Pembe incili kaftan milliyetçiliği ile nereye?

  • 23.04.2016 00:00

Uçurumdan aşağı savrulunurken, gözbağı olarak "pembe incili kaftan milliyetçiliği" kullanılıyor

 

İyiyle kötüsüyle, bir asırlık mazisi olan bir kurumsal sistemi temelinden sarsarak çökertme yoluna giderseniz, her şeyin olabileceği bir uçurumdan aşağı atlıyor ve herkesi de beraber sürüklüyorsunuz demektir.

 

Dokunulmazlıkların kaldırılması da, bugün ve bu ortamda, Meclis'in kendi kendini feshetmesi demek.

 

Türkiye Cumhuriyeti, parlamenter sistem ile bu 23 Nisan'da 96. yılını geride bırakıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi deyince, 1920'den beri ince ince oluşan bir birikimden bahsediyoruz. Hele 1876'da kurulan Osmanlı'nın Meclis-i Mebusan'a da geri gidersek, tam 140 yıllık bir devlet geleneği var ortada.

 

Tarihin doğal akışı, Osmanlı ve Türkiye için parlamenter sistem yönünde olmuş. Bu yönelimin yolunu, bu ülkenin insanları, kimi zaman itiş kakış, kimi zaman da müzakere ile, kendileri açmış.

 

Özer Sencar'ın çok sevdiğim nitelemesiyle, "liderperestlik", bu ülkenin siyasi hamurunda var; ama, son kertede, tarihin kurgusu, parlamenter sistemden yana örülmüş. Sadece "seçkinler projesi" olarak da gelişmemiş "Meclis sistemi"; politik aktörlerin çoğunluğu, kurumsal tercihlerini son kertede hep parlamenter yönde kullanmak zorunda kalmışlar. Çünkü, üzerini neyle örterseniz örtün, ne kadar bastırırsanız bastırın, kendi içinde müthiş etnik, dini, kültürel, bireysel farklar barındıragelmiş bir ülkeyi, ancak "çoklu bir temsiliyet" ile yönetebilirsiniz...

 

Ne yapsanız olmaz öteki türlüsü...

 

"Tek adam" ile olmaz...

 

"Tek adamlar", liderler, çevrelerinde büyük bir güç halkası oluşturabilirler; bir devre hükmedebilirler, damgalarını vurabilirler. Ancak, Türkiye'nin "çokluluğu" bir yerde gelir, bir tek liderin vücudunda temsiliyet bulmak için en az birkaç beden çok gelir.

 

Tüm bu sebeplerden ötürü de, tarihin akışı parlamenter yönde olmuştur.

 

Ciddi kesintilere, darbelere, müdahalelere uğramış bir parlamenter sistemden bahsediyoruz elbette. Liderperestlikle o çoklu toplum yapısının gerektirdiği çoklu temsiliyet, ülke tarihi ve ötesi boyu bir tansiyon, tansiyonla da beraber tahribat yaratmış, yaratıyor.

 

Bugün de, bu gerilim; "lider kültü" ve "çokluluk gerçeği" toplumun sinir uçlarına yüksek gerilim hattı çekiyor. Hatta, parlamenter sistem, 140 yıldır ilk kez bu kadar varoluşsal bir kriz içine giriyor. Evet; Kurtuluş Savaşı, yeni bir ülkenin kuruluşu, tek parti yönetimi, darbeler derken ilk kez, "meclisi bir daha asla olmayacak bir sistem kurulması" dönüm noktasına geldik.

 

İşte bu yüzden, dokunulmazlıklar meselesi giderek daha tuhaf bir hal alıyor. Önce Cumhurbaşkanı'nın gündeme getirdiği bu konuda, şimdi HDP dışında Meclis'teki tüm partilerin liderlikleri işbirliği yapıyor. Bunun, "teröre karşı ortak hareket", "milliyetçilikten" kaynaklandığı iddia ediliyor.

 

Oysa, hak ve özgürlüklerle ilgili bu kadar yoğun sorunu olan, yargıyla ilgili bu kadar yoğun problemlerin yaşandığı bir ülkede gerçek milliyetçilik, bu meseleleri çözmeye odaklanmaktır; zaten zafiyet içindeki Meclis'in kendi kuyusunu kazması değil.

 

Bu tarz "milliyetçilik" bana hep Ömer Seyfettin'in "Pembe İncili Kaftan" hikayesini anımsatıyor. Bu hikayede malum, Osmanlı İmparatorluğu, Şah İsmail'e gönderilecek elçi arar. Elçide bulunması arzu edilen özellik, "devletin haysiyetini koruyacak" biri olmasıdır. Seyfettin, öyküsünde, "devletin haysiyetini koruma" ile de yiğitlik ve cesaret arasında da okuyucunun adeta gözüne sokulan bir bağ kurar. Devletin haysiyetini korumayan, yiğit de, cesur da, iyi de olamaz yani.

 

Elçinin yollanacağı Şah İsmail de, tabii, en "devletlû" bakış açısıyla, son derece "kötüdür". "Yerli ve milli" kahramanımız Muhsin Çelebi, kötü adamın ayaklı hali gibi tasvir edilen Şah İsmail'e elçi olarak gitmek için gönüllü olur. Tek şartı, sevgili devletine yük olmaması, tüm masraflarını kendisinin karşılamasıdır. Bütün varlığını, bir pembe incili kaftana yatırır. Çünkü, o meşhur kaftan, "devletinin azametini" ve dolayısıyla "haysiyetini" en yüce ve güzel biçimde temsil edecek semboldür.

 

Sonunda, Elçi Muhsin Çelebei pembe incili kaftanını kuşanarak, "gaddar" Şah İsmail'in karşısına çıkar; tabii ki, Türk filmlerinin Bizanslılarını aratmayan küstah, fena, feci tavırlar sergileyen Şah İsmail, bir de bu Osmanlı evladının gurur ve haysiyet dolu tavırları karşısında iyice köpürür, kötülüğü kare küp olur. Muhsin Çelebi ise, o "şok şok" derecede etkileyici pembe incili kaftanını, bir de üzerine bağdaş kurulacak yaygı olarak kullanmaz mı? Şah İsmail'e "ders gibi" bu yerli ve milli duruştan (daha doğrusu oturuştan) sonra, Muhsin Çelebi tabii, o kaftanı yerden almaz. Maddi her şeyini, o kaftan ile oracıkta, kötü fena Şah İsmail'e bırakır. Ve de, hiçbir şeysiz kalma pahasına devletin haysiyetine sahip çıkmış, devletinin şanını yüceltmiş olmanın gururuyla huzurlarımızdan ayrılır. Gözyaşları sel oldu bu noktada...

 

"Milliyetçilik" bu mu? "Devletin haysiyeti" diye, kendi kendine böbürlenen, dibine ışık vermeyen bir mum olarak eriyip gitmek mi?

 

Bu çağda en azından bunu aşmış olmak lazım ama, dokunulmazlıklarının kaldırılması için oy veren her milletvekili, bir tür "pembe incili kaftan dizisi" çekmiş olacak. Gerekçeli karar da, "devletin haysiyetini" korumak...

 

Ve işin ironik yanı, dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy veren her vekil, sözde korumaya çalıştığı devleti, geleneğini; onların özü olan Meclis'in temsiliyetini yok etmiş olacak. Devletin haysiyeti, "son moda kaftan" değil çünkü; "birinci" ve yegane koşulu vatandaşlarının haysiyetinin korunması. Onların tümünün ayrımsız olarak temsiliyetinin sağlanması...Gerçek pembe inciler de, o milyonlarca temsiliyeti inkar edilenlerin ve temsil edildikleri iddia edilen (gerçekte ne kadar da temsil edildikleri şüpheli olan) diğer milyonların tümünün haysiyeti...

 

PELİN CENGİZ / HABERDAR 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums