Yüksek faiz ideoloji mi

  • 14.05.2014 00:00

 Dün cari açık rakamları açıklandı. Buna göre cari açık bu yılın ilk üç ayında 11,4 milyar dolar oldu. Böylece cari açık geçen yılın aynı dönemine göre 5,1 milyar dolar azaldı.

 

Gelelim cari açığın ne olduğuna?

 

Bildiğiniz gibi cari açık bir ülkenin ürettiğinden fazla harcaması anlamına geliyor. Bir ülke, ürettiğinden fazla harcıyorsa bunu karşılamak için cari fazla veren ülkelerden borçlanarak açığını kapatıyor.

 

O hâlde ürettiğinden fazla harcamamak için ne yapmak gerekiyor?

Döviz kurlarının dış ödemeler dengesini sağlayacak biçimde rekabetçi olması şart.

İşte dün açıklanan cari açık rakamları bize rekabetçi döviz kuruyla cari açığın nasıl gerileyebildiğini gösterdi. Böylece yıllardır yüksek faizle kurulmaya çalışılan dış dengenin bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı.

Çünkü sermaye akımlarının serbest olduğu ve dalgalı kur rejiminin uygulandığı ekonomilerde faiz aracını kullanarak dış dengenin sağlanması mümkün olamıyor. Çünkü bir ülkede yüksek reel faiz, küresel reel faizler düşük olduğunda, ülke parasını değerlendiriyor. Ve o ülkenin parasının satın alma gücü çoğalıyor. Dolayısıyla tüketim azalacağına tam aksine artıyor.

O hâlde neden yüksek faizde ısrar ediliyor?

İşte bu ısrarın nedeni ideolojik oluyor.

Çünkü faiz, para politikası aracı olmaktan çıkıyor adeta ideolojik bir araç hâline geliyor.

Nasıl mı?

Hemen açıklayalım; Berlin’in ideolojisi hep güçlü para oldu. Çünkü Almanların I. ve II. Dünya Savaşlarında yaşadığı hiper enflasyon bir toplumsal korku hâline geldi. Tabii zaman içerisinde bu toplumsal korku devletin “güçlü para” ideolojisine dönüştü. İşte bu Alman ideolojisi Avrupa Merkez Bankası’nın 2008 krizinin ardından bir türlü faizleri indirmemesi ve yüksek faizde diretmesi Avrupa’nın güney ülkelerini krize soktu. Yüksek faiz nedeniyle değerlenen euro İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs, İrlanda gibi ülkelerin büyümesini engelledi. Bu ülkeler yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıya kaldılar. Ve Euro Bölgesi’nde verimlilik düzeyi düşük ülkelerin rekabet gücü kalmadı. Değerli euro nedeniyle ürettikleri malları satamıyorlar.

Niye anlattık bütün bunları...

Anlattık, çünkü; Türkiye’de Merkez Bankası’nın Alman uzmanların danışmanlığında kurulduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu Alman tasarımı banka, değerli para ideolojisinin yerleşmesine neden oldu bu ülkede. İşte bu nedenle yılın ilk üç ayında cari dengede rekabetçi döviz kuru uygulamasının olumlu sonuçlarına rağmen, Merkez, yüksek faizde diretmeye devam ediyor.

Anlayacağınız Almanların değerli para ideolojisi yüksek faizden kurtulmamızı ve rekabet gücü kazanmamızı engelliyor.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.