Uzun yıllar önce, kulağında küpe olan bir arkadaşımla birlikte İzmir'in bir kenar mahalle semtinden geçiyoruz. Arkasına büyük bir kalabalığı da almış olan mahallenin kabadayısı önümüzü kesti.

* * *

Küpeli arkadaşımı hedef alarak, bizi dumura uğratan bir “soru” sordu:

“Sen insan mısın, hayvan mısın birader?”

Arkadaşım “İnsanım” dese, kabadayı “Ulan bu kulağındaki küpe ne, saçın neden uzun, sen ne biçim insansın?” diyecek.

Arkadaşım “Hayvanım” dese, “Bu mahalleden hayvan geçemez” diyecek.

Her halükarda bu kalabalık gruptan dayak yiyeceğiz.

* * *

Kara kuşak sahibi bir tekvandocu olan arkadaşım, aynı zamanda zeki bir adamdı da… Sorulardaki tuzağı çok net anladı, o da karşı tarafı dumura uğratacak bir hamle yaptı: “Sen benimle teke tek kavga etmeye var mısın” diye sordu doğrudan.

* * *

Bu sefer dumura uğrama sırası kabadayıya geçti, teke tek kavga etmem dese, arkadaki kalabalığın gözünde karizma çizilecek, teke tek kavga edip dayağı yese, hükmü tamamen sona erecek. Kurduğu tuzağa karşı bir tuzak kurulduğunu anladı, eski kulağı kesiklerden bir delikanlı olarak...

“Sevdim sizi” dedi, sırtımızı sıvazladı, sağ salim yolumuza devam ettik.

* * *

Şimdi bizim önümüzü kesmiş, Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül kararına uyulsun mu uyulmasın mı diye soruyorlar.

Biz bu soruya cevap vermeye kalktığımız anda zaten kaybediyoruz.

Bu soruyu cevaplamaya kalktığımız anda, böyle bir sorunun sorulabileceğini de kabul etmiş oluyoruz.

* * *

Bir ülkede hukuk olsun mu olmasın mı diye bir soru sorulabilir mi?

* * *

Anayasanın 90. Maddesi'ni değiştirip, insan hakları alanında uluslararası sözleşmeleri ulusal yasalardan üstün hale getiren bu iktidar.

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yetkisini tanıyan bu iktidar.

Anayasa Mahkemesi'ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yetkileriyle donatan bu iktidar.

* * *

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, devlet sırlarını ifşa etti diye Nokta dergisinin basılıp aranmasından dolayı bile Türkiye'yi mahkûm etmiş, değil ki, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasından dolayı mahkûm etmeyecek...

* * *

Yok be yahu, Anayasa Mahkemesi kararına uyulsun mu diye soranlarla bütün bunları tartışmak çok beyhude bir çaba.

Hukuk olsun mu olmasın mı diyenlerle, hukukun neyi emrettiğini mi tartışacağız?

Onun yerine biz onlara başka bir soru soralım, peki Anayasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği kararların da geçerli olup olmadığını tartışmaya başlayalım mı?

Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayacaksa eğer, AKP'nin kapatılmaması kararını da sorgulayalım mı, ne dersiniz?