AKP iktidara gelirken piyasa dostu olduğunu söyledi. Ama iktidara gelince devletçi bir parti oldu.

Niye böyle bir tespit yapıyoruz?

Yapıyoruz çünkü AKP son üç yılda ekonomide devletin payını artırdı. Genel kamu harcamalarının ekonomide payı 2007’de yüzde 33 düzeyindeydi. 2012, 2013 ve 2014 yıllarında kamu harcamaların milli gelire oranı sırasıyla yüzde 38 ve yüzde 40’a yükseldi. Tabİi bu arada kamu harcamaları artınca vatandaşın ödediği vergiler ve kamu fiyatları da çoğaldı. Kamu gelirlerinin milli gelire oranı 2007’de yüzde 33 düzeyindeyken, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 37  ve yüzde 39’a yükseldi.

Böylece vatandaşın alın teriyle kazandığı paranın ilave yüzde 6’lık kısmı her yıl devlete aktarıldı. Oysa milli gelirin yüzde 6’sı tutarındaki bu ilave kaynağı vatandaş çok daha verimli kullanabilirdi.

Yıllar                                                                    2007    2012    2013    2014

Kamu Har. Milli gelir içerisindeki payı (%)    33        38        40        40

Kamu Gel. Milli gelir içerisindeki payı (%)    33        37        39        39

Peki, kamu harcamalarının ekonomideki payı artınca ekonominin büyüme hızı arttı mı? Hayır, artmadı tam aksine geriledi. 2012’de büyüme hızı yüzde 2,2, 2013’te yüzde 4,2, 2014’te yüzde 2,9 oldu.

Demek ki artan kamu harcamaları büyüme hızını artıracak kamu yatırımlarında kullanılmadı. Bunun yerine lüks kamu binaları yapıldı, lüks uçaklar ve lüks otomobiller ithal edildi. İşte bu nedenle büyüme hızı geriledi. Anlayacağınız vatandaşın ödediği vergiler arttı ve artan vergiler lüks harcamaların bedelin ödemek için kullanıldı.

HANİ DEVLET VATANDAŞINA RAKİP OLMAYACAKTI

Gelelim şimdi asıl konumuza…

Devlet üç tane katılım bankası kuruyor. İlkini faaliyete geçirdi. Peki, devletin yeni banka kurmasına gerek var mı?

Gerek yok. Çünkü devletin sektörde üç tane büyük bankası var. Ve bu bankaların ekonomiye pek faydası yok.

Niye yok?

Çünkü üç tane büyük devlet bankası var. Ama istihdamın yüzde 76’sını sağlayan KOBİ’ler bu ülkedeki toplam kredilerin ancak yüzde 25’ini kullanıyorlar. Dolayısıyla yatırımlar artmıyor, istihdam çoğalmıyor. O hâlde yeni kurulacak üç kamu katılım bankasının da kredilerini KOBİ’lere kullandırmayacağını söylemek herhalde yanlış olmaz.

DEVLET PARA TİCARETİ YAPMAZ PARA TİCARETİNİ REGÜLE EDER

İşte bu nedenle üç kamu bankasına sermaye olarak aktarılacak 2,5 milyar lirayla banka yerine fabrika kurmak daha akıllıca olurdu. Ya da kamu bankası kurulacağına bu para KOBİ’lere destek kredisi olarak kullandırılsa çok daha fazla katma değer yaratabilirdi.

Bu arada devletin, vatandaşın vergisiyle banka kurup vatandaşa rakip olarak piyasada para ticareti yapmasının ekonominin performansını düşüreceğini şimdiden söyleyelim.

suleymanyasar26@gmail.com