IŞİD darbesi

  • 9.10.2014 00:00

 Bir gecede, 20’ye yakın insan öldürüldü.

Diyarbakır ve Mardin Kızıltepe’de, sokaklara tanklar indi. Altı ilde sokağa çıkma yasağı kararı alındı.

İstanbul Esenyurt’ta, asker sokağa çıktı.

Evet; daha ne olabilirdi? Türkiye’ye bir gecede daha fazla nasıl zarar verilebilirdi?

IŞİD, Ankara’da “stratejik derinlik” kuramlarının kuyularında planlar yapanlardan çok daha fazla “derin” bir strateji uygulamış oldu. Kobanê vesilesiyle, Türkiye’de Kürtler ve toplumun geri kalanının diyalog bağları, “bombalı saldırıya” uğramışa döndü. Böylece, “IŞİD’ın, Türkiye’deki hücreleri eyleme geçecek” iddialarına hiç gerek kalmadan, tahrip gücü son derece yüksek bir “psikolojik saldırı” gerçekleştirildi. Ölümleri, yaşamını kaybedenlerin sayısı kaç olursa olsun, çok çabuk unutan Türkiye gibi bir ülkeye karşı, sadece Kürt Sorunu değil, tüm sosyal fay hatlarını dinamitleyecek daha etkili bir “eylem” de olamazdı.

Aslında Türkiye’nin tüm siyasi fay hatları, Kobanê’nin, IŞİD tarafından ablukaya alınmasıyla başlayan günlerde çatırdamaya başladı.

Son 30-40 yılda, Türkiye üzerine üretilen siyaset bilimi çalışmalarının tamamına yakını şu ana temalar üzerine değil midir; “laik- muhafazakâr ilişkileri”, “asker- sivil ilişkileri”, “Kürt Sorunu”, “milliyetçilik”...?

Tüm bu fay hatları, son birkaç haftada hep beraber yeniden, belki de eskiden olmadığı kadar ciddi biçimde hareketlendi. Türkiye’nin çok can yakan geçmişinden farklı biçimde, ilk kez, devlet ile vatandaşlar arasındaki gerginlik değil, saflaşmış insanlar/gruplar arasındaki husumet asıl mesele; toplumsal ayrılıklar, kırgınlıklar aşılmaz boyuta ilerliyor.

Evet, “barış süreci”ne yönelik araştırmaların çoğuna göre, “barış” isteği, toplumun ekseriyetinde ağır basıyor. Buna karşılık, yakın zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof.Hakan Yılmaz ve İnfakto Araştırma’nın düzenlediği çalışmaya göre, Kürt Sorunu’nun sebepleri olarak, “insan hakları ve özgürlükler alanındaki eksiklikleri görenler”, Türkiye genelinde “çoğunluk” değil.

Komplo teorileri, Kürt Sorunu konusunda, Türkiye toplumunun zihinlerini önemli ölçüde teslim almış durumda. Kürt Sorunu’nu, “PKK’nın varlığı” olarak görenler artıyor.

Kürt Sorunu’nun sebepleri nedir” sorusuna, “Türkiye’yi bölmek ve zayıflatmak isteyen dış güçlerin Kürt örgütlerini devlete karşı mücadeleye teşvik etmeleri” (yüzde 32,8) ve “Kürt örgütlerinin kendi siyasi hedeflerine varmak için devlete karşı silahlı mücadele başlatmaları” (yüzde 22,6), diye cevap verenler, en yüksek oranı oluşturuyor.

Çözüm olarak da, “Terörle mücadeleyi” gösterenler ise, yüzde 29 oranında.

Hem Türk hem de Kürt milliyetçileri içinde, “ayrılık” isteyenlerin oranı da yükseliyor. Özerklik, federasyon veya bağımsızlık, yüzde 22 ile en çok destek gören ikinci “çözüm” önerisi. Ama bu gibi bir “ayrılığın”, “İskoçya referandumu modeli” olmayacağını, bu coğrafyada çok canın yanacağını da herhalde, hepimiz biliyoruz. Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer sonuç da, Kürtler arasında, PKK ve HDP’nin görüşlerinin, HDP’nin oy oranı ötesinde benimsenmeye başladığı.

Barış sürecine siyasi kutuplaşmalar cephesinden bakıp, “sırf Erdoğan gibi ‘anti-demokratik bir lider’ olarak addedilen biri ile özdeşleştiği için reddedenlerin sayısı artıyor” sonucu da çıkabilir bu araştırmadan.

EDAM’ın, 2013’teki bir araştırmasına göre, Türkiye kamuoyunda, güneyde bir komşu olarak bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını, “en büyük tehdit” görenlerin oranı, yüzde 36 idi. Suriye’de aşırı İslamcıların hâkim olmasını, “en büyük tehdit” olarak niteleyenlerse, sadece yüzde 12. AKP seçmenleri arasında bu oran, yüzde 6’ya düşüyordu.

Buna karşılık, Kürtler ve Türkiye’nin geri kalanında, “eğitimli ve laik” kesimde, aşırı İslamcıların komşuluğunu tehdit olarak görenler büyük çoğunluğu oluşturuyordu. “IŞİD realitesi” nasıl bir değişim yarattı bilmiyoruz.

Fakat tüm bu yaşananların su üstüne çıkardığı bir gerçek varsa, o da ortak tehdit algılarının ortaklaştıramadığı bir “toplumsal kırıklık” hâlinin ayan beyan varlığı.

12 Eylül ve 1990’lar gibi karanlık dönemlerden sonra, ilk kez askerin sokağa çıkması da, 19 faili meçhul cinayet de Türkiye’yi, bir gecede onlarca yıl öncesine geri döndürebiliyor.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums