- 18.02.2015 00:00
Hükümet hâlâ IMF programını ezbere uyguluyor. Ve ekonomide büyüme hızı yüzde 2,8’e düştüğü hâlde bütçeden faiz dışı fazla ayırıyor. Önce hemen faiz dışı fazlanın ne olduğunu hatırlatalım; bildiğiniz gibitoplanan vergilerin bir kısmını harcamayarak kamu borç stokunun azaltılmasında kullanılmak için ayrılan fonlara faiz dışı fazla adı veriliyor. Ayrılan bu fonlar ne kadar çok olursa kamu borç stoku daha hızlı azaltılıyor. Tabii borçlar hızla ödenirken kamu hizmetlerinin miktar ve kalitesi düşüyor. Okullara öğretmen alınamıyor, hastanelere doktor, hemşire atanamıyor. Daha doğrusu kamu altyapısına yatırım yapılamıyor.
Peki, dünya ve Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullarda hâlâ milli gelirin yüzde 1,7’si oranında faiz dışı fazla ayırmaya gerek var mı? Yok. Çünkü büyüme hızının gerilediği, işsizliğin çoğaldığı ve Avrupa’da durgunluğun yaşandığı bir dönemde kamu borç yükünü yüzde 31,8 indirmenin anlamı yok şu anda. Hemen bir örnek verelim İspanya kamu borç yükü yüzde 35,5 düzeyindeyken krize girdi. O hâlde kamu borç yükünün düşük düzeyde olması krizleri de önlemiyor. Bir de Türkiye’de kamu borç yükünün azalması artık borçlanma maliyetlerini de düşürmüyor. O hâldeısrarla IMF isteğini yerine getirmek için gereğinden fazla faiz dışı fazla ayırmaya gerek yok.
HÜKÜMET PARA OLDUĞU HÂLDE NİYE ÖĞRETMEN ALMIYOR?
Niye anlattık bütün bunları…
Şundan anlattık. IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu ile görüşen Yunanistan Maliye BakanıYanis Varufakis’in ilk isteği yüzde 4,5 oranında ayırtılan faiz dışı fazlanın yüzde 1,5 oranına indirilmesi oldu. Çünkü ekonomik büyüme olmadan faiz dışı fazla ayırmak kamu harcamalarını kısıtladığı için büyümeyi yavaşlatıyor. İşte bu nedenle 2009’dan bugüne uygulanan IMF programı doğrultusunda gereğinden fazla faiz dışı fazla ayrılması nedeniyle Yunanistan ekonomisi yüzde 22 oranında küçüldü. Ve borç yükü azalacağına aynı dönemde yüzde 39 oranında artarak yüzde 175 düzeyine yükseldi. Yani borçların milli gelire oranı hızla çoğaldı.
O hâlde Türkiye’nin, kamu borç yükü yüzde 33 düzeyinde seyrederken yüzde 1,7 oranında faiz dışı fazla ayırması ezbere ve gereksiz bir davranış oluyor.
İşte bu ezberi bozmak için muhalefet partilerinin seçimlerde ilk önerisi faiz dışı fazlanın yüzde 1,7 yerine binde 15 oranına indirilmesi olmalı. Böylece faiz dışı fazla tutarı 33 milyar liradan 3 milyar liraya indirilip kalan 30 milyar liranın öğretmen açığının kapatılmasında kullanılması sağlanmalı. Hemen belirtelim elde edilen bu kaynakla kamuya ilave 83 bin öğretmenin ataması yapılabilir. Ve 110 bin öğretmen açığının yüzde 75’i böylece karşılanır.
Anlayacağınız AKP hükümetinin çoğunluğu kadın olan öğretmenlerin önüne koyduğu çalışma engeli böylece kaldırılır.
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap