Tek yürek çifte bayram!

  • 27.10.2012 00:00

 Urfa ile Ankara’da kaçan kurbanlıklar sakinleştirici iğne atan tabancayla durdurulmuş.

Acaba, diyorum bazen, çaktırmadan hepimizi mi sakinleştirici iğne atan tabancayla durdurdular?

Bulutların hemen ötesine park etmiş bir uzay gemisinde, insan gözünün göremediği yeşil ve sekiz kollu uzaylı yaratıklar ellerinde tabancalarla Türk milletini mi sakinleştiriyor acaba?

Öyleyse, şanslı sayılırız.

Urfa ve Ankara’dakilerden farklı olarak, İnegöl’de kaçmaya çalışan bir boğayı pompalı tüfekle vurup yaralamışlar.

Ya bizim uzaylılar da sakinleştirici iğne atan tabanca değil pompalı tüfek kullanıyor olsaydı!

Sakinleştirildiğimiz için olsa gerek, her şeyi doğal karşılıyoruz.

Bayramlaşıyoruz.

Çoluğu çocuğu alıp mesire yerlerine gidiyoruz.

Hiçbir şey garip gelmiyor bize.

Bu durumun ruhanî bir açıklamasını belki bulurum diye, bir yandan bayram sevinciyle “Besmeleyle biz yangına gideriz” türküsünü mırıldanırken, bir yandan da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesine danıştım.


Bu bayram, başkalarını aç bırakarak doyanlara, diğerlerini ezerek muktedir olanlara, ötekilerini yok sayarak var olanlara karşı Hakk’ın yanında yer almanın bayramıdır.

Şaşkınlıklar içinde kaldım!

Belli ki, Diyanet İşleri hükümeti eleştiriyor.


 “
Bu bayram, yeryüzünde acı ve açlık üretenlerin yanında olmayanların, yeryüzünün dertleriyle hemdert olanların, dil-din ayırımı yapmadan, ırk-renk farkına aldırmadan, ‘Sonra biz de aç kalırız!’ kaygısına kapılmadan infak edenlerin, sadaka verenlerin, yardım edenlerin, yığanlardan ve istifleyenlerden olmayanların bayramıdır.

Açık ki, Diyanet İşleri açlık grevlerinden söz ediyor!


“Bugün hiçbir ‘canı’ incitmemenin bayramıdır.”

Yani diyor ki Diyanet İşleri, “Ey hükümet, küçük bir işaret ver, avukatlarının Sayın Öcalan’la görüşmesini sağla, ailesinin Sayın Öcalan’la bayramlaşmasına izin ver, ne yaparsan yap, yeter ki bir şey yap. Yüzlerce canın incinmesini engelle. Acı ve açlık üretme. Başkalarını aç bırakarak doyma. Ötekilerini yok sayma.”

Bununla da yetinmiyor Diyanet İşleri. Devam ediyor:

 
Bu bayram, bencillik kabuğunu kıranların, ikram edenlerin, ekmeği bölüşenlerin, huzuru paylaşanların, gönül kapılarını kardeşlerine açanların bayramıdır.

Ve daha da devam ediyor:


Bu bayram, yeryüzünü yangınlarla kasıp kavuranların, zayıfların üzerine basarak yükselenlerin, iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanların tarafını tutmayanların bayramıdır.

Ama belki de ben yanlış düşünüyorum.

Başbakan ve bakanlar ve AK Parti milletvekilleri gibi dindar olmadığım için, anlayamıyor olabilirim.

Belki Diyanet İşleri’nin bu yazdıkları memlekette olup bitenlerle ilgili değil.

Sadece soyut, afakî, anlamsız bir laf kalabalığı.

Öte yandan, sakinleştirici iğne atan tabancalı uzaylılar İhsan Eliaçık’ı ıskalamış.

Feveran edip duruyor İhsan Bey.


Kurban kesenlerin yakasına yapışın!” diyor.


Anlamsız sunular getirmeyin artık. Buhurdan iğreniyorum. Riyakâr törenlere, kutlamalara ve düzenlediğiniz toplantılara dayanamıyorum diye yazıyor.


Haksız yere zincire vurulanları salıverin, ezilenleri özgürlüğe kavuşturun, her türlü boyunduruğu kırın? Yiyeceğinizi açla paylaşın diye yalvarıyor.


Kocası ihaleci türbanlının jeeple kurban kestirmeye gelmesini yumuşaklıkla karşılayamam, çok daha sert sözler gelecek, durun hele... diye isyan ediyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile İhsan Bey arasındaki fark ta Fatih Sultan Mehmet zamanından beri geçerli.

Devletin merkezîleştirilmesi ve din işlerinin de bu merkezî mekanizmaya dâhil edilmesinden beri. Şeyhülislam’ın devlet adamı hâline getirilmesinden, resmî dinin medreselerde öğretilip ulema tarafından korunur hâle gelmesinden beri. Kısacası, dinin devlete tabi olmasından, devletin elinde bir araç hâline dönüştürülmesinden beri Diyanet İşleri ile İhsan Eliaçıklar hep farklı olmuş.

O zamandan bu yana, Eliaçıklar hep ayaklanmış, Diyanet İşleri hep ayaklanmaların devlet tarafından bastırılması için fetva vermiş.

AK Parti’nin reklam panoları meseleyi ne güzel özetliyor: Tek yürek, çifte bayram!


Hepimiz Türk’üz, hepimiz Müslüman’ız!


Açlık grevleri, grevler karşısında vurdumduymazlık, yasaklar, hayvan keserken kendini kesenler, pompalı tüfekle hayvan öldürenler, hiçbir şey olmuyormuş gibi bayramlaşanlar!


Ne diyelim?


Bayramımız mübarek olsun!


ronmargulies@btinternet.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums