Avromeydan

  • 5.12.2013 00:00

 Batı’ya “Batı özentisi” ile yönelmek tartışılması ve eleştirilmesi gereken bir tutum olsa da, Türkiye’nin Şangay İşbirliği Teşkilatı üyeliği talebi gibi tavırlarla rotasını çevirdiği yönler ve arayışlar, yani “Batı” idealinin terkedilmesi ihtimali belirirse, onun yerine neyin seçilebileceği de ince elenip sık dokunulması gereken bir konu.

Türkiye tarihinde “Batı”, sadece, “modern olanın” benimsenmesi ve “modern olana” sahip olmak anlamında kullanılmadı; özünde evrensel olan insan hakları değerleriyle, demokratik ilkelerle kucaklaşmanın, demokratik dengeleri sağlayacak kurumsallaşmanın hem temsilcisi hem istikameti olarak da manalandırıldı.

Türkiye, “Batı” yöneliminde, arayışında yalnız değil.

Malum bugünlerde, Ukrayna’da hükümeti protesto için gösteriler düzenleniyor. Gösterileri tetikleyen, Avrupa Birliği’yle işbirliği anlaşmasını imzalamayı reddeden Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’un “Batı karşıtı” tavırları.

Avromeydan” (Euromaidan/ Євромайдан) veya “Euro Devrim” (Єврореволюція), meydanların, ülkenin, siyasi pusulasını Avrupa Birliği’nden beriye çevirmeye karşı çıkanlarla dolup taşmasına, 21 Kasım’dan bugüne yaşanan olaylar zincirine verilen isim.

Türkiye kamuoyu, Ukrayna’da olup bitenlere, yaşananlar sanki Türkiye’ye çok yabancı, çok uzak diyarlarda olup biten, sosyal ve politik olarak çok alakasız bir vakaymış gibi, sadece göz ucuyla bakıp geçiyor.

Yazın da, hemen sınırın öte tarafı Bulgaristan’da, Gezi Protestoları ile eş zamanlı olarak süren gösteriler de, Türkiye’de yaşananlarla, Brezilya’da, hatta Mısır’da olanlar gibi karşılaştırma konusu olmadı.

Gerek Ukrayna, gerekse de Bulgaristan’daki gösterilerde, protestocuların öncelikli muhatabı “Batı” idi. Bu gösteriler, ülkedeki siyasete yönelik memnuniyetsizliğe uluslararası ilgi çekmek, protestocuların ülkelerinin “Batı’nın bir parçası” olduğu mesajını vermek için gerçekleşti.

Türkiye’de Gezi’ye yönelik uluslararası ilgiyse, başlı başına bir kutuplaşma konusu oldu, hatta sokaklara dökülenlerin “küresel komplolara alet olmak” ile suçlanmasına yol açtı.

Bugün, “Batı dünyasındaki” toplantılarda, “Gezi’den gurur duyduklarını” söyleyen yöneticiler de dâhil olmak üzere, AKP çizgisinde olan hemen her siyasetçi, yorumcu, Türkiye’deki gösterileri, “Batı komplosuna” bağladı.

Aynı dönemlerde, Bulgaristan’daki gösterilerin, Türkiye’den önemli bir farkıysa, “Batı”nın, Bulgaristan’da olumlu bir motif olarak konu edilmesi ve “Avrupa” desteğinin özellikle beklenmesi, arzu edilmesiydi. Bir AB üyesi olan Bulgaristan, siyasi krizlerine çözümü de Avrupa’da arıyordu.

Batı”, Ukrayna ve Bulgaristan’daki gösterilerde idealize edildiği gibi bir “kurtuluş” değil belki; ama Batı kavramı ile barışık olmak da, bazı aşağılık komplekslerinden arınmış olmak demek.

Geçtiğimiz haftalarda, Hindistan’da bir toplantıya katılan Fatih Üniversitesi’nden ve Today’s Zamanyazarı siyaset bilimci İhsan Yılmaz’ın, Twitter’daki bazı yorumları dikkatimi çekmişti.

Yılmaz, Hindistan’ı önceki ziyaretlerine göre, bu seferki seyahatinde Türkiye’ye yönelik algıların negatif yönde ne denli değişmiş olduğuna dikkat çekiyordu.

Aklıma, Birleşmiş Milletler’de Filistin konusunda önemli roller alan, uluslararası hukuk uzmanlığı ve insan hakları aktivizmini birleştiren Richard Falk’la 2010’da yaptığım röportaj geldi; “Türkiye’nin dış siyasetine baktığımızda, eskisine oranla çok farklı bir ağırlığı olduğunu görüyoruz. İstanbul’a gelmeden önce Hindistan’daydım ve orada, Türkiye’nin ‘dünyada en çok hayran olunan ülke olduğu’ konuşuluyordu”.

Gene, 2000’lerin başında, bir konferansta Hindistan’dan bir katılımcının sözleri; “Türkiye olarak bize ilham veriyorsunuz; Batı dışından var sayılıp da, Batı’nın bir parçası olabilen, Batı değerlerinin olumlu olanlarını özümseyerek Avrupa’nın resmen üyeliğine ilerleyen bambaşka, alternatif bir örneksiniz”...

Nereden nereye...


oneysezin@hotmail.com

http://www.taraf.com.tr/sezin-oney/makale-avromeydan.htm

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)

  • ssss
    ssss
    26.12.2011 11:11

    es ser

  • Nükleer başlıklı yorumcu
    Nükleer başlıklı yorumcu
    25.12.2011 13:45

    Bu yazının en vurucu kısmı şu sözlerdir. Yanlış savaşın da, yanlış barışın da hesabını vermeyen PKK liderliği “Kürt analar çok gerilla doğuruyor dedikçe”, Kürt halkı da ölen evlatlarının hesabını PKK liderlerinden sormadığı sürece barış zor gelir

  • halil Çakmak
    halil Çakmak
    24.12.2011 11:57

    Cem kardeş,bence polis şefi dediğin şahsın yazdıklarını dikkatli okumak gerekir.memlekette köşe yazarım diye dolaşandan daha fazla bilgisi var.

  • cem
    cem
    24.12.2011 11:16

    lütfen artık bu polis şefinin yazdığı bu saçma sapan şeyleri artık yayınlamayın gerçeklikle hiç ilgisi yok

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums