

  • 13.10.2016

Milli güvenliğin asıl tehdidi

Muhtemel bir siyasi sürecin imkânı*

  • 28.09.2016

Ölçü kaçmasın!

  • 25.09.2016

Fırsatçılıktan hayır çıkmaz

  • 20.09.2016

Muhataplık meselesi

  • 14.09.2016

Barış ve ekonomi

  • 10.09.2016

Herkesin faydası şiddeti terk etmede

  • 5.02.2016

Savaşların en güzelini kazanmak

  • 31.08.2016

Menbiç’in intikamı

  • 26.08.2016

Darbe mağduru bir yazı

  • 22.08.2016

Üst akıl ve karşıtların üst aklı

  • 20.08.2016

‘Üst-akıl’ ve taraftarları

  • 18.08.2016

‘Düşman siyaseti’ ve 15 Temmuz

  • 15.08.2016

‘Kolektif kandırılma’

  • 12.08.2016

Ne istediler, niye verdiler?

  • 8.02.2016

‘Benim kitabımda bu dersin yeri yok’

  • 5.02.2016

Bati'da demokrasi maskeleri düşerken

  • 2.02.2016

Asıl mesele, hukuk içinde kalmak

  • 28.07.2016

Yanlış işler

  • 22.07.2016

‘Artık istediğinizi yiyebilirsiniz’

  • 20.07.2016

Demokratik rüşt

  • 18.07.2016

Fransa’da devrim yok!

  • 14.07.2016

Külter nerede? Çapraz neden tutuklu?

  • 12.07.2016

Hendeklerin ardından (6)

  • 6.02.2016

Hendeklerin ardından (5)

  • 3.02.2016

Hendeklerin ardından (4)

  • 28.06.2016

Hendeklerin ardından (3)

  • 25.06.2016

Hendeklerin ardından (2)

  • 22.06.2016

Hendeklerin ardından (1)

  • 18.06.2016

Ağır mahalle baskısı (2)

  • 14.06.2016

Ağır mahalle baskısı (1)

  • 12.06.2016

Ali: Ötekilerin çığlığı

  • 7.02.2016

Karşılıksız sevdanın hazin sonu

  • 3.02.2016

Kupa Zizou’ya, Zizou kupaya yakıştı

  • 31.05.2016

Sehpasız Menderes devri

  • 29.05.2016

CHP, ne camiye yaranabildi ne de kiliseye

  • 26.05.2016

Siyasetin kaderi yargının elinde

  • 23.05.2016

‘Yerel işbirlikçiler’

  • 20.05.2016

Üç plan

  • 17.05.2016

İki başlılık

  • 15.05.2016

Muhtemel akıbet

  • 12.05.2016

Emanetçi

  • 10.05.2016

Refiklerin darbesi

  • 9.02.2016

Suni dikişler atıyor

  • 5.02.2016

Dokunulmazlıkların kaldırılması (3)

  • 1.05.2016

HDP'nin mecburi dönüşü

  • 29.04.2016

Dokunulmazlıkların kaldırılması(2)

  • 27.04.2016

Dibe vurmak

  • 26.04.2016

Dokunulmazlıkların kaldırılması (1)

  • 24.04.2016

Mahkemeye düşmek

  • 21.04.2016

İki dilek

  • 19.04.2016

Toplumsal barış ve ekonomi

  • 17.04.2016

Tarihten ders almak

  • 13.04.2016

Savaş davullarıyla ortada kalmak

  • 12.04.2016

Yeni bir yol bulmak

  • 10.04.2016

Yeni anayasa ve ortamın zorluğu

  • 7.02.2016

AKP’nin yeni anayasa hamlesi

  • 3.02.2016

Toptancı suçlamalar gayri-medenidir

  • 1.02.2016

Darbe sevdası

  • 31.03.2016

Darbe kapısını kapatmak

  • 28.03.2016

'İslam'ı kirletiyorlar'

  • 25.03.2016

Doz aşımı

  • 24.03.2016

Korkuyu dağıtmak ve demokrasiyi büyütmek gerek

  • 20.03.2016

Kırmızı çizgiler ve bomba

  • 17.03.2016

Taziye suçu

  • 14.03.2016

'Bin yıl daha iktidar olamayız'

  • 11.03.2016

Savrulma

  • 8.02.2016

Altmış milyon yobaz

  • 6.02.2016

Açık makas

  • 3.02.2016

Bu yol, yol değil

  • 28.02.2016

Siyasi cevap üretmek

  • 25.02.2016

Aklıselim ve sabır

  • 21.02.2016

'Kürt anasını görecek'

  • 18.02.2016

Yanlış soru

  • 16.02.2016

Irak’taki hata (!)

  • 14.02.2016

Denklemi tersten kurmak

  • 11.02.2016

Yargı gölge etmesin

  • 9.02.2016

Öğretme özgürlüğüne müdahale

  • 6.02.2016

Yol üstündeki taşlar

  • 5.02.2016

Şişeden çıkan cin

  • 31.01.2016

Mümkün olanın sanatı

  • 28.01.2016

O iş böyle bitmez

  • 24.01.2016

İşe yarar ifade

  • 20.01.2016

Değişen tavırlar (2): Süreç taraftarları

  • 17.01.2016

Makbul fikirlerin özgürlüğü

  • 16.01.2016

Değişen tavırlar (1): Süreç karşıtları

  • 14.01.2016

Çözüm bulmak devletin görevi

  • 10.01.2016

Milletvekiline dokunma!

  • 7.02.2016

Geç kalmanın bedeli

  • 3.02.2016

Kadim Mesele (3): 'Kanun Türk’ü'

  • 31.12.2015

Reform zamanı

  • 27.12.2015

Muhatapları çoğaltmak

  • 24.12.2015

Müzakereye dönüş

  • 20.12.2015

Hendeğin sanal savunucuları

  • 17.12.2015

Hendeğin hedefi

  • 13.12.2015

Arada

  • 10.12.2015

Tahir Elçi’nin ardından

  • 6.02.2015

Yürekten vurulmak

  • 3.02.2015

Kadim mesele (2): Türklük / Türkiyelilik

  • 29.11.2015

Kadim mesele (1): Türk Milleti / Türkiye Milleti

  • 26.11.2015

'Kınasan da dert kınamasan da'

  • 22.11.2015

IŞİD'in herkese karşı savaşı

  • 19.11.2015

Asıl sorun muhalefette

  • 16.11.2015

Yeni perde

  • 13.11.2015

Faili meçhullerin üstünü örtmek

  • 8.01.2015

Siyaset, rekabet ve uzlaşma

  • 6.01.2015

HDP'nin büyük sınavı

  • 5.01.2015

Kürdistan’ın başına çorap

  • 30.10.2015

Durumdan vazife çıkarmak

  • 27.10.2015

'Kokteyl terör'

  • 20.10.2015

Muğlaklığın gücü

  • 13.10.2015

Ateş topu

  • 11.10.2015

AKP, medya ve siyasi iklim

Namus meselesi

İstifanın siyaseti

  • 29.09.2015

Tek ses olamamak

  • 27.09.2015

Silah ve siyaset (3)

  • 23.09.2015

Özyönetim ve siyaset (2)

  • 21.09.2015

Hendek ve siyaset (1)

  • 15.09.2015

Kimin savaşı? Kimin tepkisi?

  • 13.09.2015

Cemevi kararı (2): Siyasetin aczi

  • 8.02.2015

Cemevi kararı (1): Hukukun önemi

  • 5.02.2015

'Bakanlığı duydu mezhebini unuttu'

  • 1.02.2015

Kaçan fırsatlar (2): AKP-CHP koalisyonu

  • 28.08.2015

Kaçan fırsatlar (1): AKP-HDP koalisyonu

  • 27.08.2015

Yapısal hatalar (3): Taahütlere uymama

  • 21.08.2015

Yapısal hatalar (2): Muğlaklık

  • 18.08.2015

Yapısal hatalar (1): Zaman

  • 14.08.2015

Bilek güreşi

  • 12.08.2015

Herkes kendine yakışanı yapar

  • 7.02.2015

Altı milyon oyun sorumluluğu

  • 5.02.2015

Feryatlar gökyüzüne yükselirken…

  • 4.02.2015

'Biz yapmadık, bağımsız birimler yaptı'

  • 31.07.2015

'Size savaş yaptırmayacağız'

  • 28.07.2015

Akıl tutulması

  • 25.07.2015

Çıkış kapısı

  • 21.07.2015

Kabak tadı

  • 16.07.2015

İktidar korkusu

  • 14.07.2015

Gerçeğe dönüş

  • 10.07.2015

Faili meçhul değil faili malum

  • 8.02.2015

Türkiye'nin bitmeyen Kürt fobisi

  • 1.02.2015

7 Haziran sonrası HDP ve Kandil

  • 28.06.2015

Merkezin dönüşümü

  • 26.06.2015

Kalkınma ve özgürlük kıskacında Demirel

  • 23.06.2015

Koalisyon kurmanın güçlüğü ve unutkanlık

  • 19.06.2015

Çözüm koalisyonu

  • 16.06.2015

Bir parça huzura hasret kalmak

  • 12.06.2015

Kazanan siyaset ve demokrasi oldu

  • 9.02.2015

Seçim ve felaket senaryoları

  • 5.02.2015

Seçim ve siyasi rüşt

  • 2.02.2015

SEÇİM VE TARAFSIZLIK

  • 29.05.2015

Seçim ve normalleşme

  • 23.05.2015

Seçimler gelir gider, kalıcı olan barıştır!

  • 19.05.2015

Sinn Fein ile bir gün

  • 17.05.2015

Geçmişi geçmiş kılmak

  • 12.05.2015

PKK’nin özrü ne anlama geliyor?

  • 4.02.2015

HDP: Türkiye'nin batısına konuşmak

  • 29.04.2015

HDP’nin merkeze yolculuğu

  • 28.04.2015

HDP’nin dezavantajları

  • 24.04.2015

HDP’nin avantajları

  • 22.04.2015

PKK çekilmeli

  • 17.04.2015

Demokrasiden umut kesmek

  • 15.04.2015

Barış sürecinin hukuku

  • 11.04.2015

Çözüm Süreci ve Yeni Anayasa

  • 8.02.2015

İzleme Heyeti ve PKK’nin meşruluğu

  • 6.04.2015

Eşme ruhu ve Genelkurmay’ın ruhu

  • 3.04.2015

Tavanda sorun, tabanda rahatsızlık

  • 28.03.2015

Barışın newrozu

  • 24.03.2015

Barış cümleleri toplamak

  • 21.03.2015

Çağrı, irade ve sorumluluk

  • 16.03.2015

Eyvah barış geliyor!

  • 8.03.2015

Tarihi çağrı

  • 4.03.2015

HDP'nin seçimi ve olası sonuçları

  • 7.02.2015

Barışı provokasyondan korumak

  • 5.01.2015

Muhafazakâr dayatma

  • 3.01.2015

Seçim barajı ve Anayasa Mahkemesi

  • 24.12.2014

14 Aralık operasyonu

  • 19.12.2014

Başkalarının kiri

  • 17.12.2014

Şiddetin kapısına kilit vuralım

  • 24.11.2014

Doğru kelimeleri bulmak

  • 19.11.2014

Fas’ta IŞİD, laiklik ve Kobani tartışması

  • 11.11.2014

Kobani’de yeni dengeler

  • 7.11.2014

Puslu havayı dağıtmak

  • 27.10.2014

Dolmabahçe Toplantısı’ndan notlar

  • 22.10.2014

Bu ateş hepimizi yakar

  • 13.10.2014

Sağduyu ve itidal zamanı

  • 10.10.2014

Suriye’de yeni politika ihtiyacı

  • 2.10.2014

Kobani, rehineler ve Şer’den çıkan hayır

  • 23.09.2014

Çok-kültürlü eğitim, anadil ve Türkiye (1)

  • 19.09.2014

Yeni hükümet ve Çözüm Süreci

  • 13.09.2014

CHP Kongresi: Akıntıya karşı kürek

  • 10.09.2014

Kutuplaşma, helalleşme ve muhalefet

  • 7.09.2014

AKP’de yeni dönem: Erdoğan, Gül ve Davutoğlu

  • 3.09.2014

Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçiminde neyi başardı?*

  • 24.08.2014

Barış, çözüm ve provokasyon

  • 21.08.2014

‘Tarih’ tartışması

  • 17.08.2014

Kürtlerin ittifakı bir zorunluluk

  • 14.08.2014

İki kazanan, bir kaybeden

  • 12.08.2014

IŞİD vahşeti ve Kürtlerin birliği

  • 9.08.2014

İhsanoğlu’nun Diyarbakır mesaisi

  • 29.07.2014

Kürtler Kürt de olabiliyor!

  • 21.07.2014

Bize yine hasret kaldı

  • 16.07.2014

Türkiye, PKK ve Kürdistan

  • 13.07.2014

Bağımsız Kürdistan

  • 10.07.2014

Barış inşa ediliyor, bazıları neden mutsuz?

  • 8.07.2014

Demirtaş’ın adaylığı

  • 5.07.2014

Barışa katlanmak

  • 26.06.2014

12 Eylül’e müebbet

  • 20.06.2014

Elveda Kemalizm

  • 19.06.2014

Cezalandırmayalım, ödüllendirelim

  • 12.06.2014

Barışı toplum sahiplendi*

  • 10.06.2014

Barış annelere emanet!

  • 8.06.2014

Çözüm Süreci'nde yeni aşama

  • 6.06.2014

Annelerin hasreti çabuk bitsin!

  • 31.05.2014

İki zihniyetin mücadelesi veya 27 Mayıs’tan çıkmak

  • 28.05.2014

Soma (2): Muhalefet ve sosyal medya

  • 23.05.2014

Soma (1): Mevcut durum, iktidar ve sorumluluk

  • 21.05.2014

Bakan Çağlayan’ın saati

  • 10.05.2014

Doğru politika, yanlış aktör

  • 5.05.2014

Anayasa Mahkemesi (3): Kılıç’ın konuşmasındaki yanlışlar

  • 3.05.2014

Anayasa Mahkemesi (2): Kılıç’ın konuşmasındaki doğrular

  • 29.04.2014

Anayasa Mahkemesi (1): Kararlar ve cumhurbaşkanlığı seçimi

  • 27.04.2014

Barışmak sabretmekle mümkün

  • 21.04.2014

2014 seçimlerinin aynasında AKP ve CHP *

  • 10.04.2014

Kürtler barışa oy verdi

  • 7.04.2014

Kaybedenler kulübü

  • 4.04.2014

Kürt siyaseti ve meşruiyet

  • 30.03.2014

‘Kürtlerin vakti geldi’ mi?

  • 25.03.2014

Barıştan korkmamak

  • 23.03.2014

Tahliye furyası ve yeni Ergenekon algısı

  • 19.03.2014

Sağduyu çağrısının muhatabı kim olmalı?

  • 16.03.2014

Hayatı ve ölümü araçsallaştıran bizlere dair…

  • 14.03.2014

HDP’ye saldırı: Kim yapıyor, neden yapıyor?

  • 11.03.2014

Atatürk’e hakaret, Türköne ve yargı

  • 5.03.2014

Güncellenmiş 28 Şubatlar

  • 2.03.2014

MİT Yasası: Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak

  • 27.02.2014

Başarısız bir 367 denemesi

  • 25.02.2014

İnternet yasası

  • 20.02.2014

‘İyi ki Öcalan var’

  • 18.02.2014

Barış huzursuzluğu

  • 10.02.2014

BDP ve HÜDA-PAR: Sorumluluk vakti

  • 6.02.2014

Cemaat’in Kürt meselesindeki perspektifi

  • 3.02.2014

Gülen’in BBC röportajı: ‘Bu arkadaş’ ve ‘adadaki insan’

  • 30.01.2014

Nasıl bir HSYK?

  • 28.01.2014

HSYK tartışması

  • 24.01.2014

17 Aralık ve Kürt siyaseti (3)

  • 16.01.2014

İnsafınız kurusun!

  • 9.01.2014

17 Aralık ve Cemaat (2)

  • 6.01.2014

17 Aralık ve AKP (1)

  • 3.01.2014

Roboski: Hakaret

  • 29.12.2013

Yargının Diyarbakır kriterleri

  • 25.12.2013

AKP, Cemaat ve demokrasinin ipi

  • 22.12.2013

Hawara Licê

  • 18.12.2013

Acının keyfini sürmek

  • 14.12.2013

Devletin mahremiyeti ve vatan hainliği

  • 11.12.2013

Diyarbakır’ın seçimi

  • 8.12.2013

Halkın sevgilisi Atatürk

  • 4.12.2013

Zarar gören, kaybeden hiç kimse yok

  • 3.12.2013

Koruculuk (2): Nasıl silah bırakırlar

  • 1.02.2013

Koruculuk (1): Neden korucu oldular

  • 28.11.2013

Dershaneler ve çözüm süreci

  • 26.11.2013

Kürtler ne yana düşer, Kürdistan ne yana düşer?

  • 23.11.2013

Diyarbakır buluşması: Semboller ve söylem

  • 19.11.2013

Ayar kaçmasın!

  • 16.11.2013

'Siyasi' değil 'itikadi'

  • 12.11.2013

Kürtler arasında da barışa ihtiyaç var

  • 11.11.2013

Yeni bir kimlik ihtiyacı

  • 6.11.2013

Kim kimi Türkiyelileştirecek?

  • 4.11.2013

CHP, BDP ve Sarıgül

  • 29.10.2013

Demokratik felaket

  • 22.10.2013

Perakende demokrasi

  • 15.10.2013

Başörtüsüne tam özgürlük

  • 8.10.2013

Brüksel'de 'Gezi' havası

  • 1.10.2013

Cami-cemevi ve asimilasyon

  • 24.09.2013

Tıkanmayı aşmak

  • 18.09.2013

Çantada keklik

  • 10.09.2013

Artık ana güzergah siyasettir

  • 4.09.2013

'Stratejik konum'

  • 28.08.2013

Ergenekon'a kefil olmak

  • 21.08.2013

Olmayacak duaya amin

  • 13.08.2013

Adaletin önündeki baraj

  • 6.08.2013

Kürt anasını görsün artık!

  • 30.07.2013

Demokratik reform ihtiyacı

  • 25.06.2013

ERDOĞAN, MESAJI ANLAMADI MI?

  • 18.06.2013

Gezi ve Kürtler

  • 11.06.2013

Vesayetin kurumsallaşması

  • 5.06.2013

Kimin iradesinden söz ediyorsunuz?

  • 28.05.2013

Veda vakti

  • 3.05.2013

Kürt meselesi nedir

  • 27.04.2013

Türkiye mucizesi

  • 19.04.2013

İrlanda dersleri

  • 12.04.2013

Çokkültürlü vatandaşlık

  • 8.04.2013

‘Türk kimliği’ meselesi

  • 29.03.2013

Newroz û Aşitî pîroz be

  • 22.03.2013

Barışın hâlleri

  • 15.03.2013

Vicdanımız reddediyor

  • 8.03.2013

Tedirgin olan kim

  • 1.03.2013

Ah bu arşivlerin gözü kör olsun!

  • 22.02.2013

‘Türk sorunu’

  • 15.02.2013

‘Solin Ölmesin’

  • 8.02.2013

‘Atatürk devrine dönemeyiz’

  • 1.02.2013

‘Fezleke hukuku’

  • 25.01.2013

Elbette ‘hubbu Ali’den’ değil!

  • 18.01.2013

Helva

  • 11.01.2013

Bu kez final barış olsun

  • 4.01.2013

Acıdan süzülmüş metanet

  • 30.12.2012

Bu dava bitmedi!

  • 28.12.2012

Resmi İlanlar