İzmir’in çamuruna çözüm

  • 16.01.2013 00:00

 Geçen hafta Danıştay 14. Dairesi, Ilısu Baraj Projesi’nin ÇED’den muaf tutularak inşa edilmesine karşı dava açan TMMOB Mimarlar ve Peyzaj Mimarları Odaları’nı haklı bularak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ilısu Barajı, 1993’te yürürlüğe giren ÇED yönetmeliğinden önce yatırım programına alındığı gerekçesiyle ÇED’den muaf tutularak inşa edilmeye başlanmıştı. 2011’de Çevre Mühendisleri Odası’nın ÇED Yönetmeliği’nin muafiyetleri düzenleyen geçici 3. maddesi ile ilgili itirazı Danıştay tarafından kabul edilmişti. Ülkede üzerine baraj kondurulmayan son doğal nehir olanDicle ile 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf’i tehdit eden projenin iptal edilmesi yönünde kamuoyunda farkındalık yaratmak konusunda Doğa Derneği’nin çok büyük emeği var. Türkiye’de doğal yaşam alanlarının saldırıya ve talana maruz kaldığı yerler giderek artıyor. Bunlardan biri deRamsar Alanı statüsüyle Türkiye’nin uluslararası öneme sahip sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası. Burası, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Gediz Deltası, İzmir Körfezi’nin batısında Gediz Nehri’nin denizle buluştuğu noktada oluşmuş geniş bir sulak alan sistemi. Güney Gediz Deltası’nın en önemli özelliklerinden biri de çok yüksek sayıda flamingoya ve çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapması.

1971’de birçok ülke tarafından imzalanan uluslararası Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunması yönünde atılmış çok önemli bir adım. Tüm sulak alanların korunmasına birincil öncelik sağlanması, sulak alan ekosistemlerindeki biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi yönünde gerekli önlemlerin alınması bu görüşmeler sonucunda karara bağlandı. Ramsar Sözleşmesi’ne Türkiye 1993’te imza attı. Türkiye’de 19’u önemli olmak üzere 250’yi aşkın sulak alan sözleşme kapsamına alındı. Ancak, pek çok uluslararası taahhüt için olduğu gibi, 20 yıl önce tarafı olduğu bu anlaşmaya tamamen ters bir uygulama içinde. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD’nin gerçekleştirdiği İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi kapsamında, İzmir Körfezi’nin dibinde kazılacak kilometrelerce kanaldan çıkarılacak 22 milyon metreküp çamur Gediz Deltası’nın güneyine, yani uluslararası ölçekte korunan bir alana dökülecek. Aynı çamurun bütün uyarılara ve bilimsel gerçeklere karşın uluslararası öneme sahip Gediz Deltası’na dökülmesi ise başta flamingolar olmak üzere birçok canlının yok olması anlamına geliyor.


Doğa Derneği, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi sırasında çıkarılacak çamurun tahribat potansiyeli ve çözüm önerileri konusunda bilimsel bir rapor yayımladı. 
Rapora göre, çamur doğru yere dökülürse, doğa için bir tehdit olmaktan çıkıp bir fırsata dönüşebilir. Doğa Derneği, çamurun doğal karakteri bozulmuş dalyanların restorasyonu için kullanmasını önermiş. Hayati olan nokta, çamurun döküm alanının değiştirilmesi meselesi. Dernek, bugüne kadar nesli tehlikede olan bazı canlıların yok oluşunun önüne geçmeyi başardı. Şimdi sıra Gediz Deltası ve flamingolarda. İzmir Körfezi’nden çıkacak çamur için yeni bir yer bulunana kadar, projenin başlaması için gerekli ÇED sürecinin durdurulması önemli. Burada, kritik tercih “doğaya sahip olmak” yerine “doğaya ait olarak” yaşayabilmekte olsa gerek. Yoksa, canlıların yaşam hakkını korumak yerine yok etmeye yönelik öyle çok bahanesi var ki insanların...


Cenevre’de gündem cıva


BM Çevre Programı’nın yakın zamanda açıkladığı bir rapor, yüzlerce ton cıvanın topraktan nehirlerle göllere sızdığını, okyanusların en üst tabakasındaki cıva kirliliğinin son yüzyılda iki katına çıktığını ortaya koydu.
 Raporda, artan cıva emisyonları sonucu gelişmekte olan ülkelerde yaşayanların, yükselen şekilde cıvaya maruz kalmasıyla bağlantılı olarak çevre ve sağlık riskleriyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Raporda, Afrika, Asya ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerinin, büyük ölçüde küçük çaplı altın madenciliği ve elektrik üretimi için yakılan kömür nedeniyle çevrede artan cıva emisyonlarına maruz kalacakları kaydedildi. Rapor, Cenevre’de cıva emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili yasal olarak bağlayıcı yeni bir anlaşmayı müzakere eden ülkelerin yapacağı görüşmelerden önce yayımlandı. Tüm hafta boyunca devam edecek görüşmelerin ardından ortaya çıkacak anlaşmanın, katılımcı ülkeler tarafından uygulamaya konması planlanıyor. 130 ülkeden 1000’e yakın delegenin katıldığı toplantıların ardından yasal bağlayıcılık niteliğinde bir metne imza atılması epey iddialı bir hedef, uygulanabilirse büyük başarı olur...


pelincengiz@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums