Yapay bir kriz: Dokunulmazlık

  • 9.02.2016 00:00

 Kaderini Anayasaya göre  tarafsız olması gereken  Cumhurbaşkanına bağlamış ve parti programından vazgeçmiş bir iktidar partisinin, onun siyasi isteklerini ve buyruklarını gerçekleştirmeye yönelik icraatı bizi tamamen yapay bir dokunulmazlık kriziyle  karşı karşıya bırakmış durumda. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde parlamento üyelerine kamu yararı gözetilerek, yasama işlevini özgürce ve bağımsız iradeleriyle yerine getirebilmeleri için bazı güvenceler içeren özel statüler tanınmış durumda  ( parlamenter bağışıklıklar ).

1982 Anayasası bu bağışıklıkları 1961 Anayasası’nda olduğu gibi “yasama dokunulmazlığı” başlığı altında topladı. Anayasanın 83/1 maddesi milletvekillerinin mutlak dokunulmazlık (sorumsuzluk) halini düzenlemekte.TBMM üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste öne sürdükleri düşüncelerinden mutlak olarak sorumlu tutulamazlar.Ayrıca üyeler, Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça o oturumdaki düşüncelerini Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan da sorumlu tutulamazlar.

Anayasanın söz konusu maddesinin 2. fıkrasında ise milletvekillerine ceza yargılaması bakımından nisbi (görece) bir dokunulmazlık sağlanmış durumda..Buna göre seçimden önce veya sonra suç işlediği öne sürülen bir milletvekili “tutulamaz, tutuklanamaz, sorguya çekilemez ve yargılanamaz” Bu dokunulmazlığın  iki istisnasından biri “suçüstü hali”nin, diğeri ise “seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. maddesindeki durumlar”ın gerçekleşmesidir.

Anayasa’nın 83. maddesi ile Meclis İç Tüzüğünün ilgili maddelerine göre dokunulmazlığın kaldırılması sürecinde,  üyelere ait   TBMM Başkanlığı fezlekeleri Karma Komisyona sevk edilmekte, Karma Komisyon Başkanı, dokunulmazlık dosyalarını incelemek üzere ad çekme suretiyle beş üyeli bir hazırlık komisyonu oluşturmakta, Hazırlık Komisyonu, dokunulmazlık dosyalarını inceleyerek,gerekli görürse ilgili milletvekilini dinleyebilmekte.Karma Komisyon, ilgili milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına hükmederse, fezleke eşliğindeki raporunu TBMM Genel Kurulu’na göndermekte,suçlanan milletvekili Genel Kurul’da savunma yapabilmekte.Görülüyor ki Anayasa suçlanan milletvekilleri açısından savunma imkanı vererek hukuk güvenliği sağlamakta.

Ceza yargılamalarında üyelere bu tür bir nisbi dokunulmazlık tanınmasındaki amaç özellikle muhalefet milletvekillerinin Mecliste çoğunluğa sahip iktidar erki tarafından   siyasi amaçlarla keyfi bir şekilde görevlerinden uzaklaştırılmalarını önlemektir (tutuklanmama özgürlüğü). AKP’nin getirdiği teklife göre ise; Karma Komisyonun ve  Meclisin kararı olmadan  ve üyenin savunma hakkı ortadan kaldırılarak fezlekeler karar alınmış gibi yargı organlarına gönderilecek.Ve üstelik bu hukuksuz uygulama geçmişe etkili  ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı bir şekilde topluca uygulanmış olacak. Dokunulmazlığın siyasi ihtiraslar uğruna meşru hukuk, anayasa hukuku ilkeleri ve savunma hakkı  çiğnenerek, geçmişe etkili olarak geçici bir maddeyle kaldırılması teşebbüsü hukuk tanımayan bir iradenin tezahürünü göstermekte.

Hedefte HDP milletvekillerinin olduğu açık.1994’te DEP milletvekillerine yaşatılanların demokrasi ve barış alanında yarattığı tahribat canlılığını korumakta.Tüm milletvekillerine, evrensel hukuk ilkelerine aykırı ve siyasi bir linçi hedefleyen bu teklife karşı Meclisin itibarını ve meşru hukuk ilkelerini korumaya davet ediyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.