Demokratikleşme Paketi’nde eğitim atlanmamalı

  • 3.10.2013 00:00

 Türkiye, son Gezi olayları başta olmak üzere tüm engellemelere rağmen tarihinin en kapsamlı Demokratikleşme Paketi’ni hazırlıyor. Paket bugün saat 11.00’de kamuoyuyla paylaşılacak. Malumunuz yıllardır ulus devletçi, tekçi, darbeci, inşacı anlayış, cumhuriyetçilik, laiklik ve Kemalizm adı altında farklı görüşlere, inançlara, ırklara, dillere ve mezheplere özgürlük alanı tanımadı. Maalesef bu ülkenin sınırları içinde yaşayan herkese bilhassa eğitim aracılığıyla tek-tip, itaatkâr, uysal, farklı kesimlere karşı önyargılı birer “vatandaş” olmaları dayatıldı. Yapay korkular icat edilerek insanın kendisini gerçekleştirmesinin tüm yollarının tıkandığı, var olma bilincinden kopartıldığı, bireylerin kasıtlı olarak sürekli birbirlerinden uzaklaştırıldığı bir ortam türetildi. Her on yılda bir  insanlığımıza karşı  tuzaklar kuruldu.. Hangi lider ağzına özgürlük, Kürt sorunu, barış ve demokrasi gibi kelimeleri alsa sivil diktatör yada  tek adam ilan edildi.Dün rahmetli Özal’da bugün de Recep Tayyip Erdoğan’da olduğu gibi..Sevindirici olan; Türkiye tüm bu gayri insani ve ahlaki engellemelere rağmen inadına demokrasi ve insan hakları demekten geri adım atmıyor.Kendilerini hala 19. yüzyıl zihin dünyasından koparamamış bir kesime rağmen Türkiye demokratikleşme ve özgürlükler alanında adımlar atmaya devam ediyor. Başından beri hemen her demokratikleşme adımını çeşitli bahanelerle eleştiren ve yok sayan muhalefet partilerin liderleri umarız bugün yıllardan 2013 olduğunu hatırlarlar..

Tevhid-i Tedrisatçı eğitim

 Türkiye, insan ve değerlerinin kısıtlandığı, görmezden gelindiği, yok sayıldığı her alanda önce “insanı” öne çeken reformları yapmakta ısrarcı olmalıdır. Kuşkusuz eğitim bu alanın en önemli parçası durumundadır. Çünkü yıllardır tek parti zihniyeti çerçevesinde, Tevhid-i Tedrisatçı bir zihniyetle kurgulanan ve andımız türü militarist uygulamalarla da küçük yaşlardan itibaren bireyin tüm insani ve özgürlük alanlarını gasp eden eğitim, bugün toplumsal barışın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri durumundadır. Bilindiği gibi ulus-devlet inşa etme süreçlerinin yoğun bir biçimde yaşandığı 19. yüzyılda dönemin ulus devletçi sistemleri resmi ideolojilerine bağlı, itaatkâr, uysal ve tek-tip vatandaş oluşturma yönünde ciddi mekanizmalar geliştirdiler. Bununla kurdukları rejimleri sorgulanamaz bir şekilde yürütmek gibi bir gaye taşıdıkları açıkça biliniyor. Bu mekanizmaların en etkili olanı hiç şüphe yok ki eğitimdi. O dönem Türkiye’de Tevhid-i Tedrisat yasasıyla birlikte  resmi ideolojinin toplumun tüm kesimlerince benimsenmesi için CHP’nin kontrolünde devletin ideolojik aygıtları diyebileceğimiz türden bir kısım kurumlar vasıtasıyla endoktrinasyon mekanizmalarını genişletmiştir.. Örneğin uygarlığının temelinde Türk uygarlığının yattığı, Türklerin en üstün millet olduğu düşüncesi resmi ideolojinin en önemli parçası haline gelmiştir. Bu nedenle 1930’ların baslarında Türk-tarih tezi ve Güneş-Dil teorisi gibi birazda trajikomik denilebilecek savların ortaya atıldığını biliyoruz. Fakat asıl vahim olan Harf Devrimiyle birlikte bir milletin geçmişiyle olan bağları kopartılmış ve ciddi bir dil/kültür sorunu yaşanmıştır.

 Türkiye eski eğitim anlayışından kurtulmalıdır;

 Üç gündür Ankara’da “21.yy Dünya Çocuk Eğitimi Zirvesi”ndeydik. Günümüz Türkiye’sinde çocuk eğitimi konularında çalışmalar yaptık.Malumunuz; ulus devletlerin tek bir dini, tek bir okulu, tek bir dili, tek bir mezhebi ve ortak duygusu olur. Dolayısıyla bu anlayış çok kültürlü toplumlarda her bakımdan dünyanın gerisinde kalmanın ve gittikçe gerilemenin bir işaretidir. Türkiye, eğitim faaliyetlerini ne yazık ki hâlâ ulus devletçi bir zihniyetle sürdürmeye çalışmaktadır. Bakıldığında bugün eğitim hayatını yön veren kanun ve yönetmeliklerin çok eski olduğu ve tek parti zihniyetinin ürünü bir anlayışla işlevselleştirildiği görülmektedir. Bu bakımdan Türkiye’deki mevcut eğitim anlayışının eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmesine ve acilen köklü bir reforma ihtiyaç vardır. Demokratik dünya artık eskiden şekil bulan “ulus devletçi” eğitim politikalarından vazgeçti. Devletler gittikçe eğitimden ellerini çekmeye başladılar. Müfredat tekeli birçok ülkede kalktı. Bugün demokratik dünyada artık eskiden olduğu gibi çocuklara militarizm aşılayan uygulamalara yer verilmiyor. Ve dersler okutulmuyor. Keza kılık kıyafet zorunluluğu ve tek bir etnik kimliği yücelten yemin metinleri de artık uygulama alanı bulamıyor. Bugün ABD, Kanada ve birçok Avrupa ülkesi daha da ileriye giderek artık okula alternatif esnek eğitim modelleri üzerine projeler üretmeye başladılar. Demokratik ve özgürlükçü ülkelerdeki bu çeşitlilik ve rekabet ortamı zamanla ciddi kalite artışlarını da beraberinde getirdi ve getirmekte..

 1924 yılında 430 sayılı kanunla yürürlüğe sokulan ve hâlâ mevcut Anayasa’nın 174. maddesiyle koruma altında tutulan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aradan 90 yıl geçmesine rağmen geçerliliğini muhafaza eden bir kanundur ve eğitimde çeşitliliğin, zenginliğin önünde hâlâ ciddi bir engel olarak durmaktadır. Oysa sürekli gelişen ve değişen dünyamızda antidemokratik, farklılıklara kapalı, tek tipçi, üstelik hâlâ üstten alta kumanda edilen hiyerarşik yapılanmasıyla ve standart müfredatıyla şekil bulan eğitimin insanlığa sunacağı hiçbir katkı yoktur. Bu bakımdan “Her Türk Asker Doğar!” “Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” gibi sloganları bilinçaltımıza yerleştiren ve hayata tek bir pencereden ve askeri bir gözle bakmamıza neden olan tek tipçi, tek partici CHP zihniyetine karşı biz insanız, özgürüz ve diğerleri de bizim dünyamızda birer zenginliktir algısını genişletmek için işe önce eğitimden başlamamız gerekmektedir.Çünkü  bu ülkede “insanı” tanımadan hiçbir meselenin çözüme kavuşamayacağı bir gerçektir.. Ne yazık ki hala bu ülkenin insanına, özgürlüğü, zenginliği bir arada yaşamayı, adaleti tattırmayan ve tattırmak istemeyen darbeci bir zihniyet var. Ve ne yazık ki bu darbeci mekanizmanın dişlileri arasında sıkışan birçok yazar-çizer, aydın ve siyasetçi var. Bu bakımdan eğer demokratik pakette çocukların sağlıklı gelişimleri için örneğin andımızın kaldırılması yer almışsa buna ilk tepki bu faşist kesimlerden gelecektir. Çünkü onlar çocuklara karşı çok acımasızdırlar…Umarız pakette eğitim adına köklü diyebileceğimiz refomlar da çıkar.Epeydir Türkiye'nin önemli aydınları, yazarları, eğitimcileri ve akademisyenleriyle birlikte bir kampanya yürütüyoruz. www.andimizkaldirilsin.com sitesinden başlatığımız bu kampanya  inşallah andımızın kaldırılmasına bir vesile olur..

Sivil Düşünce

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums