Demokrasi ve din

  • 16.02.2016 00:00

 Hak ve özgürlükleri güven altına alacağı vaadiyle gelip, ilk iki iktidar döneminde bu yönde adımlar atan AKP iktidarı, üçüncü döneminden itibaren ülkeyi tek – parti dönemini andıran ölçüde keyfi ve otoriter bir yönetime mahkum etti.

Bunun içte ve dışta ülkeye ödettiği bedel giderek büyüyor. Yegane teselli yaşananlar sayesinde bazı konuların zihinlerde açıklığa kavuşması, aydınlar arasında özgürlük ve demokrasinin gerekleri üzerine mutabakatın güçlenmesi olabilir.

“Demokrasinin Türkiye sorunu” konulu 34. Abant toplantısında müzakerecilerden biri, genel olarak demokrasilerin, özel olarak da Türkiye'de “demokrasinin din sorunu”ndan söz etti. Eğer özgürlükçü demokrasiyi yerleştirecek isek, aydınlarımız arasında din ile demokrasi arasındaki ilişki konusunda, yaygın bir ortak anlayışa kavuşma ihtiyacı olduğu muhakkak.

Bu konuya sık değiniyorum, zira benim zihnimi de uzun süre meşgul eden bir konu oldu. Vardığım sonuçları şöyle hatırlatabilirim: Sosyal bilimlerin kurucu babaları dahil 19. yüzyıl düşünürleri modernleşmenin laikleşmeyle, yani toplumların dinden giderek uzaklaşmasıyla sonuçlanacağından emindiler. 20. yüzyılın sonlarından itibaren toplum bilimcilerin çoğu bu teoriyi terk etti, çünkü gerçeklerle bağdaşmıyordu. Modernleşmede en ileri giden toplum (ABD) aynı zamanda en dindar toplum kimliğini koruyordu; genel olarak dünya, eğer daha fazla değilse, her zamanki kadar dindardı.

Ünlü Amerikalı din sosyoloğu Peter Berger ile birlikte, modernleşme ile din arasındaki ilişkiye farklı bakılmaya başlandı. Dinlerin, modernleşmeyi reddeden, köktenci yorumları ile modernleşmeyle uyumlu yorumları arasında ayrım yapıldı. İnanç özgürlüğü (inanma ve inanmama özgürlüğü) olmadan modernleşmenin, onun bir parçası olarak da demokratikleşmenin mümkün olmadığı görülür oldu. Tecrübeler, din ile devleti ayırıp, inanç özgürlüğüne saygı gösteren; din ile bilimi ayıran, birini diğerinin yerine koymaktan kaçınan ülkelerin demokrasiyi yerleştirdiğini; inanç özgürlüğü tanımayan, din ile bilimi ayırmayan, ister laik türden (Sovyetler Birliği, Çin, Kuzey Kore), ister dinsel türden köktenci (S.Arabistan, İran) rejimlerin ise zalim birer diktatörlük kurduklarını gösteriyordu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu babaları, 19. yüzyılda yaygın olan modernleşme anlayışından etkilendiler. (Bunu eserlerinde en iyi Şükrü Hanioğlu gösterdi.) Devlet toplumu laikleştirici, dinden uzaklaştırıcı bir rol üstlenmeden modernleşme olamayacağı varsayımıyla davrandılar; dini devlet denetimi altına aldılar ve inanç özgürlüğüne çeşitli kısıtlamalar getirdiler. 21. yüzyıl Türkiyesi'nde demokrasinin yerleşememiş olmasının temel nedenlerinden biri muhakkak ki, inanç özgürlüğü üzerinde devam eden kısıtlamalar.

Diyanet İşleri Başkanlığı hâlâ resmi İslam yorumunu topluma dayatmaya çalışıyor. Alevilik hâlâ resmen tanınmıyor. Sünnilerin çoğunun bağlı olduğu Sufi İslam yorumları hâlâ kanunen yasak; şimdilerde bir kısmı devletçe cadı avına tabi tutulmakta. Gayrimüslimler ve inançsızlar hâlâ çeşitli kısıtlama ve baskılara maruz kalıyor. Bir yandan dini gruplara çeşitli yasaklar dayatılıyor, tüzel kişilik edinme hakkı tanınmıyor, öte yandan “şeffaflık yok” teranesinde ısrar ediliyor.

Farklı yorumları arasında hiçbir ayrım yapılmaksızın, İslam inancı tümden demokrasiyle bağdaşmaz görülüyor. Müslümanlık ile temel hak ve özgürlüklere saygısız, radikal İslamcılık özdeş tutuluyor. Özellikle Türkiye'de İslam'ın tek bir yorumu olmadığı; hayli çoğulcu bir yapı gösterdiği; Selefi (köktenci) değil Sufi, yani esas olarak farklılığa saygılı halk yorumlarının yaygınlığı görülmüyor. Neticeten: Demokrasilerin din sorunu yok, ama din ile devleti ayırma, inanç (inananların ve inanmayanların) özgürlüğünü yerleştirme zorunluluğu var.

Ahmet T. Kuru'nun “İslam, bilim ve tarih” (Zaman, 13 Şubat) başlıklı, İslam ile diğer alanlar, siyaset, hukuk, bilim, sanat, spor arasındaki ilişki üzerine yorumu da, “din ve demokrasi” tartışmasına dikkate değer bir katkı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums