- 24.11.2015 00:00
Bildiğiniz gibi gıda fiyatlarındaki yıllık enflasyon yüzde 12 oldu. Ve gıda tüketimi hane halkının bütçesinde yüzde 24 oranında ağırlığa sahip. Dolayısıyla dar gelirli vatandaş yüksek gıda enflasyonu nedeniyle gelirini ve tasarruflarını koruyamıyor. Yani ücretler ve tasarruflar gıda enflasyonu karşısında eriyip gidiyor. Ve işte bu nedenle tasarruf eğilimi de azalıyor. Çünkü tasarruf gelirin tüketilmeyen kısmı olduğu için reel gelir ya da enflasyondan arındırılmış gelir negatif olunca tasarruf etme olanağı ortadan kalkıyor.
“Peki, bu tespiti neye göre yapıyoruz” sorusu akla gelebilir. Hemen cevaplayalım; 2002 yılında özel tasarrufların milli gelire oranı yüzde 19 düzeyindeyken 2014’te bu rakam yüzde 13’e geriledi. Yani vatandaş enflasyon karşısında gelirini reel olarak koruyamadığı için tasarruf oranları düştü.
VATANDAŞ FAİZ LOBİSİNİN ELİNDE OYUNCAK OLDU
Tabii tasarruflardaki bu gerilemenin sorumlusu AKP iktidarı oluyor.
Niye?
Çünkü vatandaşa tasarruflarını enflasyona karşı koruyacak yatırım araçlarını geliştirmedi. Vatandaşı faiz lobisinin elinde oyuncak hâline getirdi.
Neydi faiz lobisi?
Hatırlayacaksınız, faiz lobisi, vatandaşın mevduatına düşük faiz verip sonra bu topladığı mevduatları yine vatandaşa yüksek faizle tüketici kredisi, kart kredisi olarak satıp onu sömürüp köle hâline getiren finans çarlarına güzelleme yapanlardı.
Yine hatırlayacaksınız vatandaşın mevduatını düşük faizle toplayıp ona yüksek faizle tüketici kredisi, kart kredisi vermek için aralarında anlaşan 12 bankayı Rekabet Kurulu yakaladı. Bu yakalanan bankalar arasında kamu bankaları da vardı. Ama AKP iktidarı bu kamu bankalarına hiç ses çıkartmadı. Adeta onları bu yolda destekleyerek vatandaşın faiz lobisinin elinde oyuncak olmasına neden oldu. Yine AKP iktidarı vatandaşı enflasyondan koruyacak hisse senedi, gelir ortaklığı türü yatırım araçlarını yok etti. Son üç yıldır bu ülkede neredeyse hisse senedi halka arzı yapılamıyor.
Bu arada AKP iktidarının yaptığı yüksek oranlı devalüasyon nedeniyle Türk parası varlıklar, yüzde 30 oranında değer kaybetti. “Üç beş kuruş tasarrufumu enflasyondan koruyayım düşüncesiyle altın alan” vatandaş da son dönemde kaybetti.
Peki, geriye ne kaldı? Geriye şu kaldı. İktidar vatandaşı gayrimenkule yöneltmek için elinden gelini yaptı ve yapıyor. Çünkü gayrimenkul rantlarından iktidarı destekleyen iş çevreleri büyük para kazanıyorlar. Ve siyaseti finanse ediyorlar. Ortada yatırım aracı kalmadığı için vatandaş uzun vadeli borçlandırılıp sürekli gayrimenkule yöneltiliyor. Bir de bu borçlar dışarıdan alınıyor. Yani dış borçla ev alıp ev satıyoruz. Tabii durum böyle olunca bu defa büyüme hızı düşüyor. İşsizlik artıyor. Dolayısıyla uzun vadeli borçlarını ödeyememekten ya da evinden atılmaktan korkan vatandaş sözde “istikrar” sloganıyla her seçimde iktidarı desteklemek zorunda bırakılıyor.
TASARRUFLARI İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ VE FAİZ LOBİSİ YOK ETTİ
Kısaca AKP iktidarı vatandaşın tasarruflarını enflasyona karşı koruyacak araçları yok etti. Vatandaş reel getiri sağlayacak yatırım aracı olmadığı için döviz alarak ABD ve AB’ye borç veriyor. Altın alarak tasarrufunu finans sisteminin kullanamayacağı hâle dönüştürüyor. Mevduat faizleri vergisi düşüldükten sonra reel getiri sağlamıyor. Anlayacağınız 1980 öncesine döndük. O zaman enflasyonun altında mevduat faiziyle sanayici desteklendi. Peki, şimdi ne oldu? Şimdi vatandaşın tasarrufları inşaat müteahhitleri ve faiz lobisinin elinde yok olup gitti.
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap