- 17.05.2015 00:00
Ortak Acılar;
Sınırları kaldırır...
Mesafe tanımayan bir Dayanışma yaratır...
Beyaz bir mendil,
Bir başörtüsü,
Göğüste bir fotoğraf ,
Kırmızı bir karanfil,
Demokrasi tarihinden gelen , sessiz çığlıkların, derin acıların simgesidir bizim gibi ülkelerde....
Arjantin; 1976 yılında darbenin postallariyla ezildi... General Videla ve ekibi 1983 yılına kadar iktidarda kalarak, onbinlerce işçinin, sosyalistin, muhalifin hayatını kana buladı...
Evlatları gözaltında kaybedilmiş 14 ana, oğullarının ve kızlarının hesabını sormak için eylem başlattılar birgün....
İlki,
30 Nisan 1977' de gerçekleşen bu eylem giderek büyüdü ve kitleselleşti...
Anneler; toplanıp eylem yaptıkları meydan sebebiyle,
Plaza de Mayo yani Mayıs Anneleri adını aldılar...30 yıl boyunca aynı meydanda her Perşembe günü biraraya geldiler...Kayıp evlatlarının isimlerini işledikleri beyaz mendilleri vardı ellerinde...Mücadelenin peşini hiç bırakmadılar ve bir mevzi yaratarak diktatörlerin yargilanmasini, cezaevinde ölmesini sağladılar....
Son eylemlerini 2006' da gerçekleştiren annelerin, verdikleri mücadelenin ve çektikleri acıların simgesi, beyaz mendil veya başörtüsü, Buenos Aires' teki Plaza de Mayo Meydanı ' yla özdeşleşmiştir ...
Türkiye ,
1980 askeri darbesinin ardından gelen karanlık yıllar boyunca, kayıplar konusunda bir kara deliği andırır...
Bir sabah; kuşlarla, ağaçlarla, gökyüzüyle çıkarsınız sokağa ve ne bir ses , ne bir görüntü ne bir iz kalır sizden geriye....
7 Ocak 1995 tarihinde, Hasan Ocak' ın cenazesi Kimsesizler Mezarlığı ' nda bulunur...İlerleyen günlerde, kayıp Rıdvan Karakoç' un cenazesi aynı mezarlıkta bulununca , kayıplar sistematik bir karakter kazanmaya başlar...Toplumsal bir direniş annelik üzerinden inşa edilir....
Cumartesi Anneleri;
ilk kez 27 Mayıs 1995 ' te Galatasaray Meydanı ' nda yerlerini aldılar...
Ortak bir kimlik oluşturdular,
Acılarından, hayal kırıklıklarından, kızgınlıklarından, tahammülsüzlüklerinden....
Amaçları;
Plaza de Mayo Anneleri gibi görünür ve farkedilir olmaktı...
Son derece açık ve ağır sonuçları olan, kimsenin savunamayacağı bir haksızlığa karşı tepki göstermekle doğan bir meşruiyetti varlıkları...
Bu haksızlığı telafi edecek yasal olanaklar yoktu veya kullanılmıyordu...
O halde;
Kimsenin bu analara ideolojisinin ne olduğunu, ne iş yaptığını, evladının neye hizmet ettiğini sormak gibi bir hakkı yoktu...
Militarist şiddetin karşısındaki duruşları,
Pasif barışçıl bir direnişti....
Onlar ;
İdeolojileri savunmuyorlardı ki;
Onlar ;
Hayatı savunuyorlardı...
Yaşamayı....
Kaybolan evlatlarıyla yaşlanmayı....!!!
Cumartesi Anneleri ;
Bugün, 529. Eylemlerini gerceklestirdir...
Yine bağırdılar ;
" Faili belli, kayıplarımız nerede...."
" 17- 31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası..."
Cumartesi Anneleri ,
17 Mayıs ' ta,
Galatasaray ' dan getirdikleri kırmızı karanfilleri ,
Sabahattin Ali' nin Sazara Köyü ormanlık alanındaki sembolik mezar taşına bırakacaklar....
Sabahattin Ali' nin gözaltında kaybolduğu gerçeğini vurgulayacaklar....
Sabahattin Ali' nin;
Kadrini bilenlerini, okurlarını,
Onun özgür , eşit, adil dünya idealinin takipçilerini, kendilerine eşlik etmeye çağıracaklar.....
Adı ;
Mayıs Meydanı,
veya
Cumartesi olmuş ne farkeder....???
Anaların; her dilde çıkar sesi...
Acıları; her dilde görülebilir....!!!
Yorum Yap