- 22.07.2014 00:00
Bu yılın ilk yarısında yükselen ülkelerin küresel sermaye piyasalarında borçlanmaları rekor kırdı. Ve içlerinde Türkiye’nin de olduğu yükselen ülkeler 2014’ün ilk altı ayında tam 69,4 milyar dolar tutarında devlet borçlanması yaptılar.
Böylece yükselen ülkelerin bu yıl küresel sermaye piyasalarından devlet borçlanmaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 54 oranında çoğaldı.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Şu anlama geliyor; yükselen ülkeler ucuz faizli kredi bulunca büyük bir coşkuyla (euphoria) borçlanıyorlar. Fakat bu “ucuz buldum borçlanalım” coşkusu yükselen ülkelerin borç yükünü çoğaltıyor. Ve böyle bir borçlanma şeklini “ucuz buldum hemen yemek yedim” düşüncesiyle benzerlik kurabiliriz. Tabii bu abur cubur yenen ucuz yemeğin hasarı sonra çok yüksek olabiliyor.
Niye anlattık bütün bunları...
Şundan anlattık; dün Financial Times’da ucuz bulduk borçlanalım düşüncesiyle hareket eden yükselen ülkeler sıralanmış. Bu ülkeler arasında 8,4 milyar dolar borçlanmayla Meksika ilk sırada, 6,2 milyar dolar borçlanmayla Slovenya ikinci sırada, 5,3 milyar dolar borçlanmayla Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. Yine Türkiye’nin ardından 5,3 milyar dolar borçlanmayla Endonezya, 4,6 milyar dolar borçlanmayla Polonya, 3,6 milyar dolar borçlanmayla Romanya, 3 milyar dolar borçlanmayla Macaristan sıralanıyor.
“Peki, ne var bunda” diyerek sorabilirsiniz.
Hemen cevap verelim; çok şey var. Çünkü bu borçlanmalar düşük faizli ama kısa vadeli oluyor. Zaten özel sektör böyle borçlanıyor bu ülkede. Bir de devlet, özel sektörü, örnek alıp kısa vadeli dış borçlanırsa işler karışabilir.
Bu arada bu türden borçlanmaya gidilmesinin Hazine’nin nakit dengesinde problem olduğuna işaret ettiğini söyleyelim. Yine bu borçlanma şekli ahlaki zafiyetin (moral hazard) ipuçlarını veriyor bize. Çünkü kısa vadeli devlet borçlanmasıyla dış ticarete konu mal üretecek yatırım yapılamayacağına göre bu dış borçlar cari harcamaya gidiyor.
Bir de önümüzdeki dönemde artması beklenen küresel faizler bu yapılan borçlanmaların bu defa yüksek faizle kısa vadeli tekrarlanmasını şart koşabilir. Dolayısıyla bu türden borçlanma maliye politikasını çıkmaza sokabilir.
Anlayacağınız “ucuz buldum borçlandım” düşüncesi “ucuz buldum yemek yedim” davranışının bir benzeri oluyor. Bildiğiniz gibi her ucuz yemek yenmez. O hâlde, dikkat hastalanabiliriz!
Yorum Yap