Yarınımızı Eşeleyen Günahlar....!!!

  • 25.08.2015 00:00

 Günahlarımız var...

Çok büyük günahlarımız....

Yoksa , hep alacakaranlık duygusu yaratan bir belleksizlikle yaşamak zorunda bırakılır mıydık...?

 

Sesi kısılmış bir toplumda yaşadığımızı düşünüyorum çok zaman...

Ne de olsa , adımıza yüksek tonda konuşan birileri oluyor başımızda...

Geçmiş ,

Ne kadar karışık , sesler , sokaklar , şehirler, duygular , hayaller, dağlar ne kadar karışık....

Kayıp....

Geçmiş , kayıp.....

Çünkü , geçmişi yok sayıyoruz.....!!!

Bu yüzden mi geleceği inşa edemiyoruz....?

Ötekiler' i , yüreğimizi çürüten bir nefretle , gözümüzü kör eden kin duygusuyla tanımlamamız bu yüzden mi...?

İnsanı insanlıktan çıkaran, milliyetçi duygular pohpohlanarak omzumuza bindirilen yükler var sırtımızda...

Kendi adıma, bu kamburla yaşamak istemedim bilincim erdiğinden bu yana...

Bu yükün; yarınımı da , pürüzlü , tereddütlü ve hüzünlü kılacağını öğrendim....

Neden ,

Dil , din , ırk gözetmeden bakamıyorduk insanlara....???

Kürt' ü , Ermeni' yi , Süryani' yi , Alevi' yi , nefretin tezgahında hiçleştirmemizin sebebi neydi....?

Neden ;

Vicdanlarımızı devletlerin acımasız politikalarının hizmetine sunuyorduk...?

Çok mu zordu , vicdanımızı , insanı insanı yapan değerlerle donatmak...?

 

Yıpratıldık değil mi....?

Aşındık....!

Neden Barışamadık...?

Geçmişle Barışamadık....

Bu ülkenin halklarıyla Barışamadık...

 

 

Halbuki yapılması gereken ne çok şey var devletten beklediğimiz....

Devletlerin ; kendi yurttaşlarının belli kesimlerine yönelik işlediği suçları,

devlet adına kabul edip tanıması ve özür dilemesi toplumsal barış için çok önemli...

Geçmişin karartılmış sayfalarını , tarih kitaplarında yalan yanlış okumanın kimseye bir faydası yok...

Kolektif bir hafızamız var....Ve bu suçlara karsı duyarlı...

Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkıp bizi fazlasıyla rahatsız edebiliyor...

Çünkü , toplumun mağdur olmayan kısmı , devletin işlediği bu suçlara karşı sessiz kalsa da , aslında bilinçaltında rıza göstermiyor...

İnkar, büyük bir yüktür devletlerin sırtında...

Halk içinse , vicdanları rahatsız eden hafızanın derinliğinde acı bir Ses...

 

Batı Almanya Başbakanı ; 7 Aralık 1970 yılında bir anıtın önünde diz çökerek özür diledi....

Herbert Ernst Karl Farm bilinen takma ismiyle Willy Brandt...Polonya 'daki Varşova Gettosu Anıtı' nın önündeydi...

Nazilerin Soy Kırımı' ndan dolayı özür diliyordu....

Willy Brant özür dilediğinde, bu soykırımın üzerinden yirmibeş yıl geçmişti ve kendisinin bu soykırımda hiçbir sorumluluğu olmadığı gibi, kendisi de Nazilerin şiddetine uğramıştı...

Bu özür, bilinçaltlarında var olan nefretleri tüketmeye yönelikti...

Dünya genelinde 150 kadar ülke bu yoldan giderek , çeşitli boyutlarda işledikleri suçlardan dolayı halklarından özür dilediler...

İnkar etmek tarihi bir gerçeği yok edemez...

Bu kuşaktan kuşağa aktarılan vicdani bir yüktür....

 

Alacakaranlık duygusu yaratan bir belleksizlikle yaşamaya zorlanmamız bir tesadüf mü...?

Yoksa ,

Günahkar mıyız hepimiz....?

Kaçış yok mu...?

Çıkış da mı....?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.