Hukuk güvenliği bağımsızlık ve tarafsızlık

  • 6.02.2016 00:00

 Adil ve dürüst yargılanma hakkının unsurlarından olan bağımsızlık ve tarafsızlık değerinin hayata geçirilmesi, hakimlerin verdikleri kararlar kadar onların toplum içindeki davranışlarıyla yaratacakları güven duygusuyla doğrudan ilgili. 

Hukuk güvenliğinin en önemli boyutu hakime ve onun şahsında yargıya güven duyulmasıdır. İnsanlar hakimin kararlarında ve davranışlarında subjektif veya siyasi bir eğilim görmek istemezler. Adalet bakanının eksik bildiği şekilde hakimler bağımsızlık, tarafsızlık ve güvenilirliklerini sadece kararlarıyla değil, toplum içindeki davranışları ve yarattıkları izlenimlerle ya pekiştirirler ya da berhava ederler. Tarihsel tecrübe göstermiştir ki; hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığına yönelik en önemli tehdit daima siyasi güç olan siyasi iktidardan yani yürütmeden gelmiştir. Yine Başbakan Yardımcısı’nın belirttiğinin aksine hakimler yürütme erkinin iki başından biri olan cumhurbaşkanının hakimleri olmazlar, olamazlar. Başkanlık sistemine sahip ABD’de de durum böyledir. Başkanın yargıya talimat vermesi, ulu orta eleştirmesi, hakimleri kendi yandaşlarıymış gibi göstermesi düşünülemez. Murat edilen “Türk tipi başkanlık sisteminde hakimler başkanın adamlarıdır” ise bu ancak “Türk tipi faşizm” olur ki; bu tam bir ham hayaldir.

HÂKİMLER, TARAFSIZLIKLARINI DAVRANIŞLARIYLA DA GÖSTERMELİ
Kuşkusuz hakimin nitelikli ve erdem sahibi olması çok önemlidir. Ancak bu nitelikler yürütme organı karşısında bağımsızlığı sağlamaya yetmez. Fransız filozof ve politikacılarından Royer Collard, 1815’te Fransız Ulusal Meclisi’nde konu ile ilgili şunları söyler: “Bir toplumda adaletin iyi veya kötü dağıtılışına göre o bir toplumdur veya değildir diyebiliyoruz. Bu durumda toplum için mahkeme kararlarının adaletli ve tarafsız olması kadar önemli bir şey olamaz. Toplum adına hakim atamak yetkisine sahip yürütme gücü, bir yurttaşı bu yüksek göreve çağırdığı zaman ona şöyle der: “Yasanın organı, sen de yasa gibi duygusallıktan uzak ol. Çevrende kaynaşacak olan her türlü ihtirastan ruhun arınmış kalsın. Beni kuşatan ve kendilerinden tamamen kurtulmaktan güçlük çektiğim öğeler benden haksız buyruklar çıkmasına neden olurlarsa, bu emirlere uyma. Çekiciliğime diren, tehditlerime diren. Mahkemedeki yerine çıktığın zaman kalbinin derinliklerinde ne bir korku ne bir ümit kalsın.” Yurttaş şöyle yanıt verir: “Ben sadece bir insanım, siz benden insanlığın üstünde şeyler istiyorsunuz. Siz çok güçlüsünüz, ben ise çok zayıfım, bu eşit olmayan mücadelede yenilmem kaçınılmazdır. Bugün bana öğütlediğiniz direnişin yarın saiklerini tanımaz ve beni bu yüzden cezalandırırsınız. Eğer beni hem bencil arzularıma hem de size karşı korumazsanız her zaman kendimi aşamam. Beni korkudan ve ümitten uzak kılınız. Bana vermiş olduğunuz göreve ihanet etmedikçe mahkemedeki yerimden indirilmeyeceğime söz veriniz.”

Hakim, siyasi ve ekonomik güç sahiplerinin yanında olduğunu, onların nüfuz ve otoritesinden etkilendiğini gösterir davranışlardan kesinlikle kaçınmak zorunda. Bu, onun şahsında yargı organına duyulan güveni ciddi olarak sarsar. Hele bu hakim yüksek bir yargı organının başkanı ise bu yaklaşım daha da önem kazanır. Yargıtay Başkanı’nın anayasayı fiili durumlarla sürekli ihlal eden ve bunu kasten yaptığını söyleyen, yargıya talimatlar yağdıran, mahkeme kararlarını ve yargısal süreçleri etkileyecek açıklamalarda bulunan, yargı fonksiyonunu gasp etmeye yönelik irade izhar eden ve en vahimi bir partinin genel başkanı gibi hareket edip toplumun önemli bir bölümünü ötekileştirerek bir meşruiyet krizi yaratan yürütmenin başıyla yan yana durması toplumun önemli bir kesiminde yargıya olan güveni sarsmış durumda. Mevkilerin, statülerin ve hayatın faniliği karşısında bu tür davranışlar kişisel bir ego tatmini dışında hukukun ve yargının güvenirliğine zarar vermekte. Büyük bir holding patronuyla samimiyet içinde görüntüler veren bir hakim veya savcının o patronun emrinde çalışan insanlar bakımından oluşturacağı kaygıyı ya da bir kışla veya kurum içinde komutan veya amirle sıkı ilişkiler içinde olan askeri hakim veya savcının askerler ve subaylar üzerinde yaratacağı korku ve endişeyi düşünün.

Adil ve dürüst yargılanma hakkının unsurlarından olan bağımsızlık ve tarafsızlık değerinin hayata geçirilmesi, hakimlerin verdikleri kararlar kadar onların toplum içindeki davranışlarıyla yaratacakları güven duygusuyla doğrudan ilgili. Modern ve demokratik bir toplumda, yargının iç tutarlılığı ve manevi gücü ile yargı sistemine olan kamusal güven son derece önemli. Hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını temsil ederken bağımsız ve tarafsız olduğunun güvencesini davranışlarıyla da göstermeli, güven duygusunu pekiştirmeli.

HUKUKTA MESLEK AHLAKI STANDARTLARI
“Birleşmiş Milletler Bangolare Yargı Etiği İlkeleri” de bu anlamda hakimlere yönelik “meslek ahlakı standartlarını” belirlemek niyetiyle tasarlanmış değer ve ilkelerden oluşmakta. Bangolare İlkeleri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun 23 Nisan 2003 tarihli oturumunda kabul edildi. Bu metinde bağımsızlık, tarafsızlık, dürüstlük, tutarlılık gibi değerler ilkeler halinde düzenlendi. Bu ilkeler HSYK tarafından 26.06.2006 tarih ve 315 sayılı karar ile benimsenerek, hakim ve savcılara duyuruldu.

Bağımsızlık değeri metinde şu şekilde yer almakta: “Yargı bağımsızlığı hukuk devletinin ön koşulu ve âdil yargılanmanın temel garantisidir. Bundan dolayı hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını temsil ve muhâfaza etmelidir.” Bu değerin hayata geçirilmesine ilişkin ilkelerden biri şöyle ifade edilmekte: “Hâkim, yasama ve yürütme organlarının etkisi ve bu organlarla uygun olmayan ilişkilerden fiilen uzak olmakla kalmayıp, aynı zamanda öyle görünmelidir.”

Tarafsızlık değeri ise şöyle ifade edilmekte: “Tarafsızlık yargı görevinin tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesinin esasıdır. Bu prensip, sadece bizâtihî karar için değil aynı zamanda kararın oluşturulduğu süreç açısından da geçerlidir. Bu değerin hayata geçirilmesine ilişkin ilkelerden biri şöyle ifade edilmekte: “Hâkim, mahkemede ve mahkeme dışında, yargı ve yargıç tarafsızlığı açısından kamuoyu, hukuk mesleği ve dava taraflarının güvenini sağlayacak ve artıracak davranışlar içerisinde olmalıdır.”

Bu değerler ve ilkeler adil ve dürüst yargılanma hakkı bakımından insanın insan olması nedeniyle muhatabı olması beklenen yargı sistemini betimlemekte. Bu ilkeleri hakim ve savcılar ile hukukla ilgili meslek mensuplarının bilmeleri ve özümsemeleri gerekmekte. Ancak bunun yanında söz konusu değer ve ilkelerin toplumun kültüründe yaygın bir şekilde yer etmesi de zorunlu. Bunun için insanların eğitim süreci içinde çocukluktan başlanarak bu değer ve ilkeleri içselleştirmeleri sağlanmalı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums