Drone savaşı kapıda

  • 13.09.2014 00:00

 ABD Başkanı Barack Obama’nın, IŞİD’e yönelik “mücadele stratejisi” ile ilgili Türkiye medyasında yapılan analiz ve tartışmalarda, bir “stratejik derinlik” hâlidir gidiyor. Washington’dan ve Ankara’dan “iç duyumlar”, “resmî ağızların yorumları”, “nabız yoklamalar” ve tabii, “bölgenin yeniden dizayn edilmesine ilişkin” komplo teorileri...

Medyada, özellikle, “derin kulak” isimlere göre; Türkiye, “sınır güvenliğini gözettiği” için, ABD’nin kurduğu ittifakta, aktif rol almak istememiş.

Şunları sormak lazım belki de: Türkiye, son birkaç yıldır, Suriye’den Irak’a uzanan hatta sınır güvenliği konusunda (Rojava ile olan kısım dışında), ne gibi bir güvenlik kaygısı taşıdı da, bugün birden “endişelenmeye” başladı?

Veya, “bölge”, “Ortadoğu”, bir tür apartman dairesi de, banyo- mutfak- salon üçgeninde, kolon yık, duvar çek, fayans kapla yöntemiyle yeniden mi “dizayn ediliyor”? Kim bu yeniden “dizayn eden” müteahhit güçler?

Obama’nın konuşmasında en çok geçen kelimeler, “Irak ve Levant İslam Devleti” (ISIL- Islamic State of Iraq and the Levant), “Amerika”, “Amerikan”.

Bu sözcüklerden, “ISIL”ın özellikle kullanılmasının başlı başına bir manası ve “Amerika” ve “Amerikan” vurgusunun ise bambaşka anlamları var.

Türkçede, yaygın olarak “IŞİD”, yani “Irak Şam İslam Devleti” olarak adlandırılan örgütün ismindeki “Şam”, bugünkü Suriye’nin sınırlarını aşan bir “büyük coğrafyayı” kapsıyor. Bu coğrafyaya, İsrail, Kıbrıs, Lübnan, Filistin, Ürdün ve Toroslar’a kadar uzanan biçimde Türkiye’nin güneyi de giriyor.

Obama yönetimi ve NATO gibi taraflar, “ISIL” sözcüğünü tercih ederek, örgütün tehdidin büyüklüğüne dikkat çekmek istiyor. Zira, eğer İngilizce yayın yapan birçok medya kuruluşunun kullandığı “Islamic State of Iraq and Syria”yı (ISIS) kullansalar, konunun günümüz Irak ve Suriye coğrafyası ile sınırlı olduğu algısı güçlenecek.

Öte yandan, Obama’nın konuşmasından anlıyoruz ki, aslında ABD’nin derdi, doğal olarak “Amerika” ve “Amerikalılar”. “Fütüristik tasarımlar”, “yeniden dizaynlar” ötesinde, paçası tutuşmuş ve şu an, hemen, acil çıkarlarını tehdit altında hisseden bir ABD sözkonusu.

Ve tabii, ivedilikle de, kendi zararını en aza indirecek bir çözüm bulmak isteyen bir Washington politikası...

Bu nedenle de, daha önce test edilip onaylandığı düşünülen askerî yöntemlere başvurmak istiyor.

Bunlardan başlıcası da, yoğun biçimde “drone”lar, yani insansız hava araçlarının kullanıldığı bir strateji...

İnsansız hava araçları meselesini, Türkiye’de Roboski’de 34 insanın bombalanarak öldürülmesi olayından “tanıyoruz”. Ancak, Roboski’de yaşananlar, Türkiye’de “insansız hava aracı” konusunun “sorun edildiği”, “tartışıldığı” bir gündem yaratmadı. Tersine, Türkiye’nin askerî donanımına, “yerli üretim” insansız hava araçları katması, medyada “gururla” takdim edildi.

Bugün, Türkiye’nin “drone” kapasitesi, “silahsız”. Yani, ABD’nin “Predator” veya “Reaper”ları gibi, “hedefleri yokedemiyorlar”. Sadece “hedeflerle” ilgili bilgi, istihbarat topluyorlar. Şimdilik bu böyle... Sonuç da, Roboski...

Obama dönemi, Afganistan, Pakistan ve Yemen’de “drone savaşının”, yüzlerce Roboski’ye neden olduğu “askerî hatalara” yol açtı. 

Drone savaşı, artık Türkiye’nin kapısında. IŞİD belasını Türkiye’nin başına saranlar, herhalde “stratejik derinlerde”, binlerce kilometre öteden komuta edilen “drone”ların savaş aracı olarak kullanılmasının, nasıl bir savaş konseptinin gelişimine yol açtığını da akıllarına bile getirmiyorlar. 

Aslında, “Pandora’nın Kutusu” bir kez açılınca, içinden çıkan “drone”ların kime karşı, nerede nasıl kullanılacağını dert eden kaç kişi var Türkiye’de?

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums