- 18.11.2015 00:00
Merkez Bankası dün uluslararası yatırım pozisyonunu açıkladı. Buna göre Türkiye’den dokuz ayda kaçan yabancı sermaye tutarı 74,6 milyar dolara ulaştı. Böylece 2014 sonunda 177,7 milyar dolar olan doğrudan yatırım toplamı bu yılın üçüncü çeyreğinde 143,3 milyar dolara geriledi. Yine aynı dönemde portföy yatırımları 192,6 milyar dolardan 149,3 milyar dolara düştü.
Gelelim yabancı sermaye çıkışının nedenlerine…
Tabii ilk sırada makul şüphe, mal müsaderesi, verginin siyasal sopa olarak kullanılması geliyor. Siyasetin günlük ekonomiye yoğun müdahalesinden sermaye hoşlanmıyor. Yani hukuk devletinden uzaklaşma yatırım iklimini bozuyor.
SEÇİM ÖNCESİ KAMUYA 78 BİN YENİ ELEMAN ALINMASAYDI İŞSİZLİK DAHA YÜKSEK OLACAKTI
Yabancı sermaye çıkışının etkilerine gelince…
Hemen sıralayalım; sermaye çıkışının etkileri milli geliri küçültüyor. İşsizliği çoğaltıyor. Milli gelirin son iki yılda 822 milyar dolardan 705 milyar dolara gerilediğini hemen hatırlatalım. Bu arada işsiz sayısının 3 milyon 58 bine yükseldiğini belirtelim. Hattâ 2015’in Mayıs- Ağustos döneminde seçim öncesi kamuya 78 bin yeni eleman alınmasaydı işsizlik oranının yüzde 10,1’in üzerine çıkacağını belirtelim. Bu arada kamuda çalışan eleman sayısının bu süreçte 3 milyon 431 binden 3 milyon 509 bine yükseldiğini unutmadan söyleyelim.
BİR YIL İÇİNDE, DIŞ BORÇ ÖDEMEK İÇİN 170 MİLYAR DOLAR BULMAK GEREKİYOR
Gelelim Türkiye ekonomisini sıkıştıracak diğer konuya…
Bu konu şu; Türkiye’nin önümüzdeki bir yıl içerisinde tam 170 milyar dolar para bulması gerekiyor. Çünküdış borç toplamı 405 milyar dolara ulaştı. Bu toplam dış borcun yıllık servisi 170 milyar doları buluyor. Yani anapara ve faiz tutarı olarak dış borçların çevrilebilmesi için önümüzdeki dönemde 170 milyar dolar tutarında para bulunması gerekiyor. Bu ödenecek dış borcun 148 milyar doları özel sektöre, 22 milyar doları devletin ödemesi gereken dış borç servisi oluyor. Yine ödenecek bu borcun 109 milyar dolarını banka borçları oluşturuyor.
Niye yaptık bu kısa açıklamayı?
Şundan yaptık; yabancı sermaye çıkışı ve ödenmesi gereken dış borç servisi önümüzdeki bir yılda Türkiye için önemli bir handikap olarak görünüyor. Çünkü Amerikan Merkez Bankası’nın önümüzdeki bir yıl içerisinde politika faizlerini yüzde 1,5- 2 düzeyine getirmesi bekleniyor. Dolayısıyla paranın maliyeti artacak. Gelişmekte olan ülkelerin para bulması kategorik olarak zorlaşacak. Tabii bundan Türkiye’de olumsuz etkilenecek.
“O hâlde ne yapmalı” sorusu hemen akla geliyor. İlk yapılacak iş, kurulacak yeni hükümetin sermayeye güvence vererek çıkışını önlemek olmalı. Bunun yolu da hukuk devleti ve demokrasiye bağlılığın ilan edilmesi oluyor. Yine yeni hükümetin kaynak dağılımını lüks AVM, lüks konut, lüks otomobilden imalat sanayii ve tarıma yönlendirmesi gerekiyor. Çünkü dış ticarete konu mal üretilemediği takdirde düşen ihracatı artırmak mümkün olamayacak. Hatırlayacaksınız ihracat 10 aydır üst üste geriliyor.
Anlayacağınız rakamlar bize ekonomide önümüzdeki dönemin epeyce zor geçeceğini gösteriyor. İşte bu nedenle yeni hükümetin ekonomide detaylı bir politika tasarımı yapması şart. Bundan sonra 13 yıldır yapmayıp sonra çıkıp “yapılmadır, edilmelidir” türünden söylemler yerine icraata ihtiyaç olduğunu belirtelim.
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap