- 25.08.2013 00:00
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (MYK) ile UNICEF, Suriye’deki çatışmalardan kaçmak zorunda kalan çocukların sayısının bir milyona ulaştığını açıklayarak, bu yüzyılda yaşanan en büyük utanç tablolarından birini yüzümüze çarpıverdi. Suriyeli çocukların hemen hepsi ülkelerinde Beşar Esad’a sadık güçlerle muhalif gruplar arasındaki kanlı çarpışmalardan kaçmış ailelerin bireyleri. Bir milyon mülteci çocuk sadece kuru bir rakamdan ibaret değil elbette, aynı zamanda evlerinden, kimi zaman ailelerinden, okullarından koparılmış, pek çok korkuyla ve hayatta kalma mücadelesiyle yüz yüze gelmiş bir milyon çocuk demek. Bir milyon mülteci çocuğun 740 bini 11 yaşın altında.
Bu çocukların bir bölümünün Suriye sınırlarını yanlarında herhangi bir refakatçi olmadan geçtiğini de düşününce, çocukların ne tür tehlikelerin eşiğinden geçtiğini tahmin etmek zor değil. Her iki kuruluşa göre, çocuklar, Suriye’deki iç savaş nedeniyle mülteci durumuna düşen insan sayısının yarısını oluşturuyor. Açıklanan bu rakam yeterince vahim, ancak burada bitmiyor dahası var.
MYK verilerine göre, iki milyon Suriyeli mültecinin 701 bini Lübnan’daki kamplarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. Ürdün’deki Zaatari kampı ise, Kenya-Somali sınırında bulunan Dadaab mülteci kampından sonra dünyadaki en büyük ikinci mülteci kampı mertebesine ulaşmış. Zaatari’de 518 bin Suriyeli mülteci barınıyor. Zaatari, şu anda Ürdün’ün nüfus bakımından dördüncü büyük kenti hâline gelmiş. Geçen temmuzda sadece 100 ailenin bulunduğu kamp aslında geçici olarak kurulmuş, ancak, şimdilerde günde 2000 yeni kişi giriş yapıyormuş.
30 bin çadır ve farklı ihtiyaçlar için kurulmuş binalardan oluşan, her gün 500 bin ekmek ve 4,2 milyon litre su dağıtılan kampı çekip çevirmenin günlük maliyeti 500 bin dolar. Kamptaki mültecilerin yüzde 55’i 18 yaş, yüzde 21’i beş yaş altında ve her gün kampta 13 yeni çocuk doğuyor. Kamptakilerin ihtiyaçları için sağlık hizmetleri veren üç hastane, okul, çocuklar için futbol ve oyun sahaları kurulmuş. Bu arada, kamptaki mültecilerin kendi girişimciliklerini sergiledikleri ve bu ürünleri satışa sundukları 3000 mağaza var, mağazalar kampın ama caddesi üzerinde, caddenin ismi ise epey manidar: Champs Elysées.
MYK verilerine göre, Türkiye’de 441 bin, Irak’ta 155 bin ve Mısır’da ise 110 bin Suriyeli mülteci olduğu varsayılıyor. Internally Displaced Persons (IDPs) yani ülkesinde yerinden edilmiş ya da kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmüş toplam Suriyeli sayısı ise 4,25 milyon olarak veriliyor. Bu da aşağı yukarı her dört Suriyeliden birinin evini terk etmek zorunda kaldığı anlamına geliyor.
BM kuruluşlarının uyarıları, Suriye’deki çatışma ortamına yönelik siyasi bir çözüm bulunması için yoğun bir çaba gösterilerek, çatışmanın taraflarının sivilleri hedef almaya ve çocukları asker olarak kullanmaya son vermesi gerektiği yönünde. Çocukların ve ailelerinin ülkeden güvenli şekilde çıkışının ve sınırı güvenli şekilde geçebilmeleri için sınırların açık tutulmasının önemine dikkat çekiliyor. Ancak, şimdiye dek Suriye’deki taraflardan bunlara hassasiyet gösterildiğine dair bir emare yok. Bu da mülteci konumundaki insanların durumunu giderek daha belirsizleştiriyor. Her ne kadar bahsi geçen kampların pek çoğu geçici olarak planlanmış olsa da, Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım örgütleri, Suriyeli mültecilerin durumunun 1948 sonrasında Filistinlilerin ilticalarında olduğu gibi, kalıcı bir nüfus hareketine dönüşme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde. Bu, mültecilere kucak açan bütün civar ülkelere ve tabii Türkiye’ye çok önemli bir mesaj.
pelincengiz@gmail.com
Yorum Yap