- 18.06.2015 00:00
Bu aralar Ankara’dan yazılan birçok yazının “kentin siyasi havasını” aktarmaktansa, yazarların ve çevrelerinin görüş açılarını yansıttığını gözlüyorum. O yüzden, “olduğu gibi” Ankara’dan bir kesit sunmaya çalışacağım.
Yazının ana fikrini peşinen söyleyeyim: Ankara, seçim öncesi dengelere dönmeye başladı bile.
Seçim sarsıntısının kolay atlatılmasında, İstanbul’un, Ankara’daki siyasete hırslı müdahalesinin etkisi de büyük.
AKP ile CHP’yi baş göz etmeyi öngören ve Ankara’ya uzaktan bakınca akla hoş gelen “kazan-kazan” formülüne bir de, Abdullah Gül’ün siyaset gündeminin odak noktasına oturması eklenince, AKP’de birden hava değişti. Erdoğan’ın eli de ciddi biçimde güçleniverdi.
Erdoğan, seçim boyunca, AKP’nin ve tabii kendisinin “iç ve dış mihrakların komplosuna” maruz kaldığına yönelik bir söylemi hafızalara kazımıştı zaten. İronik biçimde, AKP-CHP koalisyonu tezleriyle, “İstanbul’un”, tüm ülkenin kaderine hükmettiği, Anadolu’nun iradesine rağmen “siyaset mühendisliği” yaptığına canı gönülden inanan bir tabanda “Bizi dizayn etmeye çalışıyorlar” reaksiyonu tetiklenmiş oldu.
Mesela, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçimin hemen ardından yaptığı, “Cumhurbaşkanımız koalisyon müzakerelerinin parçası değildir. Müzakereleri yapacak kişi de değildir” sözleriyle, önceki gün sarf ettiği, “Cumhurbaşkanımızı ve makamını hedef alan her şey bizi hedef almıştır. Yıpratmaya yönelik hiçbir tavra taviz vermeyiz” açıklamaları arasında büyük bir fark var.
“Devlet” de, çeşitli sebeplerle Erdoğan’ın çevresinde mevzileniyor.
Cansu Çamlıbel’in, Deniz Baykal ile yaptığı röportajdaki bir ayrıntı ilginçti örneğin; “Şimdi bir devlet işi yapıyoruz” diyordu Baykal.
Parti kimliğinden çok “devleti” temsil ettiğini düşünüyor belli ki Baykal –“yeni dönem siyasetinin inşası çabasından” bahsediyor.
Devlet içinde bazı kimseler, eski ve/veya yeni şahsiyetler, belli ki, Erdoğan’ın “baş aktör” olarak gücünü kaybetmesini istemiyor.
Öte yandan, Türkiye dışındaki bazı gelişmeler de, Erdoğan’a, seçim sonuçlarıyla kaybetmiş olduğu öngörülen manevra alanında mevzi kazandırıyor.
Mısır’da Mursi hakkında idam kararı çıkması ve Tel Abyad/ Grê Spî’nin IŞİD’in kontrolünden YPG’ninkine geçmesi, Erdoğan’ın radarındaki dış gelişmelerden. Daha doğrusu, “iç gelişmeler” demeliyiz belki de, zira Cumhurbaşkanı, bu konuları “iç mesele” olarak çerçeveleyecek.
Devlette, orduda, emniyette ve ötesinde bürokrasinin çeşitli kademelerine, HDP’nin barajı “biraz fazla geçtiğini” düşünenler var gibi. HDP’nin başarısına yönelik olarak Ankara’da bazı çevrelerde, arka planında silahlı bir örgütün olduğu kanaatinde oldukları bir siyasi gücün bölgede yüzde 70, 80, 90’larda oy almasından duyulan bir rahatsızlık, kaygı var. Standard bir “sağ refleks” ile, HDP’nin bileşenlerinden olan “sol yapılara duyulan bir güvensizlik” de, devlet içindeki farklı kanatların huzursuzluğunun kaynaklarından.
Al Monitor’da Metin Gürcan’ın yazısı(1), seçim sonuçlarının ordudaki yansımalarından bahsediyordu. Gürcan’ın dikkat çektiği, “ordudaki dönüşüm projelerinin” yeni hükümet ile ne olacağı endişesi de önemli başka bir alan; zira AKP’nin özellikle son döneminde, askerî yatırım ve harcamalar hız kazanmıştı.
Rojava’da, Tel Abyad/ Grê Spî’nin YPG kontrolüne geçmesiyle, Cezîrê ve Kobanê kantonlarının birleşmesi de, “endişeli Ankaralıları” kenetleyecek bir söylemi tetiklemişe benziyor: “Suriye sınırımızda PKK devleti kuruluyor.”
Medyada, bu konuya yönelik bir tartışma başladı bile. Birden, aylardır konu edilmeyen, Türkiye’den Rojava’ya savaşmaya gidenler konusu, “Türkiye’ye şehir savaşını öğrenmiş vaziyette dönecekler, iç güvenliği tehdit edecekler” ana fikriyle yeniden gündeme sokuluyor.
Son olarak, Ağustos’ta, Genelkurmay Başkanı’nın değişeceğini ve kimin görev başı yapacağının bu ortamda daha da önem kazandığına dikkat çekeyim.
Öte yandan, AKP “yeniden dizayn ediliyor zannedilirken”; asıl, kontr-hamle ile geçen dönem muhalefetinin “dizaynı” başlamış olabilir.
Erdoğan, uzun zamandır arzuladığı gibi “kendi muhalefetini inşaya” girişmişse ve özellikle de, CHP ile MHP’yi, hattâ HDP’yi dönüştürmek için hamlelere de girişiyorsa?
Seçim sonrası, geri sarma hızlı başladı.
(1) http://www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/originals/2015/06/turkey-elections-why-eyes-are-back-on-army.html
oneysezin@hotmail.com
Yorum Yap