Kumpas değil, safsata

  • 13.03.2014 00:00

 Geçen haziran ayında ekmek almak için evinden çıkıp biber gazı kapsülüyle başından vurulan Berkin Elvan (1999-2014), 269 gün sonra can verdi ve dün toprağa verildi.

Ölen öteki 7 gençle birlikte polis hunharlığının simgesi olarak anılarda yaşayacak. Ne yazık ki, toplumumuzda kutuplaşmaların vahim sonuçlarını hemen her gün yaşıyoruz. Çok üzücü olan, bu kutuplaşmaları gidermenin baş sorumlusu olan şahsın, baş teşvik ve tahrikçi olması.

Toplum olarak uzlaşmaya ihtiyacımız büyük. Bunun için, kişilere karşı suç işleyenleri, yani katilleri değil, (Balyoz, Ergenekon, KCK dahil davaları sanıkları ve hükümlüleri dahil) devlete karşı suç işleyenleri kapsayacak bir genel siyasi af lehine yazdım ve konuştum. Şimdi azami tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesiyle, Ergenekon davası hükümlülerinin tümü tahliye oldu; Balyoz davası için yeniden yargılama yolunun açılması gündemde. Ne yazık ki, “dağa çıkarlar!” gerekçesiyle KCK tutuklularının tahliye talepleri reddedildi. Umarım bu karar düzeltilir.

Ne var ki bu tahliyeler, toplumsal uzlaşma ihtiyacının sonucu olarak gündeme gelmedi; apaçık, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına konu olan Tayyip Erdoğan ve kliğinin, “milli orduya da kumpas kurdular…” diyerek yargılanmaktan kurtulma stratejisinin, Balyozcuların ve Ergenekoncuların siyasi desteğini elde etme planının ürünü. Askerin siyasi rolünün canlanmasına da kapıyı açan bu planın, ne sonuçlar vereceğini göreceğiz.

Sadece geride bıraktığımız hafta içinde internet üzerinden kamuoyunun bilgisine ulaşan ses kayıtları, Erdoğan ve yakın çevresindeki siyasiler, bürokratlar ve işadamlarından oluşan kliğin işlediği iddia edilen suçların ne denli ağır olduğunu göstermeye yeter. Önce dublaj-piyes, montaj diye gerçek olmadığı iddia edilen ses kayıtlarının “kriptolu telefonumu da dinlemişler…” denmek suretiyle dolaylı olarak doğrulandığına tanık olmuştuk. Geçen hafta yayımlanan ses kayıtlarının bir kısmının gerçekliği ise, bizzat Erdoğan tarafından bunları yapmak suç değilmiş gibi kabullenildi. Erdoğan, tercih ettiği iş adamı lehine neticelenmesi için MİLGEM ihalesine müdahale ettiğini; Adalet Bakanı’ndan bir medya patronunun görülmekte olan bir davada mutlaka ceza almasını istediğini doğruladı. Normal bir demokraside, sadece kabullenilen bu müdahaleler bile ilgilinin istifa ederek, yargı önüne çıkmasına yeter. Ama bizde, adeta, “günahın hesabı öbür dünyada verilir” denerek hesap vermekten kaçılıyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu “yürekli ve namuslu bir savcı arıyorum…” derken çok haklı.

Son günlerin en dikkate değer açıklaması ise eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’tan geldi. CNN-Türk’e verdiği mülakatta Selçuk, şunları söyledi: “Yargıda bulunduğum 41 yıl içerisinde yargı imamı diye biriyle karşılaşmadım ve düşümde bile görmedim. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Kamuoyunu yanıltmanın bir âlemi yok. Bunlar bir iddiadan ibarettir. Bana göre, açık söyleyeyim, safsatadan ibarettir. Bu iddia konusunda bugüne kadar hiçbir kanıt, delil ortaya konulmamıştır. Paralel devlet olduğu ve onun mensubu bazı yargıçların, savcıların iktidarın üzerine yürüdüğü söyleniyor. Eğer böyle birisi varsa, bu bir kişiyse, 5 kişiyse, 5 yüz kişiyse, 5 bin kişiyse tek tek gösterirsiniz, onlar hakkında gereği yapılır. Bunu yapmaz, sürekli bu sözlerle insanları kandırmaya çalışırsanız, o sizin bileceğiniz iş...” Aynen öyle…

 NOT: Etyen Mahçupyan, doğrusu, analizlerini aydınlatıcı bulmadığım bir yazar arkadaşımız. Ancak bu analizleri alay konusu yapmak aklımın ucundan bile geçmez.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums