‘Dört ülke, bir zirve’nin hikâyesi

  • 6.10.2013 00:00

 Kısmet bu ya, Ararat Dağı’nın ihtişamına iki yıl önce ilk kez Ermenistan tarafından tanıklık ettim. Geçen hafta ise Ağrı’dan Ararat’ı izleme fırsatı buldum. Ermenistan’da derler ki: “Ermeniler için Ararat bir dağdan çok daha fazlasıdır, hayatlarının bir parçasıdır. Bir halk düşünün ki, her sabah kalkar kalkmaz özlemle ilk baktıkları yer bu dağdır.”


Peki, ya bizler için ne ifade ediyor Ararat ve bu sınır komşuluğu? Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 88. buluşmasının gerçekleştiği Iğdır’dan Ağrı’ya uzanan yoldan gelip geçerken, Ararat’a bakarken bunları düşündüm.

Son genel seçimlerde AKP’nin milletvekili çıkaramadığı birkaç ilden biri olan ve Türkiye’nin üç ülkeyle sınırı bulunan tek kenti Iğdır, Ermenistan, Azerbaycan ve İran ile sınır kapılarına sahip. Ancak, bu avantaj ticarete, ekonomiye, turizme, sosyal ilişkilere, birbirini tanımaya ne kadar evrilebiliyor? Iğdır’dan 20 dakika mesafedeki Ermenistan’a açılan Alican Kapısı, diplomatik ilişki olmadığı için kapalı. İran’a açılan Gürbulak Kapısı da farklı nedenlerle açık değil. Sadece Nahcıvan’la Dilucu Kapısı açık. Dolayısıyla bu sınır kapılarının potansiyeli Iğdır’da hemen hiç kullanılmıyor. Oysa,Ararat Dağı, İshak Paşa Sarayı ve Ahmed-e Xani Türbesi, sadece bölge turizmi için yeter de artar bile.

Öte yandan, Iğdır’da kullanılmayan tarımsal alanların yüzde 25’e ulaştığı, bu toprakların da çoraklaşma ve tuzlanmadan olumsuz etkilendiği belirtiliyor. Aslında, tarım arazilerine gösterilen bu hoyratlık, Türkiye’de doğaya topyekûn saldırının da bir uzantısı. Geçmişte kolay kazanç kapısı olarak görülen mazot ticaretine yönelme de tarıma vurulan darbenin nedenlerinden biri. Oysa Iğdır Ovası ve çevresi, tam bir mikroklima alanı, bu da bölgedeki çetin kara iklimine sahip diğer illerin aksine verimli topraklarda tarım yapmanıza imkân veriyor. 69 bin 491 hektar tarım arazisi var.

İlde ayrıca hayvancılığın gelişmesine yönelik de pek çok fırsat var ancak bunlar hiç değerlendirilmiyor. Kentteki hemen herkes, tarımda ve hayvancılıkta durumun içler acısı olduğundan söz ediyor. Tarım bu kentte nasıl yeniden canlanacak, esas mesele burada düğümleniyor.

2002’den bu yana 63 ilde 87 toplantı gerçekleştiren Garanti Anadolu Sohbetleri, ziyaret ettiği kentteki her türlü potansiyeli mercek altına alıyor. Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın sınır kentlerinin fırsatlarına ve çıkmazlarına yönelik yaptığı sunuma göre, Türkiye’nin en az gelişmiş iki bölgesinden biri olan Ağrı, Kars, Ardahan, Iğdır’da kişi başına milli gelir 6000 dolar, yani ülke ortalamasının yarısı kadar. Türkiye ortalamasının yüzde 26,4 olduğu sanayinin ekonomideki payı burada yüzde 12,6, işsizlik yüzde 20,3 ile yine Türkiye ortalamasının üzerinde. Çalışan nüfusun ortalama eğitim yılı 5,9.

Sınır komşularıyla yapılan ticaretin önemini ve pazarın nasıl büyüdüğünü şu rakamlar ortaya koyuyor.2003-2011 arasında Türkiye’nin ticareti Irak ile 11 kat, Gürcistan’la yedi kat ve Suriye ile dört kat artmış. Sınır ticareti canlanınca, yeni sektörler gelişiyor, yeni şirketler kuruluyor, istihdama olumlu etki ediyor. Mesela, Türkiye’nin Ermenistan’a ortalama yıllık 300 milyon dolar ihracatı var ancak Iğdır üzerinden değil de aracı ülkelerle yapıldığı için bir faydası yok.

Bir iktisatçı gözüyle Akat, “Burası Türkiye’nin bittiği yer değil aslında başladığı yer olması lazım. Artık günümüzde dünyanın yeni ekonomik merkezleri doğuda ” dedi. Bu doğru tespite bir ilave yapalım: Iğdır Türkiye’nin bittiği değil başladığı yer olmalı çünkü, Türkiye’de her gün güneş ilk burada doğuyor.


pelincengiz@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums