- 19.10.2016 00:00
“Sıfır sorunlu komşumuz” ne kelime, “dünya ahret kankamız”diye ilan edilmiş Suriye rejiminin (o gün de diktatör diktatördü) yıkılması için birden duyduğumuz heyecanın kaynağında, sadece bizim “insani hassasiyetlerimiz” değil…
İsrail, bilhassa S. Arabistan (ve diğer Körfez ağaları) ile ABD’nin (ve İngiltere’nin) sürekli birbiriyle çelişen, her hamlesinde yeni bir kaosu ve kanlı süreci yaratan müdahalelerine ilişmiş olmamız da yatıyor.
Musul Konsolosluğu’nu Işid’e elden, çatışmasız, rehine vererek, o rehineleri “ilişkiler”le alarak teslim eden Türkiye, şimdi“Musul’un kurtarılması operasyonu”nu izliyor. Ne o, Başika’da eğittiğimiz “Ninova gücü” de harekattaymış!
Halep’in rejim katliamlarından muhalif katliamlarına geçiş sürecini desteklemiş ABD (ve Türkiye) şimdi Halep’i almak için rejim ve Rusya’nın yine sivil de katletmesini izlemek zorunda!
Olan bitenin zaferle, kararlılıkla, insani hassasiyet ve askeri başarıyla ilgisi yok.
Olan bitenin tamamı esasında utançtır!
Aynı anda “İslam Alemi’nin Halep’i”ni bombalayan Rusya ile“İslam Alemi’nin Musul’u”nu bombalayan ABD!
Yorum Yap