- 26.03.2015 00:00
Bildiğiniz gibi Turgut Özal her il ve ilçede sanayi siteleri kurdu. Yine Anadolu’nun pek çok il ve ilçesinde yabancı dil öğreten kolejler açtı. Böylece Anadolu, İstanbul sermayesinin bayiliğinden kurtulup imalat sanayii üretimine geçti. Ve yine Özal bu ülkenin küresel pazarlarda rekabete girmesini sağlayınca Anadolu sermayesi lisan bilen gençleriyle İstanbul’a ihtiyacı olmadan küresel rekabete girişti. Anadolu sermayesi ürettiği malları dünyanın bütün pazarlarına satmaya başladı. Ve 1980’de 2,9 milyar dolar olan ihracatımız on yılda 25 milyar dolara yükseldi. İşte bugün ancak 158 milyar dolara ulaşan ihracatımızın Özal’ın yolundan gidilseydi şimdi en az 300 milyar dolar olacağını belirtmekte fayda var.
Peki, niye anlattık bütün bunları?
Şundan anlattık; son 13 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri yüksek faiz- düşük kur politikasıyla Türkiye’de kaynak dağılımını bozdu. İhracata yönelik mal üretimi yerine lüks AVM, lüks konut, lüks lokanta, lüks otomobil ve popülist kamu yatırımlarına bu ülkenin kaynaklarını aktardı. GAP ve Konya Ovası sulaması gibi Anadolu sermayesine güç katacak yatırımlar durduruldu. Böylece Anadolu sermayesinin ihracata dönük imalat sanayii kapasitesini kullanamaz hâle geldi. Ve son dönemde görüldüğü gibi ihracat azalmaya başladı. Tabii bu arada bu yanlış kaynak dağılımının ortaya çıkardığı büyüme hızındaki gerilemeSaray ve Hükümet olarak ikiye bölünen siyasi iktidar arasındaki çatışmayı ortaya çıkardı.
Şimdi gelelim Anadolu sermayesinin niye memnun olmadığına…
Bildiğiniz gibi son dönemde yapılan popülist kamu yatırımları ve özelleştirmeler finansman kaynaklarını dış ticarete konu olmayan alanlara yöneltti.
İşte büyük hava limanı projeleri, köprü projeleri, yol projeleri ve elektrik dağıtım özelleştirmeleri, kamu bankaları üzerinden finansman sağlanarak ve borçlarına Hazine garantisi verilerek iktidara yakın firmalara verildi. Bu tespiti; elektrik dağıtım şirketlerinin alıcılarının aynı zamanda popülist kamu projelerini yapan firmalar olduğunu görerek, yapıyoruz.
İşte bu yeni Türkiye’nin firmaları şimdi Ankara sermayesini oluşturan firmalar oluyor. Ve devlet kapitalizminin yükselttiği yeni sermayedar kesimi oluşturuyor. Dolayısıyla imalat sanayiine yönelik olmayan Ankara sermayesi ayrıcalıklı hâle getirilince Anadolu sermayesi haklı olarak Hükümet’i uyarıyor. Ve dar bir iktidar kadrosunun kaynakları dağıttığı devlet kapitalizmi yerine rekabetçi bir ekonomi istiyor. Aslında çatışmanın nedeni verdiğimiz tabloda görülüyor. Anlayacağınız iktidarın ikiye bölünüp çatışmasının nedeni Ankara sermayesi ve Anadolu sermayesinin çatışması oluyor.
Elektrik dağıtım bölgelerini alan şirketler (Milyon $)
Özelleştirilen dağıtım bölgesi Tahsil edilen tutar Alan şirket
- Boğaziçi Elektrik Dağıtım 1.960 Limak- Kolin- Cengiz
- Uludağ Elektrik Dağıtım 940 Limak- Kolin- Cengiz
- Çamlıbel Elektrik Dağıtım 258,5 Limak- Kolin- Cengiz
- Akdeniz Elektrik Dağıtım 546 Limak- Kolin- Cengiz
-
Aras Elektrik Dağıtım 128,5 Kiler
6. Yeşilırmak Elektrik Dağıtım 441,5 Çalık
7. Gediz Elektrik Dağıtım 1.231 Elsan- Tümaş- Karaçay - Trakya Elektrik Dağıtım 575 İC Holding
- Vangölü Elektrik Dağıtım 118 Türkerler
- Dicle Elektrik Dağıtım 387 İşkaya- Doğu
- Göksu Elektrik Dağıtım 60 AKEDAŞ
- Menderes Elektrik 110 Aydem- Bereket
-
Osmangazi Elektrik Dağıtım 485 Yıldızlar
14. Başkent Elektrik Dağıtım 1.225 Sabancı - Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım 1.227 Sabancı
- Toroslar Elektrik Dağıtım 1.725 Sabancı
-
Sakarya Elektrik Dağıtım 600 Ak Enerji
18. Meram Elektrik Dağıtım 440 Alarko- Cengiz
19. Çoruh Elektrik Dağıtım 227 Aksa - Fırat Elektrik Dağıtım 230,2 Aksa
Toplam 12.914
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap