Akçakoca Balıkçı Barınağı; gerçekte ‘turizm kenti vizyonu’na sahip olması gereken ilçemizin, parlayan yanı mı olacak, yoksa turizm yoluyla kalkınmasını öngördüğümüz Akçakoca’nın, bağrına saplanmış bir kama gibi orada öylesine mi duracak.

En son Akçakoca Kent Konseyi 2010 değerlendirme toplantısında tartışma konusu olan Balıkçı Barınağı, meselenin farklı taraflarının tespit ve önerileri bu kadar net olarak ortaya çıkmışken neden çözümsüz bir sorun gibi orta yerde durur.

Neden sürüncemede bırakılan diğer konular gibi görmezden gelinir, ya da neden bu mesele kendini çevreleyen tüm bağlamıyla birlikte sümen altı edilir, bunu anlamak biraz zor.

Bilinen bir şey var. Bir kere Akçakoca Balıkçı Barınağı’nın yasal işleticisi bugün için Belediye, Kaymakamlık ya da Hükümet değil; Akçakoca Su Ürünleri Kooperatifi’dir, bu bir.

İkincisi, Akçakoca Belediye Başkanlığı, Balıkçı Barınağı’na temizlik ve bakım hizmeti götürememekten yakınmaktadır. Acaba neden.

Üçüncüsü, Akçakoca limanı olarak bildiğimiz o yer, beğensekte beğenmesekte bir kere yapılmıştır. Geçmiş dönem idarecilerine kızmak ya da limanı oradan kaldırmak gibi gerçekleşmesi mümkün olmayacak saçma-sapan şeyler düşünmek yerine, mevcut halini nasıl iyileştirebilir ve Parlayan Kent’in gezi ve eğlence yeri haline nasıl getirebiliriz onu düşünelim.

Dördüncüsü, bardağın dolu tarafına bakabilirsek, Barınak; Avrupa kıyı kentlerinde olduğu gibi balıkçı tekneleri ve balık lokantalarının olduğu, mendirek boyunca yürüyüş yapıp stres atılan ya da bir şeyler içebileceğiniz kafeteryaların olduğu bir temiz hava koridoruna neden dönüşmesin.

Milletvekili Yaşar Yakış’ın Avrupa şehirlerinden edindiği izlenimleri anlatmasına hep tanık oluruz. Kendileri, oralarda balıkçıların ağlarını tamir etmelerini hayranlıkla izleyen turist gruplarından söz eder. Denizden esen ılık rüzgârları arkasına alıp balıkçıların koşuşturmalarını ve deniz bisikletlerinde eğlenen insanları seyredenlerden olmayı hayal edin bir anlık. Hayali bile güzel değil mi…

Şimdi bizim barınağın durumuna tekrar dönelim.

Balıkçı Barınağı, 2013’e kadar Su Ürünleri Kooperatifinde.

Ondan sonra da olağanüstü bir durum olmazsa eğer, yine aynı kooperatife kiraya verilecek.

Kooperatif uhdesinde bir barınağın hem yasal-idari yetki kargaşasından, hem de ekonomik sebeplerden dolayı, bundan daha iyi bir barınak haline dönüşmesi mümkün görünmüyor.

O halde, Milletvekili Yaşar Yakış’ın hemen hemen her platformda üstüne basarak söylediği şeyi yapmanın zamanıdır şimdi; ‘’Önümüzde tüzük ve yönetmelikten kaynaklanan bir sorun varsa onu değiştiririz. Yok eğer kanun çıkartmak gerekiyorsa ilgili bakanlık nezdinde kanun çıkartırız.’’ diyen Milletvekili Yakış’ın, artık elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir.

Bu işin çözümünün bir yanı, ekmeğini denizden çıkaran Akçakoca balıkçılarının haklarını koruyarak ve Balıkçı Barınakları Yönetmeliği’nin 19. maddesi uyarınca önerilen çözüme doğru yönelmek, diğer yanı da Belediye’nin oraya hizmet götürmesini engelleyen yasal mevzuatı bir an önce değiştirmektir.

Parlayan Kent Akçakoca’nın Turizm Kenti olmak gibi bir vizyona sahip olması gerektiğini söyleyip bu doğrultuda çalışmalar yürüttüğümüz bir dönemde, tam da burnumuzun dibinde duran Barınak sorununu çözemezsek, söylediğimiz her şeyin havada kalması gibi bir tehlikeyle de karşı karşıyayız demektir.

Balıkçı Barınağı, Akçakoca’nın gelecekteki en güzel yüzü olacaktır, en azından ben bu fikre inanıyorum.