‘Yeni Türkiye’nin eskileri

  • 7.02.2016 00:00

 Öyle pek de “genç” bir ailede büyümedim. Ablamdan anne-babama, eş dosta kadar hayatımdaki insanlarla aramdaki yaş hep “normalden” fazla olageldi. Hal böyle olunca, çocukken aklıma sık sık gelen “Bakalım ben ne zaman eskiyeceğim?” düşüncesi de hep zihnimin bir köşesindeydi.

Bu bayram şöyle bir dönüp bakınca, bir türlü alışamadığım ve yadırgamaktan vazgeçemediğim “Yeni Türkiye” hallerini, kare kare yan yana koyunca, “yeni buysa, ben gerçekten de ‘eskidim’” diye düşünmeden edemiyorum.

“Yeni Türkiye”de gerçekten de bir haller var. Yükselen yeni üst sınıfın sesi en çok çıkan ve en göze batan, kendini göze batıranları ile beraber yükselen yeni “toplumsal değerlerden” kaynaklanıyor bu haller.

İsmini anmanın dahi beni rahatsız ettiği “seri katil” Atalay Filiz’in, gerçekten haber değeri olan konularda haber yapmakta son derece ürkek olan medya tarafından fenomenleştirilmesi “tuhaf” değil miydi örneğin? Bu katilin, “zekâsı”, “doğaya adaptasyon yeteneği”, hatta olmayan diplomaları varmışçasına konu edildi. Ya bu katille, adeta gururla “selfie” çektiren polisler? Onlar hakkında soruşturma açıldığı duyuruldu. Ama bu soruşturma ne oldu, haber takibi yapan var mı?

“Eskiler”, bu tarz “yeni kahramanlara” dehşetle bakarken, masumların acılarını yüklenmeden edemiyor.

Son bir yılın askeri operasyonları, yüz binlerce “Kürt kardeşimizin” evinden barkından olmasına, çocuklar ve kadınlar da dâhil, sivil insanların en feci şekilde canlarını yitirmesine, cenazelerinin sokakta kalmasına neden oldu.

Dahası, sadece nüfus kâğıdında yazan doğum yeri, şivesi veya kökenini ele veren bir ufak ipucu nedeniyle aşağılanan, itilen kakılan daha çok insan var artık bu toplumda.
“Paralel” damgası vurulup nice masum insana ne baskılar yapılıyor.

Ankara’da, muhalefette olan kime ne eleştiri getirsem, hep aynı cevap geliyor; “ama teröre bağlarlar, biz ne yapalım”… Evet, zaten “teröre bağlıyorlar” ve hepimiz giderek daha güvenliksiz hale geliyoruz.

Oysa bu gidişle, bir gün Irak’ın başkenti Bağdat’ta olduğu gibi bayram alışverişine gidenleri de yok edecek IŞİD ve benzeri örgütler…
Bu gidişle, Bangladeş’in başkenti Dakka’da olduğu gibi, bir lokantada oturanları, kılıçtan da geçirecekler.

10 Ekim Ankara Garı saldırısı, Türkiye tarihinin en büyük terör olayı olarak anılıyor; bu saldırıda yakınlarını kaybedenlerle görüştüğünüzde devletten kimsenin değil onların yaralarını sarmak, onlara adeta düşmanca davrandıklarını fark ediyorsunuz.
Çok hazin bunlar.

Kendi ülkesinin insanlarının kalbini paramparça eden, zihinlerini öfke ve isyan ile dolduran iktidar sahipleri ve takipçileri de, bu coğrafyaya kötülüğün en büyüğünü yapıyor.
Sonra en garibanlar ölür ve kanları, “o kanlar olmasa vatan olmayacak tarlayı sulamada” kullanılırken, toplum asla geri dönüşü olmayacak şekilde kutuplaşıyor.

Çok da ironik biçimde, İstanbul Havalimanı saldırısı ertesindeki resmi yas günü, Osmangazi Köprüsü üzerinde vatandaşlarımızca göbek atılarak veya “selfie çektirilerek” kutlandı.
Evet, kutlandı.

Bakan Mehmet Şimşek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eski Milli Savunma şimdiki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da “selfie”ciler arasındaydı.
Olabilir; neden olmasın.

Eskiyenler anlamaz…
Eskiler, bu ülkenin iyi insanlarına üzülür.

Ve böyle duble yol, rezidans, AVM, saray, köprü, TOKİ, “temizlik harekâtı”, kan ve bayrak bir “Yeni Türkiye”…

Eskidik işte…
Yeni buysa eskimek de hayırlı oldu.
İyi bayramlar…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums