- 7.12.2014 00:00
ANKARA-5 Aralık Dünya Toprak Günü’ydü. Toprak başta olmak üzere doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı sonucu yaşanan kayıplar ürkütücü boyutta. Toprakların en büyük sorunu, tarımsal arazilerin amaç dışı ve yanlış kullanımından kaynaklı. Buna iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olayları kaynaklı olumsuzluklar da etkilenince durum kronikleşiyor.
Diğer yandan, Türkiye sathında saldırıya uğramayan tarımsal alan yok gibi. Ülkenin her yanında ekoloji mücadelesi sürüyor. Önlem alınmaması, tarım arazilerinin ranta ve talana açılmasıyla hem çiftçinin geleceği hem de gıda güvenliği açısından telafisi olmayan bir sürece girilecek.
Bu konuda bir çalışma da CHP’den geldi. CHP, Tarım Programı’nı ülkenin dört bir yanından gelen 2000 civarında çiftçinin katılımıyla açıkladı. Daha önce Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan CHP Milletvekili Gökhan Günaydın’ın sunduğu, “Güçlü Çiftçi Güçlü Türkiye” sloganlı program, üretici, tüketici ve doğa dostu yeni tarım düzenini savunuyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başkan yardımcıları ve milletvekilleriyle geniş katılım sergileyen CHP, ülkenin en ciddi sorunlarından birini temel alan bu toplantıyla sanki seçimin startını verdi.
Programın işaret ettiği en çarpıcı veri şu: Son 12 yılda Türkiye’nin yanlış politikalar sonucu kaybettiği tarım arazisi miktarı iki Trakya kadar!
2000’de 21 milyon ton buğday üreten Türkiye, bu yıl 14 milyon ton üretebilmiş. 2003-2013 arası buğday üretimini TÜİK 221 milyon ton, Uluslararası Hububat Konseyi ise 194 milyon ton olarak açıklıyor. İstatistiklerde 11 yılda oluşan 27 milyon ton fark var. Türkiye’de 2002’de 93 milyon dönüm alanda buğday ekilirken, bugün bu 78 milyon dönüme düşmüş.
Bunun doğaya maliyeti olduğu kadar iktisadi maliyeti de yüksek. AKP döneminde ithal edilen 31 milyon ton buğday için 20 milyar lira ödenmiş. Aynı dönemde 10 milyon ton mısır için 5,6 milyar lira, 8 milyon ton pamuk için 29 milyar lira harcanmış. Sadece yağlı tohum ve türevlerine ödenen para 54 milyar lira. Hayvancılıkta da durum farklı değil. Son dört yılda 1 milyon 260 bin büyükbaş, 2 milyon 185 bin küçükbaş hayvan ithalatına 3,5 milyar dolar ödenmiş.
2006’da çıkarılan Tarım Kanunu’na göre, tarım destekleme bütçesi GSMH’nın yüzde 1’inden az olmamalı. Ancak, yapılan hesaplar, yılda yüzde yarımı bile bulmayan tarım desteği verildiğini gösteriyor. Bu durumda çiftçinin AKP’den alacağı miktar 44 milyar lirayı buluyor.
Yine çarpıcı verilerden biri şu: 2003-2013 döneminde 8,4 milyar dolar tarımsal hammadde ihracatına karşılık aynı dönemde 49,5 milyar dolar ithalat gerçekleşmiş. 11 yılda ithalata ayrılan para 267 milyar lira.
Gıdada giderek dışa bağımlı hâle gelen, tarım arazisi ve tarımla uğraşan üreticisi azalan, çiftçisi desteklenmeyen Türkiye tarımı için CHP ne öneriyor? Malum, çiftçinin en fazla belini büken mazot başta olmak üzere girdi maliyetleri. 2002’de 1 lira olan mazotun litresi bugün 4,44 lira. 1 litre mazotta 2,28 lira vergi var. CHP mazottan vergiyi kaldırarak, çiftçiye mazotu 2 liradan vermeyi vaat ediyor.
Sulamaya açılacak dört milyon hektar alanda, buğday, pamuk, mısır, soya, arpa, ayçiçeği ve çeltik üretiminin artırılması planlanıyor.Bu çerçevede ülkenin önce kendi kendine yeten ardından ihracatçı kimliğinin güçlendirilmesi ana hedef. Üretici örgütlülüğünün desteklenmesi, Tarım Piyasaları Düzenleme ve Denetleme Kurumu oluşturulması, ürün bazında desteklerin sağlanması yine öne çıkanlardan birkaçı.
Siyasi arenada gerçek muhalefet alanının ekolojinin, tarımın ve üreticinin durumunu gündemde tutmak olduğunu düşünenlerdenim. CHP’nin bu çalışması tarımın fotoğrafını çekmesi açısından önemli.
pelincengiz@gmail.com
Yorum Yap