Değişemeyen CHP

  • 6.09.2014 00:00

 Çok partili hayata geçildiğinden bu yana Türkiye demokrasisinin en büyük sıkıntısı, sosyal demokrasiyi temsil edebilecek, iktidara aday bir partinin olmayışıdır. CHP, devlet partisi olarak kurucu bir görev yapmış, tek parti olarak 6 okta mevcut ilkeler çerçevesindeki icraatlarıyla, 1950’ye kadar tarihsel bagajı dolu olarak gelmiştir. Bu döneme kadar uygulanan politikalarla mağdur büyük bir kesim yaratılmış, parti halkçılık ilkesini benimsemesine rağmen dayatmacı, seçkinci ve elitist tavrıyla halkla iletişim kuramamıştır. 1972 yılına kadar CHP’nin sol denebilecek ve sosyal demokrasiyi temsil edecek bir durumu bulunmamaktaydı, hatta sağ muhafazakâr partilerin statüko karşısındaki politikaları onları değişimin öncüsü yapıyordu.

1972 yılında ilk defa Bülent Ecevit, partinin tarihsel bagajıyla bir yüzleşmeye girmeden “Ortanın Solu” programıyla halkla ilişki kurarak partiyi sola doğru esnetiyordu. Ecevit’in açtığı parantez CHP’yi seçim kanununun özelliği nedeniyle zorlanarak da olsa iktidara getiriyordu. Kıbrıs Harekâtı ve 12 Eylül ile bu dönem sonlanıyor ve parti kapatılıyordu. 1980’den sonraki dönemde, SHP, sol boşluktaki yeri doldurmaya çalışırken, 1992’de CHP’nin açılması ve 1995’te SHP’nin bu partiye katılmasıyla parti, Deniz Baykal başkanlığında erken cumhuriyet dönemine doğru yelken açıyor, tek parti dönemindeki devlet partisi geleneği güne taşınıyordu. Statüko ve kurumlarıyla birlikte siyaseti bloke etme, seçkinci ve elitist yaklaşımlar, türban ve laiklik üzerinden iktidar ve güç mücadelelerine eklemlenme, asker ve yargı bürokrasisiyle ittifak etme dönemi yaşanıyordu. Bu ittifak nedeniyle adeta iktidarda olduğunu hisseden Baykal, siyasi iktidar konusunda hiç de hevesli gözükmüyordu. Böylece CHP, tarihsel bagajını taşırıyordu.

2002’de AKP, halkı deli gömleği içinde tutmaya çalışan statükoya karşı değişim isteyen kitlelerin umudu olarak iktidara geliyor, buna karşılık zaman tünelinde kalmış CHP Baykal başkanlığında iktidardaki partiye karşı siyaset dışındaki unsurlarla birlikte ittifaka giriyordu. Ancak arkasına AB’nin ve demokrat unsurların desteğini almış AKP, halkta karşılığını bulmuştu. Darbe teşebbüsleri, parti kapatma girişimleri, cumhurbaşkanlığı seçimini engelleme girişimleri boşa çıkarılıyordu. Darbe yapamayan ve siyasi alandaki müttefikini ve başkanını da başarılı bulamayan statüko, artık siyasi başarı istiyordu. Baykal ile bu başarının sağlanamayacağına inanan bu güç ahlak dışı bir kaset komplosuyla CHP üzerinde operasyon yapıyordu. Baykal gitmiş, partinin başına Kılıçdaroğlu getirilmişti.

Peki, Kılıçdaroğlu’ndan beklenen neydi? Partiyi iktidara taşımak. Ama nasıl? Hiç değişmeden, statükoyu koruyarak, halkın değerlerini ve beklentilerini dışlayarak. Yani zaman tünelinde kalarak iktidar olabilmek. Oysa AKP iktidarı, 2011’den bu yana ters bir istikamette gidiyor ve yıpranmışlığı nedeniyle muhalefet partisine iktidar olma şansı veriyor.

Muhalefet alanını sol ve demokrat olmayan ama sanki sosyal demokrasiyi temsil ediyormuş gibi tıkayan CHP evrilebilir mi? Çok zor. Yeni bir partinin oluşması CHP var olduğu sürece daha zor.

Yine de CHP nasıl evrilebilir sorusuna da cevap aramak gerekir. İlk olarak CHP’yi eski statükonun yanında zaman tünelinde tutmaya çalışan unsurların etkisizleştirilmesi ve böylece parti adına tutarlılık sağlanarak halk nezdinde güvenin sağlanması, ikinci olarak görüşü ne olursa olsun demokrat unsurların ön plana çıkarılması, üçüncü olarak seçkinci ve tepeden hükmedici yaklaşımlardan vazgeçilerek vatandaşla yüz yüze ilişkiler geliştirilmesi zorunlu.

Ancak bütün bunlardan önemlisi partinin tarihsel bagajını boşaltarak, kendi tarihiyle, gerçeğiyle ve yanlış politikalarıyla yüzleşerek önünü açıp, halk kesimleriyle barışması gerekiyor.

Ve nihayet demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti, hukuk güvenliği, ekonomik gelişme, istihdam, gelir dağılımı ve sosyal adalet alanlarında değişim vaat eden bir program. Bunun için6 oktaki ilkeleri aşağıdaki gibi tanımlamak.

Demokrasiyle taçlanmış cumhuriyet, Barışçıl yurtseverlik, Sosyal devlet, Hukuk devleti, Demokratik laiklik, Devamlılık içinde değişim.

Değişim buna denir ve CHP bunun sonucu iktidar olabilir. Yoksa başkan değiştirip, makyaj yapmakla zaman tünelinden çıkılmaz.

umitkardas@gmail.com

www.umitkardas.com

twitter.com/umit_kardas

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums