İflas

  • 16.11.2012 00:00

 Müflis tüccar eski defterleri karıştırıp, birinden alacağı var mı diye bakar ya... Son günlerde Başbakan Erdoğan müflis tüccarlar gibi sıkça eski defterleri karıştırır oldu. Yıllardır “Denk Getir Allah’ım”sistemiyle ülkeyi yöneten Erdoğan, sistemi sekteye uğradığı anlarda eski defteri kurcalayıp, yeni alâmetifarikalar ortaya çıkarıyor. Başbakan’ın son alâmetifarikası da “idamı” yeniden ülkenin gündemine sokmak oldu. Oysa bal gibi Erdoğan da bilir idamın sosyal devlette suçluya ceza verme aracı değil, bir intikam aracı olduğunu. Bu ülkenin insanları bu intikam aracından çok acılar çekti, çok travmalar yaşadı. Darağacında asılanların insanlara yaşattığı dram yıllar boyu sürdü. Kendimden bilirim; dedesinin yattığı odanın duvarında darağacında kefenle asılı fotoğrafların olduğu bir evde büyüdüm. Bazı geceler uyandığımda kefenli o üç adama bakardım korku dolu gözlerle. Ve o fotoğraflar eski iki kapılı ev yıkılana kadar hiç inmedi duvardan. Ne zaman biri “idam” lafını etse Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idam sehpasında çekilen fotoğrafları gelir gözümün önüne. Haksız bir şekilde idam edildiklerine inanıyordu dedem. Menderes’i ve iki arkadaşını çok seviyordu. Yaşadığı sürece de onları sehpaya gönderenlerden hep nefret etti 10 yıl sonra ise başka evlerin duvarlarına üç genç adamın idama giderken çekilen fotoğrafları asıldı. Hâlâ da asılmakta...


Menderes’e yakın olduğunu onun mirasını sürdürdüğünü her fırsatta dile getiren Erdoğan, dedemle aynı acıyı hissetmiş midir bilemem. İntikam aracı olarak “idamı” ileri sürmek, sadece yeni acılara neden olur. Ayrıca sırat köprüsü gibi ince bir çizgide siyaset yapılan ülkede, sehpada kimin olacağı hiç belli olmaz. Dün olmadı, bugün de olmaz, yarın da... O nedenle “biz iyi insanız sadece kötüleri asarız” demek, öncelikle bir insanın kendi siyasi geleceğini karanlıklar içine sokmak demektir. Siyasetçiler için kimin iyi, kimin kötü olduğuna o dönemin muktedirleri karar verir ki bu hiçbir zaman gerçeği yansıtmaz. Günümüzde de yansıtmadığı gibi. Erdoğan gibi yönettiği ülkeye “ileri demokrasi”getirmek iddiasında olan bir lidere yakışan hukukun evrensel değerleriyle örtüşen bir anayasa yapmaktır. Yoksa muktedir olmanın kibrine kapılmış bir başbakanı destekleyecek çok yancı bulunur, bugünlerde olduğu gibi. Mesela, bir gazete hemen manşet atar, “İdam gelirse, terör biter” diye. Atılan manşetin hemen üzerinde ise başka bir habere konu olan merhum Adnan Menderes’in fotoğrafı vardır. Yancılık ve her koşulda biat böyle bir şey işte, insanda akıl bırakmaz, trajikomik durumlara düşersiniz ve herkesi de kendiniz gibi akılsız sanırsınız. Erdoğan tipi başkanlığı insanlara ve ülkeye dikte ettirmeye çabalayan AKP’nin ileri gelenleri son bir yılın fotoğrafına iyi baksınlar. Fiilen tek adamlığı yürüten Başbakan’ın aldığı kararları, söylemlerini bir incelesinler derim. Türk işi başkanlık sisteminden kastınız, “Tayyip Erdoğan diktası” ise ne âlâ, ama bunu insanlara demokrasinin gereği diye sunmaya kalkmayın. Beş yaşında çocuğun bile elinde iPhone 5, iPad’in ve akıllı telefonların olduğu ülkede kimse bu masalı yemez. Gülünç duruma düştüğünüz gibi, halkından geri kalmış siyasetçiler olarak tarihin mümtaz çöplüğünde yerinizi alırsınız.

Taraf beş yaşında

Kadıköy Çarşı içindeki ilk yerimizde yeni çıkacak gazete için toplanan çalışanlar, uzun bir masanın başında oturan kurucu yayın yönetmeni Ahmet Altan’ın sesine kulak verdi. O gün Altan, Türkiye’de gazetelerin haber yapmak üzerine değil, haberi karartmak üzerine çıkarıldığını söyledi. “Biz ne olursa olsun gerçeklerin peşinden gideceğiz ve acı çekeceğiz” dedi. Ve ekledi “Ne olursa olsun özgür olacağız...” O konuşmanın üzerinden tam beş yıl geçti. Taraf’ı çok sevenler de oldu, sevmeyenler de. Taraf o gün o masada ne konuşulduysa oluşturduğu ilkelerle yoluna devam edip beş yılı devirdi. Beş yıl hiç de kolay olmadı hem gazete için hem de çalışanlar için. Altan’ın dediği gibi acı çektik, çile çektik ama özgür olduk her zaman. Taraf’ın hiçbir haberine dışarıdan müdahale edilmedi. Habercilik yaparken küstürdüğümüz dostlarımızda oldu. Çıktığı günden itibaren Türkiye’de birçok tabuyu yerle bir eden Taraf’ın ( bu benim tesbitim değil, genel bir kanı) benim hayatımda da çok özel bir yeri var. Çalışanı olmaktan her zaman onur duyduğum gazetenin bizden sonra gelen insanlar elinde büyümesini görmek en büyük dileğim. İtiraf etmek gerekirse benim için her zaman eğlenceli oldu Taraf gazetesinde çalışmak. Bir baktık ki zaman su gibi akmış beş yılı devirmişiz. Tek kötü yanı da bu işte. Beş yıl daha yaşlandık be...


tuncerkoseoglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums