Barışan ve barışamayan süreçler

  • 17.09.2015 00:00

 “Si no se gana la paz desde la política, la paz está perdida”; yani “Eğer barışı, politik olarak kazanmazsak, o zaman barış zaten kaybedilmiştir”. Bu sözleri söyleyen, Kolombiyalı avukat Rodrigo Uprimny Yepes. 23 Ağustos’ta, Verdad Abierta (Açık Gerçek) adlı haber haber sitesine verdiği mülakatta böyle diyor ve ekliyordu; “Kolombiya toplumu üçe ayrılıyor. Barışa gerçekten ideolojik inat veya kendi çıkarları ile düşman olanlar var. Diğer bir köşede, barışı çok destekleyen ve barış için her şeyi yapmaya razı olanlar var. Bir de, bu iki kamp arasında gidip gelenler var; bazen, barış isteyenlere, bazen istemeyenlere yaklaşıyorlar. Burada önemli olan nokta, barış konusuna şüpheci yaklaşanları kazanmak… Barış, nihai çözüm formülünün toplumun yüzde 70’i tarafından desteklenmemesi haline somutlaşamaz”.

Uprimny, Dejusticia adlı bir sivil toplum örgütünün başkanı; Dejusticia’nın adı, “derecha” ve “justicia”, yani “hak” ve “adalet” sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. “Hukuk devleti” olgusunu güçlendiren politikaların oluşturulması konusunda çalışan başkent Bogota merkezli bu sivil toplum örgütünün diğer Güney Amerika ve hattâ Asya ülkelerine ilişkin projeleri de var. Söyleşinin yayınlandığıVerdad Abierta ise, Kolombiya’daki çatışma süreci üzerine araştırmacı gazetecilik yapan, çatışmaların tarihi, barış sürecinin bugünü hakkında tarafsız ve son derece kaliteli, güvenilir haber, veri bulabildiğiniz bir site.

Kolombiya’da, Başkan Juan Manuel Santos Calderón’un liderliğindeki hükümet ve silahlı sol örgütFuerzas Armadas Revolucionarias de Colombia —Ejército del Pueblo (FARC-EP) arasındaki barış sürecinin temelleri, 2010’da FARC’ın üst düzey liderlerinden birinin çocukluk arkadaşı bir işadamı ile hükümet arasında temas kurulmasıyla atıldı.

2012’den beri de, önce Norveç’te başkent Oslo’da “örtük”, ertesinde Küba’nın başkenti Havana’da da, Küba ve Norveç gözetiminde açık müzakereler başladı. Bugün, süreçte kim kiminle ne konuşuyor, kimin temsiliyeti ne, kimin pozisyonu ne; bütün bunlar, son derece açık. Örneğin, FARC’ın, müzakere heyetine yönelik haberleri, tutumunu, <http://farc-epeace.org/> adresli internet sitesinden öğrenmek mümkün.

Müzakereler sürerken arada çatışmalar, krizler oldu. Ama masa devrilmiyor. Bunun da sebebi basit; masanın kendisini ayakta tutan bir bacağı değil, birçok bacağı var. ABD, Britanya, Norveç, Küba, Şili, Venezuela gibi ülkelerin kimi resmî, kimi gayriresmî garantörlüğü ve gözlemciliği, uluslararası destek getiriyor.

Bağımsız sivil toplum, Türkiye’deki durumla karşılaştırılmayacak ölçekte aktif. Çatışma ve barış ile türlü bilgiye, İngilizce ve İspanyolca, internet başta olmak üzere çeşitli iletişim kaynaklarından ulaşmak mümkün. Barış sürecinde, hükümet ve FARC arasında, Türkiye’dekinin aksine, başlıca faaliyeti şu veya bu parti bakış açısını desteklemek olmayan, partizanlıktan tamamen uzak, bağımsız birçok kanaat önderi, uzman, sivil toplum aktivisti var. Tüm bu farklar, barış sürecini çok dinamik kılıyor. Krizler, kendini çabuk onarıyor.

Daha bu yaz, hükümet tarafının başmüzakerecisi Humberto de la Calle, “masadan kalkacağını” açıkladı; geçen nisanda da, 10 askerin öldürülmesi olayına karşılık, FARC’a yönelik hava saldırıları başlamıştı. Ancak, de la Calle, geri adım attığında FARC’ın başmüzakerecisi Ivan Marquez, geri adım atmayacaklarını, “barışa yönelik olumsuz hiçbir konuşmaya yer olmadığını” vurgulamıştı.

Bugünlerde, FARC’ın, ülkenin “Miss Universe” seçilen güzellik kraliçesini müzakere masasında yer almaya daveti gibi haberlerle gülümseyebiliyoruz, Kolombiya’nın barış sürecine bakınca…

Son dönemde, müzakerelerin “fazla hızlı ilerlediği” yönünde şikâyetler bile var; Uprimny’nin ifadesiyle, “müzakerelerin hızıyla ortaya çıkan sonuçların, hukuken somut çıktılara dönüştürülmesi, ülkenin var olan yasal yapısı ile mümkün değil”.

Yaklaşık yarım asırda, 220 binden fazla kişinin öldüğü, yedi milyon kişinin “mağduru” olarak başvuruda bulunduğu, beş milyon kişinin yerinden edildiği bir çatışmadan bahsediyoruz.

Uyuşturucu kartellerinin de müdahil olduğu bir çatışmadan…

O çatışmada, hâlâ barış konuşuluyorsa, Türkiye’de barışın hayali bile neden çöktü?

Çünkü kurulan masa, tek ayaklı idi –sadece hükümet ve dolaylı olarak silahlı örgüt ve geniş yelpazedeki siyasi-sivil yapılanmaları ile önderliğinin şeffaflıktan uzak müzakeresine dayanıyordu o ayak. Onlar takışınca, hepimiz de batağa takıldık.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums