Kişilerin huzur ve sükûnunu bozmak

  • 2.04.2011 00:00

Çok eski bir dostum memleketin önde gelen finans kurumlarından birinin başkan yardımcısı. Adına Ayşe diyelim. Mülkiye mezunu. Üniversiteyi 1970’lerin başlarında okuyan hemen herkes gibi örgüt üyesi olmuş, hemen herkes gibi cezaevine girmiş çıkmış. Belki biraz daha mülayim bir şekilde de olsa, bugün de o günkü dünya görüşünü savunuyor.

Babası albay, annesi evkadını.

Tam 33 yıldır yakın arkadaşız. Ama bana daha yeni anlattı.

Ayşe ortaokuldayken, 1960’ların başlarında, babası albaylığa terfi etmiş, Erzincan’da alay komutanlığına atanmış.

Evde bir sevinç rüzgârı esecek, esemiyor.

Aile toplanmış; anne, baba, iki çocuk. “Ne yapacağız?”

Albay yutkunmuş, “İstanbul’da senin başörtülü olman sorun değil, büyük şehir, kimse farkında bile değil,” demiş eşine, “ama Erzincan’da öyle olmaz. Sorun çıkar. İstersen bu atamayı kabul etmeyebilirim. Ne yapacağımıza hep birlikte karar verelim.”

“Olmaz,” demiş anne, “yıllardır emek verdiğin meslekte benim yüzümden geri düşmeni kendime yediremem. Orada olduğumuz sürece açarım başımı, dönüşümüzde örterim yine. N’apalım.”

Çaresi yok, ya adama haksızlık olacak ya kadına. Ama ille de birine olacak.

Uzun ve acılı konuşmalardan sonra, kadının dediği olmuş. Gitmişler Erzincan’a. Dört yıllığına.

O kadının çektiği acıyı, eşine acı çektirdiği için o kocanın yaşadığı vicdan azabını, anne ve babalarının duygularına ortak olan o iki çocuğun ezikliğini kimsenin ruhu bile duymamıştır.

Bu memlekette bunun gibi binlerce, on binlerce kişisel trajedi yaşandığını düne kadar bilmiyordum. Artık biliyorum.

Bilince de, aşağıdaki haberi ancak yumruklarımı ve dişlerimi sıkarak okuyabiliyorum:

“İzmir’de Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) kız adaylardan Ş.A.’nın türbanıyla alınmasını protesto eden erkek aday Y.K., üzerindeki giysileri çıkartıp vücudunun üst bölümü çıplak kalacak şekilde sınava girmek istedi.


Salondan çıkartılan ve sınav bitene kadar güvenlik noktasında bekletilen Y.K. gözaltına alınırken, hakkında ‘Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma ile hakaret’ suçlarından işlem yapıldı.

Sınıfa giren 23 yaşındaki Y.K., sınıfta türbanıyla sınava giren Ş.A.’nın bulunduğunu söyleyerek itiraz etti. Görevlilerden, sınava türbanla girilebileceği, ancak bunun için tutanak tutulduğu karşılığını alan Y.K., tepki göstererek giysilerini çıkarttı.


Y.K. gözaltına alınarak Polis Merkezi’ne götürüldü. Y.K. de görevlilerden şikâyetçi oldu. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.


Ege Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü ikinci sınıfa devam ettiği sırada okulunu yarım bırakıp tekrar sınava giren Y.K, “Türbanlı bayana müdahale edilmemesi üzerine görevlilere başvurdum. Onlar bu durumunun normal olduğu karşılığını verince, kendime göre tepkimi dile getirdim. Olayın kadın erkek ayrımcılığı olduğuna inanıyorum” dedi.


Y.K, yaşadıklarını internet üzerinden de paylaştı, olayın tutanağını yayınladı.”

Vay hıyar ağası, vay! Vay düşüncesiz, Kemalist kazma, vay!

Kadın erkek ayrımcılığıymış! Eşitlikçiliğini yesinler senin!

Kadın hakkında zaten tutanak tutulmuş. Zaten o şekilde tacize uğramış, düzinelerce öğrenci arasında ayrı bir muamele görmüş, tedirgin edilmiş.

Üstüne bir de çirkin bir dangalak soyunuyor, olay çıkartıyor, kadına işaret ediyor.

O kadının sınava girme, soruları cevaplama hali kalır mı?

O kadın başarısız olur ve bütün hayatının akışı değişirse, o dangalak bunun sorumluluğunu üstlenir mi? Farkında bile olur mu?

Ve 23 yaşında bir herifi bu kadar düşüncesiz, duyarsız, ezberci bir robot haline getirenler yarım saniye için olsun pişman olur mu?

Sanmıyorum.

Ve onları pişman etmeyi kendime iş ediniyorum.

‘Üniversitede Özgürlük İstiyoruz’ kampanyası (www.universitedeozgurlukistiyoruz.org) bir bildiri yayınlamış:

“Biz üniversitelerde özgürlük istiyoruz!


Onlar ise yönetmelikleriyle, yasaklarıyla, soruşturmalarıyla, şiddetleriyle “düzen”lerini koruyor.


Biz başörtüsüne özgürlük istiyoruz!


Onlar hukuken var olmayan bir yasakla başörtülü öğrencileri öğrenim hakkından mahrum bırakıyor.


Biz anadilde eğitim istiyoruz!


Düşündüğü dilde öğrenim görmek isteyen milyonlarca gencin talebine karşı Başbakan ‘Benden anadilde eğitim beklemeyin’ diyor.


Bugün 18:00'de Taksim Tramvay Durağı’ndan Tünel’e yürüyoruz!”

Ben de.
ronmargulies@btinternet.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums