Ubuntu

  • 18.07.2013 00:00

 Haziran ayının 28-30’u arasında Abant’ta gerçekleştirilen “Tecrübe ve İlhamlarıyla Afrika” isimli toplantıya katıldım. Afrika, bir milyar nüfuslu, 54 devletli ve çok sayıda ırk, dil, din barındırması nedeniyle çeşitli ve renkli kültürlere, geleneksel insani değerlere sahip bir kıta. Afrika Birliği de Fas hariç, 53 üye ülkesiyle önemli bir bölgesel güç. 2000’li yıllara kadar Türkiye’nin Afrika’ya ilgisi ise zayıf. Son 10 yıldaki gelişmeler sonucu 24 ülke ve Afrika Birliği ile büyükelçilik düzeyinde ilişkimiz var.

Toplantıya 30’a yakın Afrika ülkesi temsilcisinin katılmasının sağlanması büyük bir başarı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Mali’den bakanların, diğer ülkelerden akademisyen, gazeteci, diplomat ve hukukçuların katıldığı toplantıda daha çok Afrika’dan gelenler konuştu, Türk katılımcılar dinledi. Toplantının en zayıf yanı oturum başlıklarıydı. Afrika’nın kolonyal dönemi ve o dönemin bugüne kadar uzanan her alandaki etkileri gözden kaçırılmıştı. Afrika Birliği’nin bölgesel gücü, geleceği ve küreselleşme ile ilişkileri de bu nedenle görüşülemedi. Türk tarafının bu çekingenliğinin aksine, Afrikalı katılımcılar bu konularda gayet özgüvenli ve açıktılar. Kolonyal döneme, etkilerine, modernleşmeye, kadim geleneksel değerlere sürekli göndermede bulundular. Afrika Birliği’nin ortak değerler projesi ve 2012 yılının ortak değerler yılı olduğunu, bu değerlerin modernleşme ile birlikte büyük darbe yediğini belirttiler.

Afrika, kolonyal geçmişinden kompleks duymuyor, yüzleşiyor, kendi geleneksel ama aynı zamanda evrensel olan kadim ortak değerlerini su yüzüne çıkarmak istiyor. Beni bu toplantıda Afrikalı dostların ortaya koyduğu iki kadim Afrika değeri çok etkiledi.

Koloni öncesi Afrika’nın hatırlanabilecek imgelerinden birisinin Ubuntu olduğu anlaşılıyor. Toplantıda ve sonrasında edindiğim bilgiler Ubuntu’nun ne doğrudan bir çevirisi olduğunu ne de kolaylıkla tanımlanabileceğini gösteriyor. Belki insaniyet kavramı bir ölçüde karşılayabilir. Kökeni insaniyete yüksek bir değer atfeden geleneksel Afrika toplumlarına dayanmakta. Toplumsal bir bağlamda ifadesini, kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde kişiliğini ve onurunu hissetmesinde buluyor. Bireyin kimliği, ötekinin ve toplu hâlde diğerlerinin kimliklerine saygı göstererek şekillenir. Bu prensip, insancıllığı, insanlığı ve sadece bağlılığı değil aynı zamanda birbiriyle bağlılığı da kapsar: Toplumun bir üyesi topluma aittir, onun bir parçasıdır ve ona katkıda bulunur. (Biz, biz olduğumuz için benim.) Güney Afrika Anayasa Mahkemesi’nde başkanlık yapmış olan Pius Langa’ya göre; bir başkasının insanlığının incitilmesi, her bireyin toplumun bir parçası olması nedeniyle bireyin ve toplumun insaniyetine zarar verir. Prensip, birbirini gözetmeyi ve her bir bireyin diğeri için sorumlu olmasını önemser. Ubuntu, sadece bir hayat felsefesi değil, aynı zamanda sosyal davranış için bir rehber oluşturmaktadır. 1993 tarihli Güney Afrika geçici Anayasası’nın son sözünde, Ubuntu’nun, insan haklarının büyük ihlallerini, vahşi çatışmalarda insani prensiplerin ihlalini ve nefret, korku, suç ve intikam mirasını meydana getiren geçmişin çatışmacı bölünmelerini aşmak için Güney Afrika’nın insanları bakımından güvenli bir temel oluşturmakta olduğu belirtilmekte. Bir intikam değil anlayış ihtiyacı, bir misilleme değil ıslah ihtiyacı, zulüm değil Ubuntu ihtiyacı.

 
Ubuntu’nun önemli bir özelliği düzeltici adalete ve uzlaşmaya odaklanmasıdır. Kültürün egemen teması diğer bir kişinin hayatının en azından kişinin kendisininki kadar değerli olduğudur. Her kişinin onuruna saygı bu kavramın ayrılmaz bir parçasıdır. Zalim, merhametsiz ya da onur kırıcı davranışlarUbuntu yoksunluğudur. Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarının, adaletin intikamdan ayrılması gerektiği yaklaşımıyla yapıldığını ifade ederken Başpiskopos Desmond Tutu şöyle demiştir: “Ubuntu, sadece sen insan olduğun için benim insan olduğumu söyler. Eğer ben senin insanlığını zayıflatırsam, kendi kendimi insanlıktan çıkartırım.

 
Afrika kültürünün ürettiği önemli bir diğer değer olan İndava, belirli bir amaç etrafında tartışmayı ve uzlaşmayı ifade ediyor. Gerilimleri uzlaşma ve işbirliği ekseninde azaltmak, toplum hayatını rahatlatmak. Afrika kabilelerinin koloni öncesi dönemde sözlü geleneğe uyarak diyalog içinde sorunları çözme pratiği. Bunun anlamı hiç kimsenin kimliğinden utanmadan toplumda yer alması, farklılıkların bu farklılıklar korunarak işbirliği ve barış içinde var olması.

Afrika, modernleşmenin getirdiği sistemin ürettiği hırsa, acımasızlığa, adaletsizliğe ve şiddete karşı çare olarak, geçmişinin külleri içinden ortak ve evrensel insani değerler arıyor.

Sistemler bu değerlere dayanmadıkça barış hayaldir.



umitkardas@gmail.com

www.umitkardas.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums