Mutlu değilmişiz.

Gallup tarafından yapılan ankete göre, en mutlu ülkeler sıralamasında Türkiye 148 ülke arasında 132. olmuş. “En mutsuz 20 ülke arasındayız” diye efkârlanmış Milliyet gazetesi.

Ankete katılan yaklaşık 150 bin kişiye beş soru yöneltilmiş ve Türkiye’den ankete katılanların sadece yüzde 57’si tüm sorulara “evet” yanıtını vermiş. “Size dün bütün gün saygılı davranıldı mı. Dün ilginç bir şey öğrendiniz mi” gibi sorular. Türkiye’den ankete katılanların sadece yüzde 57’si tüm sorulara “evet” demiş.

Güzel vatanımızda yaşayan bizlerin Afganistan, Yemen ve Madagaskar’da yaşayanlar kadar mutsuz olmasından ziyade, yüzde 57’mizin verdiği bu “evet” cevapları ilgimi çekti benim.

“Size dün bütün gün saygılı davranıldı mı” sorusuna nasıl bu kadar çok kişi evet diyebilir yahu?

Dağ başında yaşadığı veya evden hiç çıkmadığı için başka hiçbir Türkiyeliye rast gelmeyenler hiçbir saygısızlığa maruz kalmıyor olabilir. Peki, tamam. Ama bu dağ nüfusuyla münzevi nüfusun toplamı yüzde 57 olamaz herhalde!

Demek ki, bizimkiler ya Gallup anketörleriyle dalga geçmiş ya da ele güne karşı rezil olmayalım diye saygı meselesini abartmış.

Bir olasılık da, anketin biraz dandik olması. Almanya ve Fransa’nın 47. sırada Somali ile aynı mutluluk düzeyinde olması çok inandırıcı değil doğrusu.

Son bir olasılık da şu: Gallup, dünyanın geri kalanına Türkleri mutsuz göstermek, küresel saygınlığımıza gölge düşürmek ve aramıza nifak sokmak için anket sonuçlarına hile karıştırmış olabilir.

Buna ihtimal vermiyor değilim.

Çünkü anket sonuçlarının yayımlandığı gün, HaberTürk’te iki başka haber dikkatimi çekti. “Ateist köy imamı haberine yalanlama” manşetinin hemen yanındaki ana manşete göre, “Yükselen yedi güçten biriyiz”.

Hem imam ateist değilmiş hem de biz çok güçlüymüşüz. Bunların ikisi de her Türk’ü mutluluktan sarhoş edecek haberler.

Ve her Türk bilir ki, Türklerin mutluluğu Türk olmayan herkesi rahatsız ve mutsuz eder. Tarih boyunca hep böyle olmuştur, “Türkler mutlu” haberini duyar duymaz tüm dış mihraklar, uluslararası fesat yuvaları ve kökü dışarıda akımlar harekete geçer, mutluluğumuza son vermek için çabalamaya başlar.

Bu çabaların başını hemen her zaman mason-Bolşevik-kapitalist Yahudiler çekmiş, ama maalesef bu Yahudiler çok zaman Hıristiyanları da seferber etmeyi becermiştir.

Bu sefer de, Salamon ve Mişon Gallup kardeşlerin kurduğu bu Yahudi şirketi üzerine düşeni yapıyor. Huzurlu, sorunsuz, mutlu ülkemizde maraza çıkarmaya çalışıyor.

Allahtan medyamız boş durmuyor, mutluluğumuza halel gelmemesi için önlem alıyor.

Akit gazetesi iç düşmanlarımızı teşhir ediyor, kimin aslında Ermeni olduğunu, kimin Müslüman gibi görünüp kiliseye gittiğini saptayıp tedbirli olmamızı sağlıyor.

Sabah gazetesi ise, “Dün ilginç bir şey öğrendiniz mi” sorusuna “hayır” deyip mutsuz olmamızı engellemek için, okuyucularına “Eğitim robotu Robotto” dağıtıyor.

Hep bir ağızdan haykıralım, tüm dünya titresin: Ne mutlu Türk’üm diyene!

ronmargulies@btinternet.com