Dünyanın bildiğimiz haliyle sonu

  • 11.08.2011 00:00

Dünyanın bildiğimiz haliyle sonu

Yazar Arundhati Roy, yeni kitabı Broken Republic’te (Kırık Cumhuriyet), bir çocukluk anısını anlatarak, ülkesi Hindistan’ın siyasetiyle ilgili vurucu tesbitlerde bulunuyor. Roy, genç bir kızken ‘militan’ bir eyleme girişerek, okul bahçesindeki havuçları gün yüzüne çıkardığını, sonra da tekrar yerine gömdüğünü söylüyor. Havuçlar, yaprakları son derece yeşil gözükürken içten içe, köksüzlük, kökensizlikten kuruyup gitmişler; onlara hayat veren, onları yeşerten hiçbir şey olmadığından...

Roy’un deneysel çalışması sonucu hayata veda eden havuçların, yazara göre sembolize ettiği, Hindistan’ın demokrasisi... Tüm kurumları eksiksiz, görüntüsel olarak bekası yerinde, ancak en önemli şeyi eksik; yaşamın özü, canlılık...

Roy’un bahsettiği kırıklık, sathilik, sadece Hindistan’a özgü değil.

Demokrasi, 2000’lerin ortasından bu yana artan biçimde dünyanın sürekli kaybederek oynadığı bir oyundan ibaret.

Bundan yedi-sekiz yıl önce, sosyolog Immanuel Wallerstein’in ‘bildiğimiz haliyle dünyanın sonunun gelmekte olduğunu’ öne süren konuşmasını dinleyen birçok akademisyenin hiç de inanmadıkları bir masala şöyle bir kulak veren çocuklar gibi söylenenlerle alay ettiğine tanık olmuştum.

Wallerstein, ABD’nin hegemonyasının çöküşte olduğunu 1980’lerden beri söylüyor.

Teorinin gücü böyle bir şey...

Dışarıda ister yeri göğü karartan fırtınalar essin, ister çöl sıcakları bastırıp seraplar gördürsün, isterse güzel bahar havası cıvıldasın; teorinin korunaklı fanusu içinde, gerçekler olduğu ve olacağı gibidir, sağlamdır, ‘her şey olacağına varır’ sükûneti içindedir.

Wallerstein, Roy’un Hindistan demokrasisinin sahteliğine ilişkin tesbitlerinin benzerlerini, çok daha büyük ölçekte, dünya için yapıyordu.

Şu anki nasıl bir dünya diye düşünmeden edemiyor insan...

Bir yanda, bölük pörçük vaziyette, dünya sathına yayılmış savaşların ateşleri tütüyor. Şu an yeryüzünde süregelen tüm çatışmaların çetelesini tutan Uppsala Conflict Data Program’ın (Uppsala Çatışma Bilgi Bankası -UCDP) internet sitesinde yer verdiği haritada, herhangi bir savaşa taraf olan ülkeler kırmızıyla renklendirilmiş olarak gözüküyor.

Ve bu haritaya göre, dünya kan kırmızı...

Zira, bir dünya savaşı yaşanıyor ki, herkes birbiriyle savaşıyor.

Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Türkiye’nin ta kendisi haritanın yangın yerlerinden bazıları sadece...

UCDP’nin sitesinin bir köşesinde, “Uppsala Üniversitesi ile işbirliği içinde yeni bir uygulamaya geçtik. Artık dünya genelinde süren 300’den fazla çatışma ile ilgili, can kayıplarının sayısı gibi gelişmeleri iPhone’unuzdan takip edebilirsiniz” diye yazıyor.

Bu sıradan, rastgele, köşede uyuklayan duyuru, aslında giderek karanlık bir bilimkurgu veya gerçeküstü bir çizgi romandan kareye ait sanki... Dünya da giderek, vahşetini, ürperticiliğini içinde yaşarken fark edemediğimiz bir dehşetengiz korku tüneline dönüşüyor.

Gerçekte ihtiyacımız olmayan bir sürü mala boğulduğumuz, mal kapmaca savaşı içinde birbirimizi boğazladığımız, var olmayan güçlerin illüzyonu ile ezdiğimiz, ezildiğimiz bir güç deliliği dünyasında, insani değerlerin yok olduğu bir labirent içinde el yordamıyla yol bulmaya çalışıyoruz.

Gözden uzak olunca savaşlar, sanki yokmuş gibi davranmak da kolay oluyor.

Sonra birden, ‘medeniyetin tam ortasında’ Londra’nın göbeğine taşınınca, birden savaşın ne demek olduğunun ayırdına varıyoruz. İsrail’den Yunanistan’a, İspanya’ya insanlar düzeni, ‘bu böyle gitmez’ diyerek protesto etmek için sokaklara dökülüyor.

 
Pahalı telefonlar üzerinden yaratılan çatışmalar, gösteriler, gene aynı telefonlar üzerinden izleniyor. Sonra, Somali’de insanlar yavaş çekimde gibi uzatılmış, acılı ölümler yaşarken, gene telefonlar üzerinden bu görüntüler izlenip unutuluveriyor hemen...

Bir başka ‘son dakika’ derlemesi haber, Libya’nın çöl cehennemi içinde savaşan tarafların, öğle güneşi kafaları fokurdatırken öğle uykusuna yatıp, akşamüzeri serinliğinde ölmeye ve öldürmeye devam ettiklerini dile getiriyor...

ABD, Irak ve Afganistan’da sonsuz bir savaşı tetikledikten sonra, dünyanın bildiğimiz haliyle batışına da öncülük ediyor. Borç batağı krizinin çözümsüz bir şekilde ‘çözüme bağlanması’, politikanın sorunlar karşısındaki aczi, ABD’nin tüketim toplumunun hegemonyasının da tüketmesiyle beraber, dünyanın geri kalanının da yavaş yavaş derin ve karanlık sulara çekildiği uzun bir çöküşün işaretleri.

Bilimkurgu filmlerinin soluk, metalik dünyasına renklilikleriyle tezat bir avuç iyi insan, genellikle geçmişten ders de alarak, çöküntülerin üzerine yeni ve güzel bir hayat kurmaya çalışır. Ama, ‘gerçek hayatta’ insan sormadan edemiyor insan; illa da bu kadar dibe mi batmak gerekiyor bir şeyleri değiştirmek için?


oneysezin@hotmail.com

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums