Karanlık döneme giriş

  • 2.04.2015 00:00

 27 Şubat’ta Rusya’da muhalif siyasetçi Boris Nemtsov öldürüldüğünden beri, hep aynı şeyleri dile getiriyorum: Tıpkı Rusya’da olduğu gibi, Türkiye’de de siyasette toksik bir ortam var. Bu ortam, politik cinayetlere uzanan karanlık bir dönemin kapısını Rusya’da açtı ve Türkiye’de açmaya doğru gidiyor.

Mart’ın ortasındaki bir yazımda şöyle demiştim:

Bu suikastın [Nemtsov suikastı] haberini ilk duyduğum anlarda, Dolmabahçe’de ‘barış sürecinde tarihî anların yaşandığı’ açıklanıyordu. O esnada, siyasetle ilgili önsezilerim, bana, Dolmabahçe toplantısından çok Nemtsov suikastının, Türkiye politikasının geleceği ile ilgili ipuçları verebileceğini düşündürdü.

Rusya ve Türkiye giderek birbirine benzeyen siyasi koşullara sahip hâle geliyor. Tıpkı, Kremlin gibi AK Saray da, kendi muhalefetini bile kendi yaratmak ve demokrasi illüzyonunu sürdürmek adına, onları sıkı sıkıya kontrol etmek istiyor.

Ve eklemiştim;

Rusya, Türkiye’nin gelecek zamandaki çekimi gibi duruyor.

Önceki gün, Türkiye gerçeküstü bir gün yaşadı; hemen tüm ülkede elektrikler kesildi, bir döneme damgasını vuran Balyoz Davası’nda toplu beraat kararı verildi ve davadaki delillerin tümü sahte sayılarak dosya kapatıldı, beraat edenler kendilerini bir dönem mahkûm ettirenlerden intikam alma niyetlerini dile getirdi. Aynı saatlerde, Çağlayan Adliyesi’nde, İstanbul’daki Gezi Protestoları davalarına bakan SavcıMehmet Selim Kiraz, DHKP-C ilintili militanlarca rehin alındı. Rehine krizi, yayın yasağıyla geçen tuhaf ve karanlık gün sonunda, çok kanlı bitti. Tüm gün bir odada tutulan Savcı Kiraz da, odasına çocuk yaşta öldürülen Berkin Elvan’ın posterini asıp, adaleti tesis etmek istediğini söyleyen, kendileri çocukluktan hukuken çıkalı çok zaman olmamış, yirmili yaşlardaki militanlar da öldürüldü.

Haberlere göre Kiraz, çok yakın bir tarihte üstlendiği Berkin Elvan dosyasında ilerleme kaydedilmesini sağlayan tek savcı idi. DHKP-C, Alevi gençler arasında bir tabana sahip. Adına eylem yapılan Berkin Elvan da, Alevi idi. Öldürülen savcı Kiraz, İmam- Hatip mezunu. Haber kanallarında naklen yayınlanan, Çağlayan Adliyesi’nden Eyüp Camii’ne uzanan cenaze töreni de, “şehitlik” başta olmak üzere dinî motifleri vurgulayan çağrışımlarla doluydu.

Kiraz ve Berkin Elvan, toplumca kendilerini çerçeveleyen kimliklere hapsedilerek, toplumsal kutuplaşmaya alet edilmiş oldular. Birinin yaşamı, birinin de anısı kurban edildi.

Adliye’ye müzakere için çağrılanlar arasında da, aslında yaşam tehdidi ile karşı karşıya olanlar, kimvurduya gidecekleri bir tuzağa çekilmeye çalışanlar vardı –bana kalırsa.

Tıpkı elektrik kesintisi gibi, basına getirilen yayın yasağı olsun olmasın, bir karartma altındayız. Kınamalar, lanetlemeler ötesinde, medyanın acilen “gerçeğin” peşine düşmesi ve objektif biçimde bu tuhaf baskın olayının arka perdesini aydınlatmaya çalışması gerekiyor.

AKP’nin Kartal’daki ilçe merkezini, “Türk bayrağı üzerine Zülfikar kılıcı” gibi gerçek hayatta kimsenin kullanmadığı, Aleviliği çağrıştırması hedeflenen sembollerle basan saldırgan örneği gibi bir vaka da, Çağlayan Baskını’nın ertesi günü gerçekleşti.

Rusya politikasında dönüm noktası olan bir baskın var. 2004’te gerçekleşen Beslan Rehine Krizi, boyut olarak Türkiye’de önceki gün yaşanan olaydan çok daha büyük –insani trajedilerde, bir veya bin insan, rakamların önemi yok ama Beslan’daki olayda, çoğu çocuk 1100 kişi rehin alınmıştı. Çeçen militanların gerçekleştirdiği ve Rusya güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu, yarıdan fazlası çocuk 334 insanın ölümüyle sonuçlanan bu baskın ile ilgili hâlâ birçok şaibe var.

Beslan sonrası tek bildiğimiz şu; Kremlin’in yetkileri bu olaydan sonra çarpan etkisiyle güçlendirildi ve kimse de bu durumu sorgulamadı.

Putin, bu olay sonrasında, müthiş merkeziyetçi bir zihniyetle, ülke genelindeki tüm idari mekanizmalara ve yapılara, “kendi güdümünde olan” ve “muhalif gözükürken de aslında kendi işine yarayan” kişilerin yerleştirilmesi projesini engelsiz gerçekleştirdi.

Türkiye’de gerçek ne? Ne oluyor?

Mart boyu, politik cinayetlerle ve perde arkası oyunlarla kararan siyasi ortamı anlatan yazılar yazdım ve biri şöyle bitiyordu:

Türkiye, demokrasiden uzaklaşarak yanlış yola saptı ve yol artık kimse için doğru gitmiyor.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums