Ekonomi stratejik derinlikte boğuldu

  • 27.07.2015 00:00

 Bildiğiniz gibi bu yılın ilk altı ayında ihracat her ay geriledi. Ve yıl hedefi 173 milyar dolar olan ihracat 150 milyar dolara düştü. Tabii ihracat yapamayınca büyüme hızı da geriledi. Büyüme hızı gerileyince bu defa kişi başına gelir 10 bin 823 dolardan 10 bin 200 dolara düştü. Yani vatandaş fakirleşmeye başladı.

Bu arada Nisan 2014’ten beri gerileyen tüketici güven endeksi 7 Haziran seçimlerinin ardından AKP hükümetinin düşmesi üzerine Haziran ayında yükseldi. Ama milli iradeyi yansıtmayan düşük hükümet iktidarını sürdürmeye devam edince bu defa Temmuz ayında tüketici güven endeksi yüzde 2,7 oranında azalarak 64,7’ye geriledi. Bu arada genel ekonomik durum beklentisi yüzde 5,8 azaldı. Bunun anlamı şu; tüketici, gelecek 12 ayda düşük AKP hükümeti işbaşında kalırsa ekonominin daha da kötüleşeceğini düşünüyor. Bir de unutmadan hemen belirtelim; Hazine’nin en son yayınladığı verilere göre 30 Haziran 2015 itibariyle yıl başında 621,4 milyar lira olan kamu borç stoku 650,9 milyar liraya yükseldi. Anlayacağınız ekonominin büyümesi dururken devlet borçları çoğaldı. Bu da hayra alâmet değil.

DAVUTOĞLU PAN İSLAMİST

Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…

Anlattık, çünkü Türkiye ekonomisinin durgunluğa girmesinde ve kişi başına gelirin azalmasında izlenen dış politikanın etkisi büyük oldu. Çünkü 1911-1918 arasında Osmanlı’nın kaybettiği topraklar üzerinde tekrar hegemonya kurmayı tasarlayan Pan İslamist siyaset ve onun fikir tasarımını dile getiren Başbakan Davutoğlu’nun görüşleri gerçeklerle örtüşmedi. Yani evdeki hesap çarşıya uymadı. Davutoğlu’nun eski asistanı Dr. Behlül Özkan’ın değerlendirmesine göre “Davutoğlu’nun stratejik tasarımı şöyle; Orta Doğu’da otoriter rejimler çökecek ve bunun yerine İhvan benzeri İslami grupların iktidarında yeni bir Orta Doğu kurulacak. Lideri de Türkiye olacak. Davutoğlu, Osmanlı sonrası Orta Doğu’da kurulan bütün devletlerin yapay olduğunu düşünüyor. Davutoğlu kendi tasarımı Orta Doğu modelinde Avrupa Birliği modeli post ulus-devleti idealize etmiyor. Tam tersine ulus-devletin gerisine gidiyor. Yani İslami düşünceye gidiyor. 200 yıl öncesine gidiyor. İslam birliği üzerinden yeni düzen istiyor. Yine Davutoğlu; Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalırsa, Batı yanlısı politikalarında ısrar ederse, etrafını domino eden bir hegemonya kurmazsa Türkiye’nin yıkılacağını düşünüyor. Ve 1945 öncesi otoriter ve devleti ön plana çıkartan siyasal hayatı bir güç mücadelesi olarak gören Makyavelci bir düşünceye sahip.

DAVUTOĞLU ÖZAL’I BATICI TANZİMAT PAŞASI OLARAK GÖRÜR

Yine Davutoğlu Batı’yı içi boş bir uygarlık olarak görüyor. Özal’ı Tanzimat paşasına benzetiyor. Batıcı olmakla eleştiriyor. Davutoğlu, Abdülhamit İslamcılığını idealize ediyor ama yanlış okuyor. Abdülhamit dönemi İslamcılığı defansif bir İslamcılık ve Osmanlının bütünlüğünü korumaya yönelik. Oysa Davutoğlu defansif değil yayılmacı. Türkiye’yi Orta Doğu’da merkez olarak konumlayıp Orta Doğu’da yeni birliktelik düşünüyor. Hatta buna Bosna ve Arnavutluk’u da katıyor. Ve tasarladığı Pan İslamist dünyası Sünni inanışın hegomonik olduğu düzen oluyor.

BİLENE ANLATAN HOCA, BİLMEYENE ANLATAN HOCA

İşte Davutoğlu’un stratejik derinliğinin tasarımı bu. Ama bu tasarım uygulamada yürümedi. Bildiğiniz gibi iki tür hoca vardır. Bilene ders anlatan ve bilmeyene ders anlatan hoca olarak ayrılır. Uygulama tecrübesi olmayanlara yani bilmeyenlere, bu tasarımı anlatınca çok ilginç gelebilir. Ama bu tasarımı bilene anlatamazsınız. Çünkü dosyayı bilen eski bir bürokrat AKP’nin kurucularından emekli büyükelçi Yaşar Yakış bu tasarımın tutmayacağını baştan belirtti. Ve haklı çıktı.

SONUNDA İÇİ BOŞ UYGARLIK DEDİĞİ BATI VE ABD İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI

Tabii sonunda hegemonya tasarımı tutmayınca Davutoğlu gitti yine ABD ve içi boş bir uygarlık dediği Batı ile işbirliği yaparak radikal Sünni İslamcı bir grupla savaşmak zorunda kaldı.

Bu arada birden bire savaşın sesi duyulunca zaten son 24 ayda dünyanın en kırılgan para birimi hâline gelen Türk Lirası iki günde yüzde 5 oranında değer kaybetti. Yabancı yatırımcılar Türk varlıklarını elden çıkarttılar.

Anlayacağınız ekonomi stratejik derinlikte boğuldu.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.