Liberalizmin krizi mi?

  • 21.01.2016 00:00

 Yakınlarda Zaman'da TOBB Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek'in “Liberalizmin Krizi” başlığını taşıyan dikkate değer bir yazısı yayımlandı. (12–13 Ocak 2016)

Yazının ana argümanını şöyle özetleyebilirim: Türkiye'de bireylerin devlet tarafından çiğnenemez temel hak ve özgürlükleri olduğunu savunan liberaller, “bireysel özgürlüklerin sadece Türkiye'deki macerasıyla ilgilendiler,” askerin siyasi rolüne karşı verilen mücadelede liberalizmin evrensel ilkelerini feda ettiler. Kendileri dışında kalan (Milliyetçi, İslamcı, Sosyalist) hemen bütün kesimlerin “nefret”ini üzerlerine çektiler. Netice olarak ülke, asker yerine seçmen destekli otoriterliğin egemenliği altına girdi.

Feda edilen ilkeler şunlardı: Medya kuruluşlarının TMSF ve kamu bankalarıyla iktidarın denetimine girmesine itiraz edilmedi. Kamu ihale kanununda yapılan değişiklik dikkatlerini çekmedi. Sivil toplum üzerine düşen iktidar gölgesi rahatsız etmedi. “Ergenekon ve Balyoz davalarındaki hukuki sürecin garabeti çok az sayıda liberalin ilgisini çekti.”

Gezi protestoları, 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarıyla beraber liberaller, “milli” ve “evrensel” liberaller olarak ayrıştı. Birincilerin söylemi çıplak bir AKP savunuculuğundan öteye gitmedi. İkinciler sonunda liberalizmin temel ilkelerini hatırlamayı başardılarsa da, 1 Kasım'dan sonra fikir tartışmalarından umut kesmiş bir ruh haline girdiler. Oysa şimdi gerekli olan, dünyayı Türkiye'den ibaret görme hastalığından kurtulmak için, liberalizmin literatürünün keşfedilmesi.

Özpek'in yazısı dolayısıyla hatırlatmak ihtiyacını duyduğum hususları şöyle sıralayabilirim: Türkiye'de liberal düşünce hiçbir zaman sağlam bir entelektüel birikime, temele sahip olmadı. Belki en iyi Hilmi Ozan Özavcı'nın gösterdiği gibi, liberal akım tohumları atıldığı yıllardan itibaren anti – liberal görüşlerle maluldü. (Bkz. “Liberal bilinenler niye bölünebilir?” başlıklı yazım, Zaman, 25.08.2015.) Bugün kendilerine liberal denilenler ya da bu sıfatı yakıştıranlar da Türkiye'de çok daha güçlü olan (Türk, Kürt veya sair) milliyetçi, sosyalist, hatta İslamcı geleneklerden gelip hayal kırıklığına uğrayan, liberalizmi keşfetmeye yönelenlerden oluşmakta.

Özpek'in “milli liberal” diye söz ettiği kimselerin sol'dan gelen önemli bir kısmı liberalliği hiçbir zaman benimsemediler, bu sıfatı kendilerine küfür olarak gördüler. Milliyetçi–muhafazakâr gelenekten gelenlerinin ise, liberal formasyona sahip olmaktan hayli uzak oldukları ya da “AKP savunuculuğuna” başka nedenlerle soyundukları ortaya çıktı. Bu kimselerden “liberal” diye söz etmenin bir anlamı olmamalı.

“Evrensel liberal” çizgide buluşanların, liberalizmin temel ilkelerini hatırlamaları ya da sahiplenmeleri ancak Türkiye'nin serüveni içinde mümkün olabilirdi. Liberal ilkeler sadece kitap okumakla (“külliyat, literatür” hatmetmekle) edinilemiyor; ancak siyasi pratik, mücadele içinde kavranabiliyor. Dünyanın neresinde olursa olsun liberal ilkelere içtenlikle bağlı olanların, genellikle hak ve özgürlükleri çiğnenen kimseler olması da bununla ilgilidir. Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerinin ancak liberal demokratik bir düzende korunabileceğini yaşayarak öğreniyoruz.

Türkiye'de, çok–partili düzene geçilmesinden 21. yüzyıla kadar uzanan dönemde temel hak ve özgürlükler asker destekli otoriterliğin pençesinde oldu. Özgürlük talep edenlerin askeri vesayete ve onun ideolojik temellerine, Kemalizm'e karşı bayrak açmaları kaçınılmazdı. Ne var ki AKP tecrübesiyle anlaşıldı ki, otoriterlik asker destekli olabileceği gibi seçmen destekli de olabiliyor. Türkiye'de liberal, yani özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi yerleşecekse, otoriterliğin her türünün yenilgiye uğratılmasıyla mümkün olacak.

Özpek liberalizmin asker destekli otoriterliğe karşı mücadelede feda edilen ilkelerini doğru teşhis ediyor. Bu gerçek, bugünün seçmen destekli otoriterliğine karşı mücadelede daha iyi kavranıyor olmalı. Sonuç olarak, Türkiye'de liberalizmin krizinden ziyade, hak ve özgürlükler için mücadele içinde liberal bilincin güçlenmekte olduğundan söz etmek daha doğru olabilir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums