Linç !

  • 22.10.2014 00:00

 İstanbul Esenyurt’ta sıradan bir kafe ve o kafede oturan, sohbet eden sıradan insanlar. İçeride başı açık kızlar da başörtülüler de var. İşte bu sıradan bir günün yaşandığı saatlerde, aşağıda caddede elleri sopalı maskeli bir grup, Kobani kuşatmasını protesto ediyor. Görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla kafedekiler gruba pek ilgi göstermiyor başlarda. Sonra… Aşağıdaki gruptan bazıları kafeye taş atıyor. Camlar kırılıyor ve bir panik hali… İçeri düşen taşlardan birini kafede oturan bir kişi göstericilere atıyor. İşte bu taşın atılmasıyla bir anda kafe taş yağmuruna tutuluyor. Daha sonra guruptan biri bıçaklı, yüzleri maskeli iki kişi kafeden içeri dalıyor. Taş atanı bulacak. Kafedekiler tartaklanıp tehdit ediliyor ve çığlık çığlığa bir kaçış…

7-8 Ekim olaylarında beni en çok etkileyen görüntülerden biri bu oldu. 40’a yakın insanın kimilerinin linç edilerek öldürüldüğü olaylarda sıradanlığın nasıl faşizme dönüştüğü bu görüntülerden daha iyi anlatılmazdı. Aynı mahallenin insanlarının muhtemelen kendilerinin de oturduğu bir kafeyi taş yağmuruna tutmasının IŞİD kuşatmasını protesto etmeyle açıklanabilir bir durumu yok. Olsa olsa kendi yaşadığınız çevreyi vandallığın yarattığı korkuyla baskı altına almak olabilir. Yani, faşizmdir.

İki gün süren olayların perde arkasında Çözüm Süreci’nin bir şekilde bitirilme isteğinin yattığı ortada. Bunu Çözüm Süreci boyunca bulundukları sırça köşklerden sürece direkt karşı çıkmasa da bol “ama’’lı sözcüklerle karşı koyan dinamiklerin, olayların başlamasıyla birlikte Türkiye’nin cehenneme döneceğini umut ederek attıkları sevinç çığlıklarından anlamak zor olmasa gerek. Böyle zor bir dönemde elini taşına altına koyan “Akil İnsanlar” önce kendi arasında bir toplantı yaptı. Sonra da Başbakan Davutoğlu ile 10 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Akil İnsanlar sürecin başından beri linç edilmek istendi. İtibarsızlaştırıldı. Deniz Ülke Arıboğan, Habertürk’te Balçiçek İlter’e verdiği söyleşinin satır aralarında linçin izlerini bulabilirsiniz. Arıboğan, içinde bulunduğu Akil İnsanların Çözüm Süreci’ne önemli katkı sunduğunu gizlememekle birlikte artık bu oluşumda yer almayacağını söylüyor. Sebebi açık aslında, kendi mahallesinde uğradığı linç…

Akil İnsanlar heyetinde bulunanların büyük çoğunluğu geldikleri mahallenin faşist baskısı altındalar. Bunu yapanlar ise çok tanıdık isimler. Ellerinde bir zamanlar barış güvercini olan bu insanların aslında sahtekar bir “barış sevişgeni’’ olduklarını da bu süreçte çok iyi anladık. Kendi mahallelerinde kurdukları mutlak iktidarı kaybetmemek adına olası barışı sabote ettiler. Hâlâ da etmekteler. Bir çeşit vampirlikle açıklanabilecek bir haleti ruh içinde barışa katkı sağlamaya çabalayan herkesi o linç potasının içinde eritmeye çalışıyorlar. Ölen yoksulların, Kürtlerin kanları üzerinde kurdukları düzende zaman zaman “vicdan’’ ambalajıyla süsledikleri hayatlarında en iyi Kürdün “Ölü Kürt’’ olduğunu da öğrenmiş olduk. O ölümler olmasa varlıklarında bir anlamı olmayacak çünkü.

Bu karşıtlıkta tek bir argümanları var “AKP ile barış olmaz…’’ Bu argümanın hiçbir mantıksal izahı olmasa bile bir an için doğru kabul ederek, “peki siz bu süreçte ne yaptınız?” Sorusunu soralım. AKP süreci yanlış yönetiyor diyelim. Barışa katkı sunma adına sizler ne yaptınız. Çalışma gurupları oluşturup rapor mu hazırladınız da biz görmedik? Ya da kalıcı barış için topluma mesaj mı verdiniz? Kısaca barışı sağlamak için elinizi taşın altına soktunuz da kimse sizle ilgilenmedi mi? İki yıla yakın eksiklikleri, aksaklıkları ile giden çatışmasızlık sürecinde AKP’nin süreci yönlendirmesine karşı alternatif olarak ne yaptınız? Etkilediğiniz sivil toplum kuruluşları ile ortak hareket ederek AKP’yi daha sağlıklı bir barış sürecine sokmak için baskı oluşturdunuz da hakkınız mı yendi?..

Ya da yaptıklarınıza kısaca  bir bakalım. Kendi mutlak iktidarınızı sürdürmek adına barışın karşısına kalın bir set oluşturdunuz. Zekânızı ve birikiminizi kötülcüllük adına çok iyi kullandınız. Hâlâ da kullanıyorsunuz. Bunu yaparken insanların zekâlarıyla alay edercesine barış karşıtı görünmeme çalışmanız bir trajediden öteye geçmiyor artık. Her şey var siz de hakkınızı verelim. Maskelerden maske beğen. O maskeler bazen demokrat, bazen solcu, bazen Kürtçü bazen de ulusalcı olabiliyor pekâlâ. Malzemede sıkıntı yok. Bir tek yürek ve delikanlılık yok. Keşke maskelerinizi çıkarıp açık açık, AKP gitsin de ister yoksul Kürtler ölsün, ister yoksul Türkler diyebilseydiniz. Biz de bu kadar kafa patlatmasaydık satır aralarını okuyup. Yoksa bunu da mı dediniz? Aslında çoktan dediniz bunu demesine de ben hâlâ aksini umut etmek istiyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums