- 15.05.2014 00:00
Soma kömür madeninde yaşanan facianın trafo patlamasıyla çıkan yangından olduğu açıklandı. Oysa tecrübeli madencilere göre böyle bir trafo patlamasının faciaya neden olması mümkün değil. Çünkü trafo patlayıp yangın çıktıysa bu bölgeyi kapatmak için hemen beton basılarak yangının yayılması önleniyor. Yani hemen bölge kapatılıp diğer alanlara yangının sıçraması engelleniyor.
Yine madende grizu patlaması olmadığı açıklandı. O hâlde tek ihtimal kömürün yanması oluyor. Madenciler kömürün yanabileceğini ve bunun çıkardığı karbon monoksit gazının ölümlere neden olabileceğini ileri sürüyorlar. Ama böyle bir kömür yanmasını algılamamak da mümkün değil onlara göre. Çünkü facianın yaşandığı işletme devletin açtığı bir maden ocağı. Daha sonra özel sektöre devrediliyor. Ve maden işletmesinin her ünitesinde çok sayıda metan ve karbon monoksit gazını ölçen araçlar var. Bir de karbon monoksit gazının koktuğunu söylüyor madenciler. O hâlde kokunun hissedilememesi mümkün değil. Kısaca tecrübeli madencilere göre bu faciada tuhaf bir durum var. İhmal ve işletme hataları ilk akla gelen facia nedeni oluyor bu ilk bilgilere göre.
Gelelim çocuk madencilere...
Madende ölen bir işçinin 15 yaşında olduğu belirtiliyor.
Çocuğun madende ne işi var?
Çünkü zorunlu eğitimin 12 yıla çıktığı bu ülkede 15 yaşında çocuk madende değil okulda olması gerekiyor. Madem 12 yıl zorunlu eğitim var, o hâlde devlet bu çocuğun çalışmasını önleyip okula gönderecekti. Ve ailesine hem çocuğun ekonomik getirisini ödeyecek hem de çocuğun eğitim masraflarını verecekti.
Niye verecekti çocuğun masraflarını?
Zorunlu eğitim devletin zorunlu finansmanını şart koşuyor çünkü.
Devlet eğitim hizmetinin tüketimini zorunlu hâle getirdiyse eğer, çocuğun ve ailenin finansman olanakları yoksa, o hâlde devlet tarafından finanse edilecek zorunlu eğitim hizmeti. Başka bir alternatifi yok bu durumun.
Hemen hatırlatalım Avrupa Birliği 2013 ilerleme raporunda; Türkiye’de çocukların yüzde 5,9’unun ekonomik faaliyette bulunduğu, bunun çalışma yasalarına aykırı olduğu belirtiliyor. Ve sosyal politika ve istihdam faslında “Türkiye’de çocuk işçiliği azalmamış olup, yaşları 6-17 arasında olan çocukların yüzde 5,9’u ekonomik bir faaliyette bulunmaktadır” diyerek Türkiye’den gereken düzenlemeleri yapmasını, çocukların çalışmasının önlemesini istiyor. Ama dikkate alan yok tabii bu öneriyi.
Hâl böyle olunca facianın sorumlularının kimler olduğu ortaya çıkıyor.
Yorum Yap